Kaçırılan HDP PM üyesine soruşturma

Kaçırılarak tehdit edildiğini açıklayan HDP PM Üyesi Hatice Büşra Kuyun hakkında 'Halkı kin ve düşmanlığa sevk etme' suçlamasıyla soruşturma açıldı. Kuyun, kendisini kaçıranların eşkali, araç plakası bilinmesi ve bir çok askeri kontrol noktasından geçmelerine rağmen herhangi bir işlem yapılmadığını söyledi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Van’da 4 Mayıs Pazartesi günü Maraş Caddesi’nde kendisini polis olarak tanıtan kişiler tarafından kaçırılarak tehdit edilen HDP Parti Meclisi (PM) ve Gençlik Yürütme Kurulu (GYK) üyesi Hatice Büşra Kuyun'a soruşturma açıldı. Kuyun, açıklamaları nedeniyle 'Halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek'le suçlanarak ifadesi alındı.

EŞKAL VE PLAKA BELLİ

Kaçırılma olayına dair savcılığa suç duyurusunda bulunduğu ve maruz kaldığı duruma ilişkin partisinin il binasında açıklama yaptıklarını belirten Kuyun, kendisini kaçıranların eşkali, araç plakası bilinmesi ve bir çok askeri kontrol noktasından geçmelerine rağmen herhangi bir işlem yapılmadığını söyledi. Kuyun, kendisi hakkında ise soruşturma açılmasına tepki göstererek, şunları söyledi:

“Yaşanan olayın 1990’lı dönemlerde yaşadığını, bunların Kürt gençlerin mücadeleden uzak tutulması için yapıldığını ve bu hukuksuz durumlara karşı mücadelemizi büyüteceğimiz belirttiğim için hakkımda soruşturma açıldı. Beni kaçıran kişiler, polis olduklarını iddia ettiler. Polis kimliği gösterdiler. Birçok askeri noktada polis kimliğiyle geçtiler. Emniyete ifade işlemine götürülmedim, yani kaçırıldım. Eğer beni kaçıran kişiler polis ise polis bir mafya ya da çete gibi mi çalışıyor? Eğer polis değilseler, o zaman emniyettin adını kullanarak bunu yapanlar bulunmalıdır. Aslında halkı kin ve düşmanlığa sevk edenler, oluşan paramiliter güçlerdir. Çocuklara ateş edenler, İbrahim Gökçek’in mezarı başında bekleyip ‘yakacaklarını’ söyleyenler ve sosyal medyada bir kavanoza mermi koyup, katliam mesajı vermeye çalışanlar, aslında bu zihniyettir halkı kin ve düşmanlığa sevk edenler. Ama biz yaşanan hukuksuzluğa karşı sesimizi çıkardığımız için, tepkimi gösterdiğim için hakkımda soruşturma açılıyor. Asıl beni kaçırılan yargılanması gerekirken, ben yargılanıyorum.”

'CEZASIZLIK POLİTİKASI'

Yaşanan olaydan 2 gün sonra sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyleyen Yeter, “Aracın plakasını ve kişilerin eşkallerini, araca zorla bindirilmenin gerçekleştiği yerin adresi ve orada hangi mağazalardan görüntü alınacağına dair dilekçemizde bildirmemize rağmen, bu soruşturmayla ilgili herhangi bir gelişme söz konusu değil. Tam tersi bu olayın faili değil, mağduru durumunda bulunan müvekkilim ‘halkı kin ve nefret’ suçlamasıyla ifade verdi" dedi.

Kaçıranların değil, kaçırılan hakkında soruşturma açılmasını “cezasızlık politikası” olarak nitelendiren Yeter, şunları söyledi: “Kaçıran kişiler kamu personeli ya da değilseler, gerçekleştirdikleri bu tür hukuk dışı uygulamalar karşısında yargılanmayacaklarını bildikleri için, bu kadar pervasızca davranıyorlar. Bu olayın somut takipçisi olacağız.” (MA)