RTÜK’ten ‘Türk örf ve adetlerine aykırı konulara hassasiyet’ çağrısı

RTÜK’ün düzenlediği Medya ve Aile Değerleri Çalıştayı’nın sonuç bildirgesini yayınladı. RTÜK, "Türk örf ve adetlerine aykırı çarpık ilişkiler, aile içi şiddet" gibi konuların işlenmemesini talep etti.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK), Kültür ve Turizm ile Aile ve Sosyal Hizmetler bakanlıkları işbirliğiyle düzenlediği, medyanın aile yaşamına etkilerinin ele alındığı Medya ve Aile Değerleri Çalıştayı’nın sonuç bildirgesini kamuoyuyla paylaştı.

Türk aile yapısına saygılı yapımların çoğaltılması, gündüz kuşağında aile kurumunu itibarsızlaştıran ve toplumsal değerleri erozyona uğratan yapımlara yer verilmemesi gibi önerilerin yer aldığı 12 maddeden oluşan çalıştay sonuç bildirgesinde, medya okuryazarlığı eğitimlerinin yaygınlaştırılmasının yanı sıra dijital medya ve dijital platformlara yönelik de düzenleme önerileri yer aldı.

SORUMLU YAYINCILIK ANLAYIŞINA UYGUN İÇERİK

Medya ve Aile Değerleri Çalıştayı’nın sonuç bildirgesinde dizi senaryoları ve haber programlarına ilişkin “Kurgusal senaryolarda aile değerlerine karşı duyarsızlaştıran, Türk örf ve adetlerine aykırı; çarpık ilişkiler, entrika ve aile içi şiddet gibi olumsuz konuların işlenmemesine azami hassasiyet gösterilmesi ve yapımcıların sorumlu yayıncılık anlayışını ön plana çıkararak içerik üretmesi ve şiddet içerikli haberlerin sunumunda habere konu olan kişilerin ve aile değerlerinin zarar görmemesi adına söylem, fotoğraf, video, ses gibi haberin temel unsurlarının daha dikkatli hazırlanması ve kamusal sorumluluk çerçevesinde ekrana getirilmesi” önerilerine yer verildi.

AİLE DEĞERLERİNİN KORUNMASI İÇİN ORTAK İLKELER

Medya araç gereçlerinin kullanımında eğitim ve medya okuryazarlığının yaygınlaşması için ise “Medyanın eğitici yönü ön plana çıkarılarak eğitici yayınların teşviki ile aile içi eğitimin sağlanması ve toplumda ortak bir sivil bilincin oluşturulması, Kamu kurumları, STK ve medya kuruluşları tarafından aile değerlerinin korunmasını teminen ortak etik ilkeler belirlenmesi ve toplumsal bilincin oluşturulması adına dijital platformları da kapsayacak şekilde medya okuryazarlığı eğitimlerinin yaygınlaştırılması, akıllı işaretler ve koruyucu saat uygulamasının faydaları hususundaki tereddütlerin en aza indirilmesi ve uygulamalar noktasında ortak bir tavır belirlenmesi, aile değerlerinin toplumsal yaşamdaki varlığı kapsamında kamuoyu bilinci oluşturmaya yardımcı olacak etkileyici ve bilimsel temelli öncelikli yayın sayılarının artırılması” gibi öneriler yer aldı.

SOSYAL MEDYANIN DENETLENMESİNDE KURUMLAR ARASI İŞ BİRLİĞİ ÇAĞRISI

Bildirgenin dijital platformları kapsayan kısmında ise “Dijital platformlarda yetişkin ve çocuk içeriklerinin tasnif edilerek kategoriler oluşturulması ve ebeveyn kontrol mekanizmasının etkin bir biçimde kullanılmasının sağlanması, dijital medya hukuku oluşturulması ve sosyal medyanın denetlenmesinde kurumlar arası iş birliği yapılması ve İsteğe bağlı yayın hizmeti sunan yayıncılar tarafından satın alınan içeriklerin özdenetim sürecinden geçirildikten sonra yayımlanması” önerildi.