Muharrem İnce: Bin Günde Memleket Hareketi'ni başlatıyoruz

CHP'nin 2018 seçimlerinde Cumhurbaşkanı adayı gösterdiği Muharrem İnce, 'Bin Günde Memleket Hareketi' başlattı. Hareket 4 Eylül'de Sivas'tan yola çıkacak. İnce bunun parti içi muhalefet hareketi olmadığını, amaçlarının umutsuzluğu yok etmek olduğunu söyledi. İnce, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ve yönetimini hedef alırken "Kazanmamam için ellerinden geleni yaptılar" dedi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - CHP'den ayrılarak parti kuracağı öne sürülen ancak "Hareket başlatacağım" diyen Muharrem İnce, beklenen açıklamasını yaptı. Konuşmasına Ahmed Arif şiiriyle başlayan İnce, iktidarı eleştirerek devam etti. İnce, daha sonra eleştirilerini CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve yönetimine yöneltti ve 'Bin Günde Memleket Hareketi'ni açıkladı. İnce, soru almadan gitti. Sonradan sosyal medya hesabından mail adresi paylaşan İnce, görüş ve önerileri beklediğini yazdı.

Muharrem İnce, Ankara Çukurambar’daki Holiday İnn Otel’de basın toplantısı yaptı. Pandemi nedeniyle basın mensupları dışındaki katılımcılara kapalı olan toplantıda İnce, Türk bayrağı ve Mustafa Kemal Atatürk görselinin olduğu kürsüde konuştu. Açıklamanın yapılacağı salona erken gelen İnce, açıklamanın başlangıcı olarak duyurulan 10.30’u bekledi.

Ahmet Arif’in “Hasretinden Prangalar Eskittim” şiirinden alıntı yaparak sözlerine başlayan İnce, “Herkes konuştu. Bilen de konuştu bilmeyen de konuştu. Şimdi Muharrem İnce konuşacak” dedi ve sözlerine başladı:

TÜRKİYE’Yİ BU NOKTAYA LİDER PARTİLER GETİRDİ: Bugün ülkemizde 18 yılın sonunda işsizliği arttıran, halkı yoksullaştıran, milli geliri düşüren ekonomideki memnuniyeti buz dolabına bağlayan bir cumhurbaşkanı var. Oysa önemli olan evde buzdolabının olması değil içinin dolu olmasıdır. Türkiye’yi bu noktaya lider partileri getirmiştir. Türkiye’nin hem iktidar hem muhalefet sorunu aynı anda vardır. Siyasi partilerin işleyişinde demokrasi kalmamıştır. Bu kötü gidişattan Cumhuriyet Halk Partisi de nasibini almıştır. Cumhuriyet Halk Partisi tarihinde ilk kez Meclis Grup Başkanvekilleri seçimle göreve gelmiyor. Kaldırıldı genel başkan onları atıyor. CHP ile özdeşleşmiş ön seçim artık yok.

CHP GENEL BAŞKANI BİR KONUŞMACIYI DAHİ DİNLEMEMİŞTİR: Kurultaylarımızda beş dakika konuşabilmek için büyük mücadele vermek gerekiyor. 1950 ile 1960 yılları arasında CHP çok kötü günler yaşadı. İktidarı devretmiştir. Bu 10 yılda CHP 7 kurultay yapmıştır. Bugünlerde ilerlemiş yaşına rağmen genel başkanımız rahmetli İsmet İnönü o kurultayları saatlerce günlerce haftalarca sonuna kadar izlemiştir. Bugün kurultayda Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanı bir konuşmacıyı dahi dinlememiştir. Kendisi konuşup çekip gitmiştir. Hafta sonu yapılan kadın kolları kurultayına katılma zahmeti bile göstermemiştir. Kurultayın seçmediği parti meclisi üyesini iki satırlık bir yazıyla siz seçmezseniz ben genel başkan yardımcısı görevini ona vererek kurultay iradesini de tanımayan bir genel başkanımız var artık. Bir siyasi parti, ‘Ömrüm CHP zihniyetiyle mücadele etmekle geçen’ diyen dostlarına değil önce kendi gücüne, evlatlarına güvenmelidir.

CHP’DEN DİLEKÇEYLE AYRILINMAZ: CHP İçişleri Bakanlığı’na dilekçeyle kurulmuş bir parti değildir. O nedenle CHP’den ayrılırken de dilekçeyle ayrılınmaz. Ayrılsam bile CHP’yi yıpratmak için değil CHP’yi kurtarmak için ayrılırım. Tıpkı Mustafa Kemal Atatürk’ün işgal altında o zamanki başkentimiz İstanbul’u kurtarmak için Ankara’ya gitmesi gibi. Salıdan salıya iktidarın stratejik olarak kuyuya attığı taşları temizlemek ve laf yetiştirmek, kolay yolu seçmek muhalefet olarak kalmaktan memnun olmak demektir.

