Karamollaoğlu: Buna demokrasi denmez

Temel Karamollaoğlu'ndan seçim uyarısı: "Elbette açık oy gizli tasnif demeyecekler. Ama gerek sandıklara gerekse seçmen listelerine ne ölçüde etki edeceklerini muhalefetin buradaki denetim vazifesini denetim hakkını nasıl kısıtlayacaklarını göreceğiz. İnşallah biz yanılırız."

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - SAADET Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu haftalık basın toplantısında yaptığı açıklamada Yassıada'da yapılan 'demokrasi ve özgürlükler adası' etkinliklerini eleştirdi. Karamollaoğlu, "Siz şimdi 1960 İhtilalini kınayacaksınız onların yanlışlıklarını düzeltmek için bu adanın adını demokrasi ve özgülükler adası koyacaksınız ama demokrasinin olmazsa olmazı muhalefeti burada temsil imkanı vermeyeceksiniz. Bu uygulamanızın adına demokrasi denmez" dedi.

Temel Karamollaoğlu'nun açıklamalarından başlıklar şöyle:

SEÇİMDE DENETİM HAKKI KISITLANMAMALI: Açılışını sayın Cumhurbaşkanı ve ortağı yaptı ama ne hikmetse demokrasi ve özgürlükler adasının açılışında muhalefetten tek bir parti temsilcisi bulundurulmadı. Gelmelerine fırsat verilmedi. Siz şimdi 1960 İhtilalini kınayacaksınız onların yanlışlıklarını düzeltmek için bu adanın adını demokrasi ve özgülükler adası koyacaksınız ama demokrasinin olmazsa olmazı muhalefeti burada temsil imkanı vermeyeceksiniz. Bu aslında demokrasi anlayışının bugün ki iktidar açısından söylüyorum ne kadar çarpık ne kadar yanlış olduğunu göstermektedir. Bu uygulamanızın adına demokrasi denmez! Böyle demokrasi olmaz… 1946 seçimlerini açık oy gizli tasnif diye tarif edeceksiniz bunu bir utanç vesilesi olarak hatırlayacaksınız ama şimdi benzer adımları atma yoluna gireceksiniz. Bu temayülü göstereceksiniz. Elbette açık oy gizli tasnif demeyecekler. Ama gerek sandıklara gerekse seçmen listelerine ne ölçüde etki edeceklerini muhalefetin buradaki denetim vazifesini denetim hakkını nasıl kısıtlayacaklarını göreceğiz. İnşallah biz yanılırız. Seçmen listelerinin tanziminde muhalefetin görevine daha fazla önem verilir. Ama eğer buna itibar edilmiyorsa o zaman demokrasi tehlikeye girer. İsteseniz de istemeseniz de iktidar kendi iktidarını muhafaza edebilmenin yollarını arar. Sıkıntı burada… Burada şu hususa dikkat çekmek istiyorum eğer elektronik ortamda oy kullanma yolu açılırsa siz iktidarda bulunan partiyi değiştiremezsiniz. Çünkü elektronik ortama müdahale her zaman mümkündür. NATO’nun en gizli belgelerine bile girilebilen dünyada seçim sistemine de müdahale edilebilir.

ZATEN İŞSİZ, BORÇLAN DİYORSUNUZ: Ülkemiz tedbirleri gevşeterek yeni normal sürecine geçişi sağlamaya çalışıyor. Ancak ekonomik kriz her geçen gün derinleşiyor. Ama bu iktidar ekonomik olarak nasıl bir tehlike ile karşı karşıya kaldığımızı anlamadığı kanaatindeyim. Muhalefeti dinlemiyorsunuz bari, esnasın, sanayicinin, çiftçinin, işsizin taleplerine kulak vermiş olsalardı bugün daha farklı tedbirler alma ihtiyacı duyarlardı. Bakınız burada Partimizin Ekonomik Kalkınma Politikaları Kurulu’nun hazırlamış olduğu rapordan bazı örnekler vermek istiyorum.

  • Tüketici Güven Endeksi 54.90 puan ile 2018’deki kur şokunun yaşandığı dönemden bile daha düşük.
  • Koronavirüs sonrasında ise kriz sırasında yaşanan kayıpların en geç telafi edilebileceği alan olarak işgücü piyasaları göze çarpmaktadır.

İşsizlik patlama yapmış durumda, insanlarımız evine götüreceği ekmeği zor bulmaktadır. Tablo hiç olmadığı kadar karanlık! Ekonomi için atılması gereken adımlar açık bir şekilde ortada. Ekonomi Bakanı güya destek paketi açıklıyor. Müjde gibi sunduğu şeyler ne, konut kredisi almak, araba kredisi almak. Bu iktidarın ekonomi dediğiniz zaman aklında sadece ne yazık ki inşaat var. Yahu bu millet zaten borçlu, zaten işsiz. Siz diyorsunuz ki daha da borçlan. Borç ekonomisi ile bu süreç daha ne kadar böyle devam edecek. Anlaşılan o ki iktidar ekonomiyi; 2002’de bugünkü ortağı MHP’den devraldığı şekilde MHP ile birlikte devredecek!

YURT DIŞI İÇİN TEKLİF: Salgının mağdur ettiği kitlelerin başında yurt dışında yaşayan yaklaşık 7 milyon vatandaşımız gelmektedir. Zaten gurbet hasreti çeken vatandaşlarımız bir de bu süreç ile karşı karşıya kalmışlardır. Lakin tedbirlerin gevşetilmesi ile ülkemize gelecek olan bu vatandaşlarımızın bir takım sorunları bulunuyor. Burada iktidara düşen gurbetçi vatandaşlarımız için uygun maliyetli “Vatan Yolculuğu” destek paketi açıklanmasıdır. Bizim Saadet Partisi olarak önerilerimiz şunlardır: Uçak biletlerinde tavan konulmalı gidiş dönüş, 300 Euro’nun üstünde bilet olmamalıdır. Aile Avantaj Paketi ve indirimi sunulmalı gurbetçilerin yolcuk maliyetleri düşürülmelidir. Gümrük indirimi gibi teşvikler yapılmalıdır. Kiralık Araç hizmeti bağlantısı sağlanmalıdır. (HABER MERKEZİ)