Prostat kanseri tükürükle anlaşılabilecek

Basit bir DNA testi, erkeklerin bu hastalığa yakalanma riskini en hızlı biçimde tespit etmeye yardımcı olabilir. Test üzerindeki çalışmalar devam ediyor.

Google Haberlere Abone ol

Ian Sample* 

Doktorlar, prostat kanserine yakalanma olasılığı yüksek olan erkeklerin yüzde 10’luk bir kısmını erken teşhis etmeyi hedefleyen basit bir tükürük testi üzerinde denemelere başladı. Yaklaşık sekiz erkekten biri, hayatlarının bir döneminde prostat kanserine yakalanıyor.

Test, genel nüfusa oranla yaklaşık üç kat daha fazla risk taşıyan erkeklerin yüzde 10’unda ve altı kat daha fazla risk taşıyan erkeklerin yüzde 1’inde, teşhis amacıyla 150’den fazla DNA belirtecini işaretliyor.

63 YENİ GEN VARYANTI TESPİT EDİLDİ

Araştırmacılar, prostat kanserinin genetiği hakkında yürütülen önemli bir çalışmanın ardından, hastalıkla ilişkili 63 yeni gen varyantı (çeşitlenme/değişim) tespit ettiler. Yeni test, bu varyantları daha eski çalışmalarda saptanan 100’den fazla DNA işaretçisiyle birleştiriyor.

Yeni bulguların ardından, Londra’da bulunan Kanser Araştırmaları Enstitüsü’nden (ICR) bilim insanları, en büyük kalıtsallık oranına sahip olan erkeklerde kanser vakalarını azaltma amacıyla, az sayıdaki ameliyatta teste ilişkin denemeler yapmaya başladılar. ICR’da yürütülen çalışmanın genetik araştırmacısı olan Rosalind Eeles, “Bu test sebebiyle özel bir heyecan duymamızın nedeni, uygulamayı genel olarak prostat kanseri riskinin en yüksek olduğu insanlar üzerinde denememiz ve teşhis aşamasında bir tükürük testinin yeterli olması,” diyor. Yüksek oranda genetik risk taşıyan erkeklere, (daha sonra) MRI ve biyopsi taramaları yoluyla tespit edilebilir.

Prostat kanseri, gelişmiş dünyadaki erkekler arasında en çok rastlanan kanser türlerinden biri; ancak araştırmacılar, erkeklerin riskleri azaltmak için alması gereken önlemler konusunda henüz bir öneride bulunamıyor. Ailedeki bir kalıtsallık geçmişi dışında, en büyük risk faktörleri yaş ve etnik köken; özellikle yaşlı erkekler ve Afro-Karayip ya da Afrika kökenli olan erkeklerin hastalığa yakalanma ihtimali en yüksek düzeyde.

BİNLERCE ERKEĞİN KÂBUSU

İngiltere’de her yıl 47 bin erkeğe teşhis konuluyor ve bunların 11 bini hayatını kaybediyor. Kanser oldukça kalıtımsal bir hastalık ve bu yüzden ailelerde sonraki kuşağa aktarılıyor: Bir erkeğin babasına ya da erkek kardeşine hastalık teşhisi konmuşsa, prostat kanserine yakalanma olasılığı iki kattan daha yüksek.

ICR bilim insanları, hastalıkla bağlantılı yeni gen varyantlarını saptamak amacıyla 80 bin prostat kanseri hastasının ve (kontrol grubundaki) 61 bin sağlıklı bireyin DNA’sını karşılaştırdı. Yeni saptanan varyantların çoğu, bağışıklık sisteminin vücuttaki diğer hücrelerle iletişimini etkiliyor; bu da vücudun savunma sistemindeki aksaklıkların, hastalığın etkisiyle ortaya çıkabildiğini düşündürüyor. Diğer gen varyantlarıysa, hasarlı DNA’ların onarımıyla ilişkilendiriliyor.

"Nature Genetics" dergisinde yayınlanan araştırma sonuçları, bir erkeğin aile kökenli prostat kanseri riskinin yalnızca yüzde 28'ini oluşturuyor. Kalan kısmın, muhtemelen ender rastlanan mutasyonlar veya hastalık üzerinde oldukça düşük bir etkiye sahip olan gen varyantlarının etkisiyle ortaya çıkması mümkün. Buna karşın, çok fazla bilinmeyen faktör olsa bile, ICR’da çalışan bilim insanları, hastalığa en duyarlı erkekleri tespit edip edemeyeceğini görebilmek için, yeni testlerini denemeye oldukça istekliler.

GÜVENİLİR VE HIZLI TEŞHİSE İHTİYAÇ VAR

İnsanlar, prostat kanserinin güvenilir biçimde ve başlangıç safhasında tespit edebilecek testlere büyük bir ihtiyaç duyuyor. Mart ayında yapılan standart bir PSA incelemesi, taramanın, başka bir yolla bulunabilecek olandan daha fazla prostat kanseri vakası tespit ettiğini ortaya koyarken, hayatta kalma oranları üzerinde bir etkisi olmadığını da açığa çıkardı.

Birleşik Krallık Prostat Kanseri Programı’nın araştırma yöneticisi olan Iain Frame, “Yeni araştırma, erkeklerin kişisel prostat kanseri riskini öğrenmelerine yardım edebilir ve bu da onların hastalık hakkında doktorlarıyla iletişime geçmelerini sağlar” diyor. “Ülke genelindeki bir tarama programında kullanmaya uygun olan daha kesin teşhis testlerine acilen ihtiyacımız var ve Birleşik Krallık Prostat Kanseri Programı bu alanda gerçekleştirilen araştırmalara yoğun biçimde destek sağlıyor.”

Ian Frame, “Gündelik sohbetlerinizde, babanıza, kardeşinize, amcanıza ya da arkadaşlarınıza prostat kanseri riski hakkında sorular sorma fırsatını kaçırmayın. Bu, belki de onların hayatlarını kurtaracak bir konuşma olabilir” diye ekliyor.

* Yazının aslı The Guardian'da yayınlanmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)