YAZARLAR

Rus avangartlar Mardin’de

‘Sanat ve Tasarımla Geleceği Düşlemek. Rus Avangardı’ daha önce İstanbul’da gördüğümüz serginin önemlice bir kısmını Mardin’e taşıyor.

Mardin’in büyüsüne kapılmamak mümkün değil. İnsanın defalarca gitmekten bıkmadığı, her gittiğinde o dar sokaklarında yeni bir şeyler keşfettiği kentin Türkiye’de bir benzeri daha yok. Bu kendine has dokusunu günümüze kadar koruyabilmesini sanıyorum ki en çok Mardinlilerin kentlerine duydukları bağlılığa borçluyuz. O eski taş evleri yıkıp yerine daha yüksek betonarme yapılar inşa etmek, nadiren akıllarına gelmiş… Böyle bir dönüşüm arzusu kaçınılmaz olduğunda ise apartmanlar ovadaki ‘yeni Mardin’e yapılmış, imkânı olan oraya taşınmış. Bugün eski kent hâlâ terkedilmiş binalar olsa da pek çok otelin, lokantanın, dar sokaklarında kültürel merkezlerin olduğu çarşısı belli ki turizmin de etkisiyle canlı ve heyecan uyandırıcı bir yer.

Mardinlilerin kent kimliğine sahip çıkması, buraya katkıda bulunmak isteyenlere de güven veriyor tabii. Bu güvenin de katkısıyla olsa gerek, Sabancı grubu eski Süvari Kışlası binasını 2000’lerin başında müzeye dönüştürdü. Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi ve Dilek Sabancı Sanat Galerisi burada pek çok etkinlik yapıyor. Sakıp Sabancı Müzesi, 2009 yılından bu yana Dilek Sabancı Sanat Galerisi’nde sergiler düzenliyor. Hepsi de İstanbul’daki müzede gerçekleşen sergiler gibi uluslararası nitelikte işler. Geçen hafta da yine İstanbul’daki Sakıp Sabancı Müzesi’nin ilgi çeken büyük sergilerinden birinin Mardin ayağı izleyiciyle buluştu: ‘Sanat ve Tasarımla Geleceği Düşlemek. Rus Avangardı’.

Kentin şiirsel dokusunu çok iyi değerlendiren Mardin Bienali, Türkiye’nin en çekici sanat etkinliklerinden biri olarak adını duyurmuştu. 2018 Mardin Bienali bir zirveydi, bu sırada Sabancı Kent Müzesi’nde de Ai Weiwei sergisi açılmıştı. 2020’deki Mardin Bienali’yle eş zamanlı olarak da Rus Avangardları sergisi planlanmış; ama pandemi her şeyi alt üst edince ne bienal olabildi ne de sergi… Neyse ki planlanan sergi bir yıllık rötarla 16 Haziran’da kapılarını açtı. Bienal içinse daha bir süre bekleyeceğiz.

‘Sanat ve Tasarımla Geleceği Düşlemek. Rus Avangardı’ daha önce İstanbul’da gördüğümüz serginin önemlice bir kısmını Mardin’e taşıyor. Özellikle Selanik Devlet Çağdaş Sanat Müzesi Costakis Koleksiyonu’ndan gelen işlerin çoğu burada da sergileniyor. Resimler, filmler ve Meyerhold’un 1922 tarihli Yüce Gönüllü Aldatılan Koca oyununun Lyubov Popova imzalı fütürist bir konstrüksiyon olan sahne dekoru İstanbul’daki sergiden de hatırladığımız işler.

Dünya sanat tarihine geçmiş Malevich, Tatlin, Rodchenko gibi sanatçıların erken dönem işleri ve bir dönem unutulmuş avangart Rus sanatçı ve tasarımcıların çalışmaları izleyiciyle buluşuyor. Böylece sergi, sanat tarihinin ilginç bir dönemine ve sanatçı grubuna ışık tutuyor. Anlatılan, Sovyet Devrimi için mücadele eden ve hemen arkasından bütün güçleriyle devrimi daha da yaymak, işçi sınıfına hizmet etmek amacıyla çabalayan bir grup sanatçının hikayesi... Sanatın ulaşılmazlığı fikrini alaşağı edip, gündelik nesneleri ve hayatın her aşamasını sanatsal faaliyetin bir parçası kılmak için çabalayan bu sanatçılar resim, tasarım, edebiyat, film ve tiyatroyu hep birlikte bugünkü anlamda disiplinlerarası bir anlayışla harekete geçiriyor ve kolektif bir üretim sergiliyordu. Ne var ki bu yaratıcı patlama çok uzun sürmedi, 1910-1930 yılları arasına tarihlenen avangart hareket Sovyetlerin resmî sanat anlayışıyla birlikte tasfiye edildi. Sanatçıların kimi Batı'ya kaçtı, kimi sürgüne gitti, kimi öldü… Mardin’deki sergide bu öncü sanatçıların yaptığı resimler, onların sinema anlayışını aktaran filmler izlenebiliyor. Sergi aynı zamanda Rus Avangart tiyatrosundan örneklerin sergileneceği küçük bir programa da ev sahipliği yapıyor. Açılış günlerinde Emre Koyuncuoğlu’nun yönettiği üç performans sahnelendi. Tam da o dönemin ruhuna uygun, resim sanatı edebiyat ve tasarımın performansla birlikte izleyiciye ulaştığı oyunlar… Ahsen Nur Çiftçioğlu’nun kostümleri de bu ruha önemli bir katkıda bulunuyor. Koyuncuoğlu Mardin ve Diyarbakırlı oyuncularla birlikte çok kısa sürede çıkartmış bu oyunları. Veysel Aslan, Leyla Deveci, Mekiye Kızılkaya, Hüseyin Korma, Ubeydullah Olam, Sipan Sezgin Tekin, Şükri Yılmaz’ın oynadıkları Velimir Khebnikov’un ‘Bayan Lenin’i ilk gün sahnelendi. Ertesi gün de Mardinliler Vladimir Mayakosvsky’nin Tahtakurusu oyunuyla yine onun ‘Omurganın Flütü’ şiirinin okumasını izlediler.

İstanbul'daki Rus avangartları için link: https://www.hurriyet.com.tr/kitap-sanat/sanatci-yoldaslarin-cok-ilginc-hikayesi-rus-avangardi-40989480