RafDuvaR: Yeni çıkan kitaplar
Son günlerde yayımlanan, birbirinden farklı alanlarda dikkat çeken ve okurla buluşan kitapları derledik...
Karihōmen
İrfan Aktan,351 syf.,İletişim Yayınları,2025
İrfan Aktan, 1990’lı yıllardan itibaren baskılar ve yayla yasakları nedeniyle Adıyaman-Maraş-Gaziantep üçgenindeki topraklarını terk etmek zorunda kalan Mahkan aşiretine bağlı Kürtlerin Japonya’da karşılaştıkları zulme sert bir ışık tutuyor.
Aktan, Tokyo’ya yakın Kawaguchi-Warabi şehirlerinde yaşayan kadını, çocuğu, yaşlısıyla iki bin Kürt’ün, Türkiye ve Japonya hükümetleri arasındaki ilişkilere ve Japon iç siyasetine nasıl kurban edilip ikili kuşatmaya alındığını gösteriyor. Karihōmen denen “denetimli serbestlik” statüsüyle çalışma, sağlık, seyahat ve eğitim dahil, her türlü haktan nasıl mahrum bırakıldıklarını, Japonya’daki Netto-uyo (internet sağı) ile Türkiye’deki ırkçı sosyal medya kullanıcılarının müşterek olarak Kürt karşıtı nefreti nasıl örgütlediğini mercek altına alıyor. Japonya’daki ırk ayrımcılığının tarihsel ve sosyal arka planına eğiliyor. Karihōmen - Japonya’da Kürt Olmak bu alanda yapılmış kapsamlı ilk çalışma özelliği taşıyor.
Hafriyat
Osman Özarslan,199 syf.,İletişim Yayınları,2025
Osman Özarslan’ın Hafriyat adlı bu ilk romanında, kahramanlar cezbeyle çekilerek bir kara deliğin içine düşmüş gibi, zamansız ve mekânsız oradan oraya dolanırken küçük fısıltılar duyarlar, bu hayatı onlara miras bırakanların siluetlerini görürler, bir zamanlar bir anlamı vardıysa da artık ne anlama geldiği belli olmayan nesnelerle birlikte zamanın giderek büyüyen boşluğunda savrulurlar.
Belgrad Kanon
Ebru Ojen, 239 syf.,İletişim Yayınları,2025
Ebru Ojen Belgrad Kanon'da, hayatı değiştirmek isterken bir anda kendilerini beklenmedik olayların içinde bulan insanların hikâyesini anlatıyor. Yolları Türkiye'den Belgrad'a düşmek zorunda kalmış siyasi mülteci kahramanlarımızın yaşamlarının sadece yirmi dört saatlik dilimine şahit ediyor bizi. Bu kahramanlarımız var olma mücadelesi verirken, aynı zamanda geçmişin hem politik düşleriyle, hem de insanlarıyla bir hesaplaşmaya girişiyorlar.
Biyopolitikanın Ötesi
François Debrix , Alexander D. Barder,272 syf.,Fol Kitap
11 Eylül saldırıları çağdaş dünyanın tarihinde bir kırılma noktası oldu ve uluslararası siyasetin çehresini tanınmayacak ölçüde değiştirdi.
Bu kitapta François Debrix ve Alexander Barder, 11 Eylül’den sonra Teröre Karşı Küresel Savaş ekseninde şekillenen yeni uluslararası düzende yaşamı, ölümü, savaşı, dehşeti, korkuyu, şiddeti ve terörü ele alan eleştirel biyopolitik yaklaşımların ve temsil çerçevelerinin kavramsal sınırlarını açığa çıkarıyor. Şiddet tekelini elinde bulunduran modern devletlerin insanı yaşatma, bedenleri yönetme ve yönlendirme tertibatlarının neredeyse iflas ettiği, korku ve dehşetin birer araç olmaktan çıkıp kendi başına amaç hâline geldiği, geleneksel biyopolitikanın ötesine geçen yeni ve grotesk bir dünya siyaseti tablosu sunuyor. Vietnam Savaşı’nın acımasızlığından Ebu Gureyb hapishanesinin işkencelerine, Meksika’daki uyuşturucu kartellerinin narko-şiddetinden El Kaide’nin korkutucu taktiklerine kadar, devlet dışı aktörlerin de şiddetin başlıca failleri hâline geldikleri bir dünyada bedenlerin parçalandığı, insanın insanlığının silindiği, korku ve dehşetin mekâna ve zamana hâkim olmaya başladığı yeni bir düzenin mekanizmalarını betimliyor ve bu mekanizmaları anlamamıza yardımcı olacak yeni kavramsal araçlar sunuyor. Şiddetin yeni yüzyılda nasıl düzenlendiğini ve meşrulaştırıldığını sorgulayarak, okuru küresel iktidarın karanlık boyutlarıyla yüzleşmeye, “dehşet çağında” direniş ve dönüşüm olanaklarını keşfetmeye davet ediyor.