Rusya basınında geçen hafta: 'AB’nin tepesinde gerilim'

İsrail, AB’nin tepe ikilisini de böldü: ABD’nin de kabul ettiği gibi hem İsrail’i hem Ukrayna’yı destekleyen AB aynı anda iki savaşa birden dayanamaz.

Google Haberlere Abone ol

Hazal Yalın

Bu hafta Vzglyad, İsrail-Filistin çatışmasının AB yönetiminde doğurduğu gerilime dikkat çekiyor. Bu arada bizde satır aralarında kaybolan Çekya’nın tutumunu da öne çıkartıyor. Pravda.RU çok ilginç bir konuyu manşete taşımış: Rusya Başbakan Yardımcısı Novak’ın Azerbaycan enerji bakanıyla görüşmesi çerçevesinde iki ülke arasındaki işbirliğinin iktisadi boyutu. İzvestiya, Dağıstan’ın Mahaçkale havaalanında İsrail’den gelenlerin saldırıya uğramasının arkasındaki telegram kanalının kurucusunun şu anda İstanbul’da yaşadığını vurguluyor. Moskovskiy Komsomolets ise Kazakistan’ın Batıyla gelişen ilişkilerini şaşırtıcı şekilde eleştirel değil makul bir haber haline getirmiş.

'AB’nin tepesinde gerilim'

BM’deki Yakındoğu çatışması oylaması AB’yi öyle bir böldü ki kimi AB üyeleri BM’den çıkma tehdidi bile savuruyorlar. İsrail, AB’nin tepe ikilisini de böldü: Ursula von der Leyen ile Charles Michel arasındaki o eski düşmanlık derinleşiyor. ABD’nin de kabul ettiği gibi hem İsrail’i hem Ukrayna’yı destekleyen AB aynı anda iki savaşa birden dayanamaz.

“BM’den utanç duyuyorum. Bence Çekya’nın teröristleri destekleyen ve ülkelerin en temel meşru müdafaa hakkına saygı duymayan bir örgütte kalmasının anlamı yok. Çıkalım bundan!”

İşgal ettiği makama hiç de uymayan bu isteri Çekya Savunma Bakanı Jana Černochová tarafından BM Genel Kurul'una sunulan Ürdün’ün Yakındoğu çatışma bölgesinde derhal ateşin kesilmesi karar tasarısının 120 oyla kabul edilmesi üzerine patladı.

İsrail de öngörülebilir bir sertlikle tepki gösterdi: BM temsilcisi, “BM’nin bir gram meşruluk veya öneminin kalmadığını” söyledi. Ama Çekya başka İsrail başka; Černochová’nın olanlardan böyle ıstırap çekmesi tuhaf. Amirleri de buna işaret ettiler.

Çekya Başbakanı ve Černochová’nın partideki şefi Petr Fiala, bakanın öfkesini anladığını belirtti, ama Prag’ın BM de dahil hiçbir yerden çıkmayacağını söyledi. ...

AB ülkelerinin çoğu BM Genel Kurul kararına ya çekimser kaldılar ya da tepki göstermediler; İsrail, ABD ve onlara eklemlenen Çekya’nın tutumunu ise sadece Avusturya, Macaristan, Hırvatistan (bu ülkelerin iktidarlarının islama yaklaşımları karmaşık ve holokosttan ötürü de teorik olarak bir suçluluk kompleksi duyarlar), keza Latin Amerika’dan iki, Okyanusya’dan da aldı ülke desteklediler. ...

Bu, AB içinde, sadece AB ülkelerini değil tepe yönetimini de bölen yeni bir çatlak doğuruyor. İsrail, Avrupa Komisyonu Başkanı Leyen ile Avrupa Konseyi Başkanı Michel arasındaki “utanç verici kavganın” sebebi (bu ifadeyi Bloomberg kullandı). ... Leyen’in doğduğu Almanya’da da, Michel’in doğduğu ve şimdi ikisinin de çalıştığı Belçika’da da çok sayıda müslüman var ve sokak olaylarının başlaması riskiyle karşı karşıyalar. ... (D. Bavırin / Vzglyad, 30 Ekim)

'Rusya-Azerbaycan işbirliği'

Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Rusya Enerji Haftası çerçevesinde Azerbaycan Enerji Bakanı Pavriz Şahbazov ile iki ülkenin petrol, gaz ve elektrik enerjisi alanında işbirliğini görüştü.