CHP KURTARICI ROLÜ GÖRMÜYOR: AKP çökecek. Bunun ben de görüyorum. Çökecek ama Türkiye’nin üzerine çökecek. AKP çökerken CHP bir seçenek, alternatif, bir kurtarıcı rolü görmüyor. CHP bir gözlemci olarak sadece olayı seyrediyor. Çökse de armut düşse de ağzımıza düşse mantığıyla devam ediyor. Siyasi partilerin kendi içlerinde demokrasi olmaması Türkiye demokrasisini de çökertti. Türkiye’nin sorunlarını ne tek adam iktidarı ne tek adam muhalefeti çözebilir. Ben gidersem ülke dağılır diyenlerle ben gidersem parti diyenlerin ortak noktaları oturdukları koltuklara duydukları aşktır. İşler kötü giderken kendi hatalarını dış mihraklara bağlayanlarla kendileri gibi düşünmeyenlere sarayın adamı deyip ihanetle suçlayanlar aynı yolun yolcusudur. Türkiye’nin sorunları ortak akıl bulmakla olur.

TÜRKİYE SARAY REJİMİNE MAHKUM DEĞİLDİR: Türkiye seçeneksiz değildir. Türkiye saray rejimine mecbur ve mahkum değildir. Türk seçmeni tutucu da değildir. Yüzde 80’i değişkendir. Bu defa şu adaya şu partiye oy vereceğim diye başlar. Ben inanıyorum ki Ecevit’in yüzde 42’si mümkündür. Hatta 50+1 de mümkündür. Biz Türkiye’ye bir seçenek sunuyoruz. Bizim başlattığımız hareket bir muhalefet hareketi değildir. Parti içi muhalefet hareketi hiç değildir. Amacımız karamsarlığı, umutsuzluğu yok etmek ve bir çıkış yolu göstermektir. Bu toprağın insanları en zor en karanlık dönemlerde bile umudunu, cesaretini kaybetmemiş küllerinden yeniden doğmasını bilmiştir. Türkiye’nin barışmaya, üretmeye ve adil bölüşmeye ihtiyacı vardır.

BİN GÜNDE MEMLEKET HAREKETİ: Bugün başlattığımız hareketin adı ‘Bin Günde Memleket’ hareketidir. Bu hareketin kadrosu alanında uzman, Türkiye sorunlarına kafa yoran çözüm üreten kişilerden oluşturmaktadır. Önümüzdeki günlerde bu kadroyla karşınıza çıkacağız. Zafer hazırlanmaktır. Kadromuzla, söylemimizle, milletimizle zafere hazırlanıyoruz. Bu hareket gücünü de finansmanını da yönünü de milletten alacaktır. Milletimizin isteklerini kadromuzun vizyonuyla birleştirip yol yürüyeceğiz. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde nasıl millet bizi finanse ettiyse yine edecektir. Bu 83 milyonunu gözünün önünde olacaktır.

MEMLEKET HAREKETİNİ HEP BİRLİKTE BAŞLATACAĞIZ: Dolar 7,20’leri aşmışken, hukuk çökmüş adalet can çekişirken, Akdeniz’de milli haklarımıza taarruz varken mu millet hiç hak etmediği sıkıntılarla boğuşuyorken yola çıkmanın tam zamanıdır. Bu nedenle 4 Eylül’de Sivas Kongresi’nin yıl dönümünde Sivas’ta olacağız. Memleket hareketini hep birlikte başlatacağız. Bin Günde Memleket Hareketi’nin yol göstericisi, bu toprakların en büyük devrimcisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olacaktır. Bizim hareketimizde asla Atatürk düşmanları olmayacaktır. Bu hareket aklı ve bilimi esas alacaktır. Irk, dil, din mezhep cinsiyet ayrımcılığına karşı çıkacaktır. Kadına şiddet çocuk istismarına en yüksek sesle karşı duracaktır. Bin Günde Memleket hareketi endüstri 5.0’ı herkesten önce bilecek, izleyecek, uygulayacak, gençlerimizin yaratıcı düşüncelerine en üst düzeyde öncülük edecektir. Yolumuz zordur. Demokrasi özgürlük ve adalet mücadelesini başarıya ulaştıracağız. Bütün bu anlattıklarım bir cumhuriyet öğretmeninin hayalleri değildir. Bütün bu anlattıklarımın içinde bir cumhuriyet öğretmeninin ülkesiyle ilgili güzel düşleri vardır ama bunun içinde milletin haklı talepleri de vardır. İleride size tanıtacağım alanında uzman, daha önce siyasetle uğraşmamış arkadaşlarımla yollara düşeceğiz. İkinci bölüme geçiyorum.

