SADAT'çı Tanrıverdi Adnan Oktar'a kalben bağlıymış

SADAT'ın Kurucusu Adnan Tanrıverdi'nin, 'Adnan Hocaefendi' diye hitap ettiği Adnan Oktar için kaleme aldığı yazıda, "Kalbi bağlılığımı sunarım" dediği ortaya çıktı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Gazeteci Barış Terkoğlu bugünkü yazısında, Adnan Oktar davasına yeni giren belgelere dikkat çekti. Terkoğlu, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’ne 25 Mayıs’ta Oktar’ın avukatı D.Ç. tarafından sunulan dilekçeye, 2020 yılının ocak ayına kadar milli güvenlik alanında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başdanışmanlığını yapan emekli tuğgeneral, SADAT kurucusu Adnan Tanrıverdi'nin Adnan Oktar hakkında övgü dolu sözler ettiği yazısının eklendiğini belirtti. Terkoğlu böylelikle Tanrıverdi’nin fiilen Oktar’ın şahidi durumuna geldiğine işaret etti.

"Meğer Adnan Tanrıverdi, kendi resmi sitesinde, 24 Kasım 2005’te, Oktar’ın propagandasını yapan bir yazı yazmış" diyen Terkoğlu'nun yazısı özetle şöyle:

"Tanrıverdi, Oktar güzellemeleri yaptığı uzun yazısının sonunda, hocasına bağlılığını şöyle vurgulamış: 'Haklarında verilen beraat kararları ile, bir zamanlar haksız yargı takibine ve bir kısım maksatlı basının linç harekâtına haksız olarak maruz bırakıldıkları anlaşılan, Muhterem Adnan Oktar Hocaefendi’ye ve değerli genç dava arkadaşlarına çalışmalarında başarılar diler, bu vesile ile kalbi bağlılığımı sunarım.

Avukat D.Ç., Tanrıverdi’nin yazısının Oktar’ın lehine delil sayılmasını söyleyerek beraat talep etmiş. Hikâye burada bitebilirdi... Ancak bir de ne göreyim, genç bir avukat olan D.Ç., ne olduysa, ağustos ayının 26’sında, Oktar’ın avukatlığını, 'gördüğü lüzum üzerine' bırakmıştı. İstifa dilekçesi de dosyadaydı.

'İki ayda ne oldu ki?' derken bir başka ifade gözüme çarptı. Oktar grubunun eski mensuplarından F.K., tam da aynı günlerde, polis tarafından gözaltına alınmış, itirafçı olmuştu. Verdiği ifadeler, Oktarcıların son dönemde nasıl devam ettiklerini anlatıyordu. İşte o ifadede bir detay var ki okuyunca küçük dilimi yuttum: 'Örgütün polis operasyonunun öncesinden bu yana bağlantı halinde olduğunu bildiğim İstanbul Adliyesi Adli Emanet Bürosu Savcısı Sayın İ.Ç. ile halen yakın ve yoğun bir görüşme yaptıklarını biliyorum. Bu görüşmeleri ağırlıklı olarak Eda Babuna ve Meltem Daban yapmaktadır. Babuna ve Daban ile yaptığımız farklı tarihlerdeki telefon görüşmelerinde savcı İ.Ç. ile aralarının iyi olduğunu anlattıklarına kanaatinin geldiğini, kendilerinin suçsuz olduğuna inandığını, hatta iddiaya girerim siz bu davadan beraat edeceksiniz gibi söylemlerde bulunduğunu bana söylemiştir.'

İfadenin devamından, polisin şüphelerinin, Adli Emanet Savcısı İ.Ç. üzerine yoğunlaştığı anlaşılıyor. Zira itirafçı F.K’den sonra gözaltına alınan Daban ve Babuna’nın ifade tutanaklarını okuyorum. Her ikisine de Savcı İ.Ç. üzerine sorular sorulduğu görülüyor. Daha beteri, polisin şüphesi, Oktarcıların Adli Emanet’e girerek, haklarındaki delillere müdahale etmiş olma ihtimali. 

Dün, bu yazıyı yazdığım saatlerde, SADAT Kurucusu Tanrıverdi’nin sözleri, Oktar davasında okunuyordu. Bir dilekçenin üstüne gidilince Cumhurbaşkanlığı’ndan SADAT’a, İstanbul Savcılığı’ndan Adnan Oktar’a uzanan ilişkiler ağı şaşırtıcı hale geliyordu."