EMDR Derneği: Dünyanın en iyi travmacılarıyız, bizi arayın

EMDR Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Travma İyileştirme Grubu Komitesi Başkanı Şenel Karaman korona virüsü ile ilgili çalışmalarını anlattı: Bu süreçte hiç kimse yalnız değil. Belki okuyanlara ilginç gelebilir, bizler dünyanın en iyi travmacılarıyız. Yaptığımız çalışmalardan ötürü iki kez uluslararası ödül aldık, bizi arayın.

Google Haberlere Abone ol

Serpil Kurtay

DUVAR - Korona virüsü hastasıysanız, hasta yakınıysanız, yakınınızı korona virüsünden kaybettiyseniz ve korona virüsüyle direkt temas halindeki sağlık çalışanıysanız, ücretsiz psikolojik danışmanlık hizmeti alabilirsiniz. EMDR Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Travma İyileştirme Grubu Komitesi Başkanı Şenel Karaman, tüm detayları sizler için anlattı.

EMDR nedir, nasıl bir tedavi yöntemidir?

EMDR yani Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme, güçlü bir psikoterapi yaklaşımıdır. EMDR, 1987 senesinde, Dr. Francine Shapiro’nun göz hareketlerinin rahatsız edici düşüncelerin şiddetini azaltabildiğini tesadüfen keşfetmesiyle başladı. EMDR teorisinin altyapısını Adaptif Bilgi İşleme Modeli oluşturur. Bu modele göre beyin, fizyolojik temelli bir sistemle, her yeni deneyim aracılığı ile kendisine ulaşan bilgiyi işler ve işlevsel hale getirir. Duygu, düşünce, duyum, imge, ses, koku gibi bilgiler işlenip ilişkili anı ağlarına bağlanarak bütünleşir. Böylece o deneyimle ilgili öğrenme gerçekleşir. Edindiğimiz bilgiler gelecekte tepkilerimizi uygun bir şekilde yönlendirmek üzere depolanmış olur.

EMDR Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Travma İyileştirme Grubu Komitesi Başkanı Şenel Karaman

İnsan beyninin aslında travmatik yaşantıları, normal anı haline getirme potansiyeli vardır. Biz EMDR’da beynin zamanında yapamadığı işlemi yapmasını sağlayacak kilidi açıyoruz. Kilitli kalmış anı ile diğer anılar arasında ilişki kurulur ve yeni bilgi adaptif bir şekilde beyne depolanır. Artık danışan rahatsız edici anıya yeni ve sağlıklı bir perspektiften bakabilir.

Genel olarak EMDR Derneği Travma İyileştirme Grubu (EMDR HAP) nasıl bir ihtiyaçtan ve ne zaman ortaya çıktı?

Dünyada EMDR HAP (Humanitarian Assistance Programs), 1995 yılında Amerika’daki bir terör saldırısı sonrası EMDR’cıların etkilenenlere müdahalesi ile başladı. EMDR HAP gönüllüleri dünyanın dört bir yanındaki travmatik olaylara müdahale için hâlâ uğraşıyorlar. Biz travma çalışanları ilk defa EMDR ile 1999 Marmara depremi sonrası karşılaştık. O zaman Türk Psikologlar Derneği İstanbul Şube Başkanı olan Uzman Klinik Psikolog Emre Konuk, EMDR HAP’i ülkemize davet etti. 300’ü aşkın ruh sağlığı çalışanı EMDR eğitimi aldılar ve 1500 depremzede ile çalıştılar. Böylece bizim grubumuzun da temelleri atılmış oldu. Bizim eski adımız EMDR HAP, zamanla dünyadaki trende uyup adımızı değiştirdik, artık EMDR Travma İyileştirme Grubu adını kullanıyoruz. EMDR Derneği’nin insani yardım programlarını yürütüyoruz. EMDR’ın kurucusu Dr. Francine Shapiro’dan gelen bir gelenek var: Bizim tedavi yaklaşımımız insanın mutlu olması üzerine kurulmuş, ne yaşarsa yaşasın insanların mutlu olmaya hakları ve bunun mümkün olduğuna dair inancımız var.

Bu grup kimlerden oluşuyor?

EMDR Travma İyileştirme Grubu’nda psikiyatrist, psikolog, psikolojik danışman ve sosyal hizmet uzmanlarından, akredite EMDR eğitimi almış profesyonellerden oluşmaktadır.

Bugüne kadar toplam kaç kişiye ulaştınız?

Bugüne kadar grubumuz binlerce insanla çalıştı. Biz emek yoğun bir hizmet veriyoruz. Seanslarca çalıştığımız danışanlarımız oluyor.

Koronayla ilgili nasıl bir çalışma yürütüyorsunuz?

Korona Virüsü Pandemisi Online Psikolojik Destek Çalışması’nın her bir basamağı çevrimiçi yürüyor. Farklı amaçlarla oluşturduğumuz ekiplerimiz var. Önce “Online görüşme nasıl yapılır?”, “Hangi yöntemler kullanılır?” bunları belirledik. Yüz yüze çalışmanın zorlukları var. Online çalışmanın zorlukları ise bir kat daha fazla.