İNCE KENDİ SORDU KENDİ YANITLADI

Gazetecilere, “Ben sorularınızı tahmin ediyorum. Hepsini biliyorum niye on gündür konuştunuz. Ben onlara tek tek cevap vereyim” ifadelerini kullanan İnce, önce soruları dile getirdi sonra şu şekilde yanıt verdi:

-Seçim gecesi neredeydin?

KAZANMAYAYIM DİYE ELLERİNDEN GELENİ YAPTILAR: Bu bitmedi. Şunu bir anlatayım. Zonguldak’a mitinge gidiyoruz. Bartın Milletvekilimiz Rıza Yalçınkaya’yı görevlendirdim cumhurbaşkanı olarak. Git mitingle ilgilen dedim. Rıza Yalçınkaya yolda öğrendi ki milletvekiliyken yeni listeye konmamış. Tek bir gerekçesi var Muharrem İnce’ye yakın olması. 14 milletvekiline tırpan çekilmiş. Futbol maçını düşünün. Cumhurbaşkanı adayı teknik direktör. Genel başkan kulüp başkanı. Milletvekilleri de futbolcu. Başkan diyor ki ben futbol oynamam sen oyna. Takımı da ben yaparım diyor. Takımı da o yapıyor oyuna ben çıkıyorum. Mitingde görevlendirdiğim arkadaşım listeye konulmamış. Hangi moralle ben miting yapacağım? Sıfır moralle miting yaptırdılar bana. Televizyonlarda bir Kemal Bey’in reklamı bir benim. Kemal beyin reklamını neden veriyorsunuz aday değil ki o. Aday benim. Talimat veriyorlar gazeteler televizyonlara benim reklamlarımı kesiyorlar. Bu psikoloji altında bana miting yaptırıyorlar ve dünya siyaset tarihinin en yoğun mitingini yapıyorum. Moralimi bozmak için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar. Bana yakın isimleri aday yapmıyorlar afişlerimi az asıyorlar, örgütlere az para yolluyorlar. Kazanmayayım diye ellerinden geleni yapıyorlar.

ÖZÜR DİLİYORUM KRİZİ KÖTÜ YÖNETMİŞ OLABİLİRİM: Geldik seçim gecesine. Ne yapıyorsunuz dedim. Bilgi verin dedim vermediler. Elde bilgi yok. Nasıl çıkacağım ben milletin karşısına. İkinci tura kaldım mı kalmadı mı bilmiyorum ki. Sabah oldu. Aldınız mı 180 bin tutanağı dedim. Aldık dediler. Peki teşekkür ederiz dedim. YSK’ya yazı yazdım. CHP kaç sandıkta gözlemci vermemiş. 13 bin sandıkta CHP’nin gözlemcisi yok. 4 milyon oy yapar bu. 4 milyon oyu sokağa bırakmışlar. Peki Erdoğan kaç oy az alsa ikinci tura kalacaktı? 1 milyon 300 bin oy. Gece yarası çıktı bizim genel başkan yardımcıları seçim ikinci tura kaldı dediler. Nereden biliyorsunuz? Elinde belge yok ki senin. 4 milyon oyu sokağa bırakmışlar benden yalan söyleyip milletin karşısına çıkmamı istiyorlar. Bana neredeydin diye soranlara. Özür diliyorum onlardan. Krizi kötü yönetmiş olabilirim. O yorgunlukla ama unutmayın ki bana veri vermediler. Veremediler çünkü yoktu.

DEĞERLENDİRME TOPLANTISINA DAVET EDİLMEDİM: Seçim geçti. 60 gün sonra seçim değerlendirme toplantısı yapıyorlar. Ben çağırılmıyorum. Böyle bir şey olabilir mi? Baş rol oyuncusu kim cumhurbaşkanı adayı. Seçimi kim yapmış o yapmış. Kortizonlu iğneleri serumu yemiş hastalanmış. Kimseye çaktırmadan yapmaya çalışmış. İngiltere’nin eski başbakanlarından birine Muharrem İnce 51 günde 107 miting yaptı demişler, imkansız demiş. Kampanya geçmiş seçimi tartışıyor parti beni davet etmiyorlar.

‘HEM SARAYA GİDİP HEM DE İFTİRA MI ATIYORLAR?’

-Saraya giden CHP’li kim?

Yapmayın etmeyin. Genel başkanı arıyorum parti yara alacak. Gel yan yana gelelim yok. Sıkı durun şimdi. İki gazetecinin ikisine de ben dava açtım. Genel merkez açamadı. Acaba genel başkan yardımcılarından birisi mi saraya gitti? İnsanın aklına bu geliyor. Dava açamadıklarına göre. Hem saraya gidip hem iftira mı atıyorlar?

-Bu çıkışı bireysel amaçları için mi yapıyor?

