Bahçeli'den yine Biden açıklaması: CHP'nin üst aklı, kan bankası

ABD Başkan adayı Joe Biden'ın yedi ay önceki sözleri üzerinden çıkan tartışmada yeni bir açıklama yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Sözleri hem demokrasi düşmanlığı hem de darbeciliktir" dedi. Bahçeli, muhalefete de sert sözlerle yüklenirken "Joe Biden CHP’nin üst aklıdır. Türkiye’nin bölünme ihalesini açıp pazarlık usulüyle yıkım müteahhitlerine davetiye çıkaran Biden CHP’nin kan bankasıdır" ifadelerini kullandı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ABD'de Demokratların başkan adayı Joe Biden'ın yedi ay önceki sözleriyle ilgili yine bir açıklama yaptı. Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Biden ile temas kurup kurmadığını açıklamasını istedi.

Bahçeli yazılı açıklamasında, "ABD’nin Demokrat Partili Başkan Adayı Joe Biden’in yedi ay evvel dile getirdiği husumet ve hıyanetle perçinlenmiş çarpık açıklamaları siyaset ve ülke gündemini derinden etkilemiştir. Biden’in karanlık mazisi ve karmaşık müktesebatı Türkiye’nin egemenliğine ve kutlu varlığına yönelik suikast teşebbüsünün hiç de tesadüfi olmadığını çok net gözler önüne sermiştir" dedi. Biden'in Obama döneminde başkan yardımcısı olduğunu hatırlatan Bahçeli şunları söyledi:

'YAKAYI ELE VERMİŞTİR'

Geçmişte ülkemize reva görülen baskı ve dayatmaların Obama ve Biden’in döneminde daha da şiddet ve sürat kazandığı milli hafızalarda kayıtlıdır. Orta Doğu’ya düzenlenen sistematik ve kanlı saldırıların, Türkiye aleyhine terör örgütleriyle kurulan bağ ve bağlantıların bilhassa bu iki lekeli ismin iktidar zamanına rastladığı gayet iyi bilinmektedir. Dahası 15 Temmuz hain FETÖ darbe teşebbüsünde ABD’nin o tarihteki yönetiminin ne kadar tazyik ve tesirinin olduğu bir başka muammalı ve şaibeli tartışma konusudur. Bir ülkenin seçimle göreve gelmiş Cumhurbaşkanı’nı devirme hedefi neresinden bakılırsa bakılsın hem demokrasi düşmanlığı hem de darbeciliktir. Biden mayası ve mizacı itibariyle yakayı ele vermiştir.

'İÇ MİHRAK AYAĞI, DIŞ MİHRAK AYAĞI'

Özellikle 1945 yılından beri Türkiye’nin içine düştüğü sosyal, siyasal ve ekonomik buhranların iç mihrak ayağı olduğu kadar sevk ve idare noktasında bulunan dış mihrak ayağı da vardır ve bilinmektedir. Bu kapsamda dış mihrak vakıasını hayali olarak gören mağlup ve müflis siyasi garabetlerin Türkiye’nin yakın tarihinde önemli görevler üstlenmiş olmaları düşündürücü ve üzüntü verici bir başka açmazdır.

'HAÇLI ZİHNİYETİ'

Yakın tarihimiz aynı zamanda darbeler tarihidir ve bu tarihin içinde dost görünen, müttefik olduğunu iddia eden ülke ve ülkelerin tezgah ve kumpasları iç karartıcı derecede fazladır. Milli Mücadele yıllarında bileğimizi bükemeyen, yüreğimizi teslim alamayan, bağımsızlığımızı tasfiye edemeyen Haçlı zihniyeti, ilerleyen yıllarda dolaylı vasıtalarla Türkiye’nin yıkımına odaklanmış, bu nedenle de saçtığı zehri kızılcık şerbeti diye yutturmaya çalışmıştır. Biden çürük ifadeleriyle yetiştiği sömürgeci muhitin bütün dokusuna nüfuz eden zalim ve hunhar anlayışı hezeyan içinde temsil ve tescil etmiştir. Türkiye yükseldikçe, ayak bağlarından kurtuldukça, kendi kaderine sahip çıkıp kendi geleceği hakkında tek belirleyici oldukça zalimler dimağlarında sakladıkları alçak senaryoları gün ışığına çıkarmaya başlamışlardır.