Size kimler başvurabilir? Nasıl sizinle iletişime geçebilirler?

Başvurular için belirlediğimiz dört grup var. Korona virüsü hastası olanlar, bunların yakınları, korona virüsünden hayatını kaybedenlerin yakınları, korona virüsüyle direkt temas halindeki sağlık çalışanı gibi tüm personel bize başvurabilir.

En çok hangi ilden başvuran danışanınız oldu?

Daha çok İstanbul’dan başvuru olmuş. Daha sonra İzmir ve Kocaeli geliyor.

Kadınlar mı, erkekler mi daha çok sizinle iletişime geçiyor? Ya da aileler çocukları için mi daha çok görüşmek istiyor?

Her gruptan başvuru var. Ama şu ana kadar en fazla başvuru, sağlık çalışanlarından geldi. Bizim de en fazla önemsediğimiz grup, sağlık çalışanı gibi korona ile aktif mücadele eden çalışanlar. Bu insanların psikolojik sağlıkları çok önemli, onlar yıkılırsa hepimiz yıkılırız.

Başvurudan sonra nasıl bir süreç yaşanıyor?

Korona virüsüyle direkt teması olan insanlar bize Whatsapp başvuru hattından (0541 460 53 90) ya da elektronik posta ([email protected]) yolu ile başvuruyorlar. Kendilerine bir form gönderiyoruz. Bu formu dolduruyorlar. Formdaki bilgilere göre bir EMDR uygulayıcısı uzmana yönlendiriliyorlar. Kendi aralarında online görüşme için zaman belirliyorlar ve görüşüyorlar. Görüşmesi biten danışanımızı aradan belli bir süre geçtikten sonra yeniden arıyoruz ve durumunu soruyoruz. Böylece yaşadıkları olumsuzluğun kalıcı olmaması için uğraşıyoruz.

“Benim için ne yapabilirler ki” diyen kişilere neler söylemek istersiniz? Bu konuda danışanlarınızda nasıl ilerlemeler yaşadınız?

Bu sözü söylemesi son derece normal, hiçbir gariplik yok. 20 yıllık deneyimimizde bu sözü birçok kişiden duyduk. Çalıştıktan sonra “İyi ki varsınız” diyorlar. Birbirlerine söylüyorlar. Herkesin bir yakını, önemsediği kişi oluyor. “Sen de git, bak. Bana çok iyi geldi” diyorlar. Zaten bize başvuranlar birbirlerinden duyup, öneri alıp geliyor. Burada şunu söylemek istiyorum: Gerçekten travma yaşamış biri, “Ben gidip yardım alayım” demiyor. Onun yakınları söylüyor zaten. Korona virüsüyle mücadele edenlerin yakınları eğer bu röportajı okuyorlarsa, onlar güçlerini kullanıp bize ulaşmalarını önermeli, ikna etmeliler.

.

Korona günlerinden önce son olarak Elazığ depreminde faaliyet göstermişsiniz. Deprem nedeniyle “evde kalmak”tan korkan kişiler kısa bir süre sonra “evde kalmak” zorunda. Bu açıdan Elazığ’da nasıl vakalarla karşılaşıyorsunuz?

Elazığ’a bu “evde kal” anlayışı gelince biz ekip göndermeyi durdurduk. Orada 300’ü aşkın depremzede ile çalışmıştık. Korona virüsü olayı bittikten sonra oraya gitmeyi yeniden gündemimize alacağız. Oradan bizi arayanlar oldu ve arkadaşlarımız çalışıyorlar. Elazığ’da evi güvenli olanlar, yani depremden etkilenmemiş olanların çoğu zaten evlerinde yaşamaya devam etmişlerdi. Şu anda evleri zarar görenler konteynırların olduğu yaşam alanlarında kalıyorlar. Elazığ’da son derece özverili, planlı ve profesyonelce çalışan insanlar var. Ben yakından gördüğüm, birlikte çalıştığımız için şahit oldum. Bizimle çalışmaları bile aslında ne kadar duyarlı olduklarının bir göstergesi. Sonuçta bizim varlığımızdan çok az insan haberdar.

Her şeye rağmen sizinle iletişime geçmekte endişe edenlere buradan vereceğiniz tavsiyeler var mı?

Bu süreçte hiç kimse yalnız değil. Belki okuyanlara ilginç gelebilir, bizler dünyanın en iyi travmacılarıyız. Yaptığımız çalışmalardan ötürü iki kez uluslararası ödül aldık. Bu ödülleri verenler travma çalışan ve dünyada olup bitenlere duyarsız kalmayan profesyonel gruplar. Biz ne yaptığımızı ve neyle karşılaşacağımızı biliyoruz. Yoksa 430 gönüllüyü bir araya getirip çalıştıramazsınız. Biz bu işi iyi yapıyoruz.