Prof. Dr. Beksaç: Edirne’deki Katolik mezarlığı bakımsızlıktan çürüyor

Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Beksaç, Edirne’deki tarihi Katolik mezarlığının bakımsızlıktan çürüdüğünü, bunun yüz karası bir durum olduğunu söyledi.

Google Haberlere Abone ol

Tamer Yavuz

EDİRNE - Yunanistan sınırına iki kilometre mesafede bulunan Karaağaç Mahallesi’nde, Osmanlı döneminden kalma Katolik mezarlığı bulunuyor.

Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, 2006 yılından beri mezarlıkla ilgili çalışma yaptıklarını, korunması için çaba gösterdiklerini ancak mezarlığın definecilerin insafına kaldığını ifade etti.

Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç.

‘EDİRNE’NİN YÜZ KARASI HALİNE GELDİ’

Prof. Dr. Beksaç, mezarlığın durumunun kötü olduğunu belirterek “Burada artık definecilerin bir şey bulabileceğini de zannetmiyorum. Mezarda ceset bile kalmadı. Belki çok gerilerde kalan katlı mezarlarda olabilir. Burası artık terk edilmiş bir yer ve tehlike arz ettiği de bir gerçek. Gerçi yoğun bir defineci faaliyetiyle zaten tahrip edilmiş bir durumda. Hatta mezar taşları kırılıp götürülmüş” dedi.

Mezarlığın Edirne’nin kültürel kimliği açısında önem arz ettiğini anlatarak şunları söyledi: “Mezarlıkta burada yaşamış olan bütün insanların kalıntıları var ve bu kültür mirasının bir hatıra olarak kullanılması gerekiyor. Maalesef bu Katolik mezarlığı, Edirne’nin yüz karalarından biri olarak duruyor.”

‘İNSANLIK İÇİN KORUNMALI’

Edirne ve çevresindeki Osmanlı mezarlıklarının üçte ikisinin yok olduğunu dile getiren Prof. Dr. Beksaç, mezarlıkların korunması için çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi: “1992 yılında buraya ilk gelişimde tespit ettiğim Osmanlı mezarlıklarının üçte ikisi şu an yok. Bu taşlar esasında Edirne’nin kültür kimliğinin sembolleri. Edirne, çok kültürlülüğü, çok dinliliği, insanlık ve kardeşlik duygularını savunan bir şehir haline geldi. Dünya kardeşliği açısından burası korunmalı. Temizlenip etrafının çitle çevrilmesi gerekiyor. Bu haliyle çürüyor. Geriye ne kaldıysa korunması gerekiyor. Sadece Hıristiyan çevreye karşı değil, insanlık için yapılması gerekiyor.”