Özellikle de Rusya’nın hidrokarbon kaynaklarının Azerbaycan tesislerinden geçişi ve işlenmesi ele alındı.

İnterfaks’ın haberine göre Novak şöyle dedi: “Rusya hidrokarbon kaynaklarının Azerbaycan tesislerinden geçişi ve işlenmesiyle ilgili bir dizi yeni inisiyatif var. Amaç, çabalarımızı konsolide etmek.”

Azerbaycan tarafı şu konuları görüşmeyi önerdi:

- Rusya petrol ve gaz şirketlerinin Azerbaycan topraklarında yeni üretim projelerine katılması;

- Bu şirketlerin akaryakıt satışlarının ölçeklendirilmesi;

- Rusya petrolünün Tihoretsk-Bakü petrol poru hattına 4 milyon tonu bulacak hacimle tersine arzının artırılması.

Rusya ve Azerbaycan şirketleri arasında ithal ikamesi siyaseti çerçevesinde teknolojik işbirliğinin kurulması perspektifleri de görüşüldü.

Yani Azerbaycan Rusya’ya yaptırımların etrafından dolaşma yolları teklif etti:

- Rusya petrolü Azerbaycan petrolü gibi işlem görecek, buna fiyat sınırlandırması getirilemeyecek, aynı şey yaptırım altındaki dizel yakıt için de yapılacak;

- İthal ikamesine uygun olarak Azerbaycan üzerinden Rusya’ya, petrol, gaz ve elektrik sektörlerinde RF için gerekli batı teknolojileri ve yedek parça tedarik edilecek;

- Rusya’nın Azerbaycan’ın petrol sahalarını geliştirme projelerindeki güçlü pozisyonu bunların yaptırım altından çıkmasına imkân sağlayacak, çünkü Azerbaycan petrolü ve gazı Batıda Rusya petrol ve gazını ikame edebilir şeklinde görülüyor.

Azerbaycan’ın günümüz dünyasındaki bu alışılmadık eylemlerinin izaha ihtiyacı var. Bakü’nün böylelikle Rusya’ya Karabağ meselesinin çözümündeki tutumundan ötürü teşekkür etmiş olması gayet mümkün. Başka deyişle, Rusya, Dağlık Karabağ’ın otonomisini korumak için Ermenistan’ın önüne atılmadığı için. ...

Karabağ Ermenilerinin güvenliğinin temininde Rusya barışgücünün katılımının düzenlenmesi konusunda da bu görüşmede uzlaşılmış olması mümkün.

Bakü’nün diğer uluslararası barışgüçlerinin yardımını geri çevirmiş olması önemli. 1 Ekim itibariyle eski Dağlık Karabağ yetkilileri tarafından açıklanan 120 bin etnik Ermeni’den 100 bini bölgeyi terk etti. Rusya, Azerbaycan’a karşı Batıda ileri sürülen etnik temizlik suçlamasının düşmesini sağlıyor. Bakü’ye karşı bu iddialar, Azerbaycan’ın enerji kaynaklarına pek de bağımlı olmayan bir dizi Batılı ülke tarafından ileri sürülüyor. Bunlar da öncelikle Fransa ve Kanada; bu ikisi bölgedeki “insani krizden” ötürü yaptırımlarla tehdit ediyorlar. (L. Stepuşova / Pravda.RU, 1 Kasım)

'Dağıstan provokasyonunun arkasında kim var?'