Muharrem İnce bu çıkışını Cumhurbaşkanı adayı olmak, kişisel ikbali için yapıyormuş. Bakın sesleniyorum: CHP hemen bir tüzük kurultayı toplasın; Cumhurbaşkanı adayını partinin üyeleri seçer desin. Muharrem İnce’nin elinden de bu kozu böylelikle alsınlar.

-CHP iktidara yürürken Muharrem İnce neden böyle yapıyor?

CHP iktidarı demek CHP genel başkanının Cumhurbaşkanı olması demektir. Eğer Erdoğan’ın, kendi arakadaşlarından birini Cumhurbaşkanı yapacaksak ben ona CHP iktidarı demem. Bizim genel başkanın iktidar olması gibi bir iddiası yok. O yüzden CHP’nin iktidara yürümesi hayaldir. CHP İktidara yürüyormuş da ben engel oluyormuşum. Öyle bir iddia yok.

‘KÜRTLERİ YOK SAYAMAZSINIZ’

-CHP yerel seçimlerde başarılı mıydı?

Kürt seçmenleri işaret ederek cevap verdi. İnce, “CHP yerel seçimlerde başarıyldı. Ama unutmayın; İstanbul’u, Ankara’yı, Hatay’ı, Mersin’i, Adana’yı, Antalya’yı bize Kürt vatandaşlarımız verdi. Ama seçimden sonra CHP, Kürt vatandaşlarımıza içten bir teşekkür edemedi. Utangaç mahcup, kapalı kapılar ardında teşekkür etti. Ben yüreğimi açarak Kürt vatandaşlara teşekkür ediyorum. Bu başarıyı küçümsemiyorum ama Kürtleri de yok sayamazsınız. Bu Cumhur İttifakı, bu da Millet İttifakı... Ben Millet İttifakı’ndan ayrılıp Cumhur İttifakı’na mı geçiyorum. Ben Millet İttifakı’nın içindeyim. Millet İttifakı’nın içindeysem bırakın bu da ayrı bir umut olsun. Bölmek demek, bir taraftan alıp diğer tarafa taşımak demektir. Parlamenter Sistem başkadır, 50+1 başkadır. Bölme olayı Parlamenter Sistemde olur.

‘ERDOĞAN’IN YERİNDE OLSAM İNCE’Yİ DESTEKLEMEM’

-Sizi saray mı destekliyor?

Saray beni destekliyorsa kendince hata yapıyor. Cumhurbaşikanlığı seçiminde Muharrem İnce CHP’den 8 puan fazla oy aldı. Peki bu 8 puan İYİ Parti, MHP ve AKP’lilerden aldı. Erdoğan’ın oytu AKP ve MHP oylarından daha azdı. Ben AKP’den ve MHP’den oy alabilme ihtimali olan bir adamım. Sarayın beni desteklediğini söyleyenler CHP içindeki rant baronlarıdır. Ben Erdoğan’ın yerinde olsam Muharrem İnce’yi desteklemem. Yandaş medyaya gelince bana olan yakınlığınız gözlerimi kamaştırdı. Ne kadar çok beni seviyormuşşunuz da ben 20 senedir anlayamamışım. Memlelet Hareketi medyayı özgürleştirecek.

‘ANCAK 50+1 ALIRSAM MEMNUN OLURUM’

-Anket sonuçlarından memnun muyum?

Memnun muyum, değilim. Ben 30,6’yı 50+1 yaparsam memnun olurum. Bu anketleri yapanlara teşekkür ediyorum.

-Muharrem İnce’ye kurultay’da saygısızlık yapıldı, o yüzden parti kuruyor iddiası

Biz çocuk muyuz? Delegelerin yanında oturmak benim için şereftir. Sokağın çıktığımda milletin gönlünde nerede olduğum önemli, gerisi hikaye. Partinin ideolojisi çiğneniyor, ben ona üzülüyorum.

GAZETECİLER TEPKİ GÖSTERDİ

“Gölgede kalanların değil, güneşe çıkanların gölgesi olun. Biz 4 Eylül’de Savaş Kongresi’nin yapıldığı yerden güneşe çıkıyoruz. İkinci büyük açıklamamı da Cumhuriyet Bayramı öncesinde yapacağım” ifadeleriyle sözlerini tamamlayan İnce 4 Eylül’ü bir kez daha işaret etti. Soruları kendisi soran ve kendisi tamamlayan İnce gazetecilerden soru almadı. Gazeteciler İnce’ye soru almadığı in tepki gösterdi.

Muharrem İnce daha sonra twitter hesabından "Memleket Hareketi'ne görüş ve önerilerinizi bekliyoruz" diyerek mail adresini paylaştı.

Gazete Duvar yazarları değerlendirdi: Muharrem İnce ne yapıyor?Gazete Duvar yazarları değerlendirdi: Muharrem İnce ne yapıyor?

Etiketler CHP muharrem ince