'MUHALEFET PARTİLERİNİN TEPKİLERİ SİLİK'

İktidar olmak için ruhunu İblis’e bile satmaya hazır vaziyette bekleyen köksüz ve kimliksiz devşirmelerin küresel güç merkezlerinde icazet arayışları, sadece iktidarın değil Türkiye’nin de kaybına hizmetleri çürümüş Biden kadar tehlikeli bir vaka olarak karşımızdadır. Onursuz bir kazancı şerefli bir duruş ve vatan sevgisine değişmeye amade olan siyasi bedbahtların varlığı ülkemiz adına tarifsiz ve talihsiz bir sorundur.

Biden’in bedel ödemesi gerektiğini vurguladığı Cumhurbaşkanımızı ve iktidarını, darbe yerine seçimle devirme çağrısı, bunu ise muhalefeti öncekinden farklı olarak daha güçlendirip destekleme amacı iki tarafı keskin bir bıçaktan farklı değildir. Muhalefet olarak kast ettiği malum partilerin bugüne kadar verdiği tepkiler sönük, silik ve etkisizdir. CHP Genel Başkanıyla birlikte parti sözcülerinin Biden’in açıklamasının içeriğini değil de zamanlamasını, bununla kalmayıp hükümeti eleştirmeleri Türkiye sevgisinden yoksun, millete mensubiyet şuurundan mahrum bir siyaset köhneliğinin vahim örneğidir. İşbirlikçi ve kukla HDP ile yine bu ülkenin eline avucuna bakan İP’in ürkek, korkak ve çekimser tavırları ibretlik bir durumdur. Muhalefeti desteklemekten bahseden bir emperyaliste muhalefetin mesajı cılız, çürük ve zorakidir.

'ZİLLET İTTİFAKI'NI BİR ARAYA GETİREN MENFUR EL'

CHP’nin 37’inci olağan Büyük Kurultayı’nda dostlarıyla iktidar olacağını ilan eden Kılıçdaroğlu’nun, dost kataloğunun hangi sayfasında Biden’in bulunduğunu, bugüne kadar iki tarafın teyit ettiği aracılarla temas kurup kurmadığını açıklaması aziz Türk milletine namus borcudur. Açığa kavuşturulması, üzerindeki esrar perdesinin kaldırılması gereken bir diğer mühim ve muhataralı konu ise şudur: Cumhur İttifakı’nın karşısında tesis edilen ve birbirleriyle uzaktan yakından alakası olmayan Zillet İttifakı’nın ana ortaklarını çatısı örülmüş bir siyasi proje şemsiyesi altında bir araya getiren menfur el, melun göz kime ya da kimlere aittir? Kaldı ki Biden’in İstanbul Büyükşehir Başkanlığı Seçimleriyle ilgili de ahkâm kesmesi her açıdan şüphe uyandırıcıdır. Bu aşamada Zillet İttifakı’nın sütunlarını diken zulmet lobisinin açık hüviyetini bilmek Türk milletinin en doğal ve ertelenemez hakkıdır.

Atatürk’ün kurduğu partinin FETÖ ile PKK’nın çekim alanına kapılması, emperyalizme sessiz kalması, milli meselelere duyarsız ve duygusuz yaklaşması, hepsinden önemlisi takip ettiği muhalefet stratejisini Türkiye’nin aleyhine icra etmesi bir yanda akıl tutulmasıyla diğer yanda siyasi tutsaklıkla izah edilebilecektir. CHP geçmişini çiğneyip geleceğini temlik ve haciz ettiren yozlaşmış ve işbirlikçiliğe gömülmüş bir siyaset modelidir. Joe Biden CHP’nin üst aklıdır. Türkiye’nin bölünme ihalesini açıp pazarlık usulüyle yıkım müteahhitlerine davetiye çıkaran Biden CHP’nin kan bankasıdır.

ABD'de 3 Kasım'da yapılacak genel seçimlerde Demokrat Parti'nin başkan adayı olan Joe Biden'ın 19 Aralık'ta New York Times (NYT) yayın kuruluna verdiği söyleşide söylediği sözler Türkiye'de siyasetin gündem konusu oldu. Biden, söz konusu söyleşide, "Erdoğan bir otokrattır, yapmamız gerektiğini düşündüğüm şey, ona karşı çok farklı bir yaklaşım benimsemek ve muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça ortaya koymak" demişti. (HABER MERKEZİ)