Mahaçkale’de kargaşa çağrısı yaptığı için bloke edilen “Utro Dagestan” adlı Telegram kanalının sahibi tespit edildi. Kanalın admini Mahaçkale doğumlu Abakar Abakarov. İzvestiya’nın görüştüğü kaynağın bilgisine göre Abakarov İstanbul’da bulunuyor ve Batının enformasyon mücadelesi çerçevesinde faaliyet gösteriyor.

Abakarov kendini farklı alanlarda denedi. Bunlar arasında ticaret ve siyaset de var. 2013’ten sonra mitingler örgütlemeye çalıştı, 2016’da Odessa’ya taşındı ve orada “Hizb-ül Tahrir el-İslam” (Rusya’da yasak terörist örgüt) üyeleriyle birlikte “İslam Okulu” kurdu.

Donbass’ı korumak için özel harekâtın başlamasından sonra Ukrayna’dan ayrıldı ve Türkiye’ye yerleşti. Burada emlak işiyle uğraşan Hilmen Estate’te işe girdi.

Abakarov 2022 martında bir Ukrayna telefon numarası kullanarak “Utro Dagestan” kanalını kaydetti. Alınan bilgiye göre bu kanal 500 ile 20 bin arasında takipçileri bulunan toplam 17 bin kanaldan oluşan bir enformasyon ağı teşkil ediyor.

29 Ekim’de Mahaçkale havaalanında İsrail karşıtı sloganlarla miting çağrısı yapan “Utro Dagestan” telegram kanalının Ukrayna’dan idare edildiğini 30 Ekim’de Dağıstan Başkanı Sergey Melikov açıklamıştı.

Ağustos ayında Dağıstan’da telegram kanalı “Utro Dagestan”ın moderatör ve suç ortaklarının kaldıkları yerlerde aramalar ve gözaltılar yapılmıştı. İzvestiya’nın kaynağının dediğine göre aramalar 13 adreste yapılmış ve bilgisayarlarla telefonlara el konulmuştu. Ceza kanununun üç maddesinden ceza davası da açılmıştı.

“Utro Dagestan”, “Utro fevralya” benzeri bir proje. Bütün Rusya’da bu tür platformlar kurulması planlanıyordu, ama tasarı sadece Dağıstan’da gerçekleşti. İzvestiya’nın kaynağına göre telegram kanalına eski 2018’de ezilen vahabi yeraltı çetesinin katılımcılarını çekmeyi başardılar, o zaman kaçmayı çalışanlar ise Ukrayna enformasyon ve psikolojik operasyonlar merkezine çalışıyorlar. (İzvestiya, 2 Kasım)

'Kazakistan’a yüksek teknolojili yabancı yatırımcı gerek'

... France 24 ajansı enerji açısından zengin olan bu bölgede Fransa’nın siyasi ve iktisadi izini bırakmak istediğini söyledi. Fransız enerji devi EDF, Kazakistan’da ilk nükleer enerji santralini kurmaya çalışıyor; projenın kararı bu yıl referandumla alınacak.

Belçikalı uzman Katherine van Ovvelen, Kazakistan’ın çok-vektörlü diplomasisini geliştirerek, Çin ve Rusya ile, Fransa da içlerinde NATO ve AB ülkeleri ile “Asya’nın Cenevresi” olabileceğini belirtiyor. Üstelik, Astana için fiilen başlıca ticaret ortağı ve en büyük dış yatırımcı oldu. Fransa da Kazakistan’da yatırım yapan beş ülkeden biri.

Ovvelen’e göre bu diplomatik strateji Astana’ya rakip güçler arasında bile bir denge kurduğunu açıklamasına imkân veriyor. ...

Kazakistanlı siyasetbilimci Urazgali Selteyev de şöyle diyor:

“Kazakistan’a yüksek teknoloji içeren ciddi Avrupalı yatırımcılar gerek. Başka bir deyişle teknoloji karşılığı kaynak. O zaman öncelikli ve eşdeğer bir değişim olur.” (Moskovskiy Komsomolets, 3 Kasım)