Özel: Rüşvetçiler çıksın, Erdoğan'ı eleştirenler koronadan ölsün

TBMM'de basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, hükümetin karantina sürecini kötü yönettiğini belirterek "Ankete göre 3 kişiden 2'si ise 'hükümet yanlış' iş yaptı diyor. Kendi seçmeniniz bile kötü yönettiğinizi düşünüyor" dedi. Özel, hükümet tarafından hazırlanan infaz düzenlemesine ilişkin, "İnsan hakları savunucularının, yazarların, gazetecilerin, siyasetçilerin sadece konuştukları, yazdıkları, düşündükleri için cezaevinde kalmaya devam edecekleri ama gaspçının, çete reisinin ve mensuplarının, dolandırıcının dışarıya rahatlıkla elini kolunu sallayarak çıktığı bir süreci yaşayacağız. Bunda vicdan, eşitlik yok" ifadelerini kullandı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, hükümetin karantina sürecini kötü yönettiğini belirterek "Ankete göre 3 kişiden biri hükümet doğru iş yaptı diyor. AKP seçmeni bile kötü yönettiğini söylüyor" ifadelerini kullandı.

Meclis'te gündeme ilişkin basın toplantısı düzenleyen özel korona virüsü  salgınına ve hükümet tarafından hazırlanan af yasa tasarısına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Özel, yeni düzenleme ile Fox TV Ana Haber Sunucusu Fatih Portakal gibi Erdoğan'ı eleştiren siyasetçi, gazeteci ve yazarların cezaevine gireceğini söyledi.

'BUNDA VİCDAN EŞİTLİĞİ YOK'

Özel, infaz düzenlemesinin, Anayasaya göre "açık bir kısmi af" olduğunu belirtti.

Türkiye'de cezaevlerinde nöbetleşe yemek yenildiğini ve uyunabildiğini, korona virüsü sonrası ise nöbetleşe nefes alınabildiğini söyleyen Özel, ülkede insanlık onuruna uygun olmayan bir infaz sisteminin bulunduğunu iddia etti.

Özel, partisinin cezaevlerindeki sorunları ve bunların çözümüne yönelik önerilerini yıllardır dile getirdiğini, Türkiye'nin adil ve kapsayıcı bir infaz düzenlemesine ihtiyacı olduğunu vurguladı.

Özgür Özel, söz konusu teklifin yasalaşması halinde, rüşvet aldığı için 6 yıl ceza alan birinin bir gün bile hapis cezası yatmayacağını; bu rüşvet alma haberini yapan gazetecinin ise "terör örgütü üyesi" olduğu gerekçesiyle alacağı 6 yıllık cezanın yarısını yatacağını söyledi. Özel, "Bunun kabul edilebilir bir tarafı yoktur. İnsan hakları savunucularının, yazarların, gazetecilerin, siyasetçilerin sadece konuştukları, yazdıkları, düşündükleri için cezaevinde kalmaya devam edecekleri ama gaspçının, çete reisi ve mensuplarının, dolandırıcının dışarıya rahatlıkla elini kolunu sallayarak çıktığı bir süreci yaşayacağız. Bunda vicdan, eşitlik yok" ifadelerini kullandı.

Cezaevlerinin korona virüsü nedeniyle boşaltılması gerektiğini ancak kanun teklifinin "örneğin cumhurbaşkanına hakaret nedeniyle ceza alan kişinin bu sürenin en az yüzde 40'ını yatmasını sağlayacak" maddesinin, birçok kişinin cezaevine girmesine neden olabileceğini ifade etti.

Özel, şöyle konuştu: "Birisi cumhurbaşkanı sıfatıyla değil, AK Parti Genel Başkanı sıfatıyla sayıyor, sövüyor. Vatandaş buna karşı tweet atıyor, paylaşım yapıyor. Hatta ve hatta, Özgür Özel, o partinin genel başkanına hak ettiği üslupta, seviyede, onun belirlediği düzey ve sertlikte cevap veriyor. Bunu paylaşıyor vatandaş, 'cumhurbaşkanına hakarete' alet oldun, paylaştın diye ceza veriyorlar 1 yıl 2 ay. Bu erteleniyor. 'Ertelenmesin' diyorlar. '1 yıl ceza aldıysa 5 ay yatsın' diyorlar.

Yani koronavirüs bahanesiyle boşalacak cezaevlerine uyuşturucudan, dolandırıcılıktan, rüşvetten, irtikaptan boşalan yere, cumhurbaşkanına hakaret eden 60-70 yaşında emekli öğretmeni, çocuğu ekmek bekleyen küçük esnafı, canına tak eden bir çiftçiyi koymaya kalkıyorlar. Türkiye'de bu konuda 100 binin üzerinde dava olduğu düşünülürse, CHP, AK Parti'nin bu tutumunu ancak ayıplayabilir. Hep birlikte oturup infaz düzenlemesi yapacaktık, karşımıza geçtiniz 'cumhurbaşkanına hakaret edenleri 4, 6 ay içerde yatıralım.' Boşalan yerlere onları dolduralım, 'Rüşvetçiler, irtikapçılar çıksın, cumhurbaşkanını eleştirenler koronadan ölsün' yaklaşımı kabul edilebilir değildir."

Özel, Türkiye'de "terör" tanımının sorunlu olduğunu, bu nedenle gazetecilerin, siyasetçilerin hapiste olduğunu söyledi. Söz konusu kişilerin eline silah almadıklarını, bu nedenle sadece düşünce suçlusu olduklarını belirten Özel, bu tür suçluların "af" kapsamına alınması gerektiğini kaydetti.

Özgür Özel, suçtan hareketle infaz düzenlemesi olmaması gerektiğini, suçlunun "iyisi kötüsü" olduğu için suçludan hareketle bu yasanın hazırlanması gerektiğini kaydetti.

CHP'li Özel, Soma ve Ermenek'teki maden kazasında işçilerin yaşamlarını kaybetmelerine neden olanların bu teklifle serbest kalacaklarını belirterek, "Sayın Erdoğan, Soma, Ermenek affetti mi? Aladağ'da yüreği yanan babaların, burnundan bedenleri yanan kendi kızlarının kokusu hiç gitmeyen anaların yerine affetmek sizin hakkınız mı? Çorlu tren kazası, Ankara YHT kazası gibi toplumsal davalar bu işin içine sokulurken 'gazeteciler bu işin dışında kalsın.' demek, husumet beslemekten başka bir şey değildir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisine 'diktatör' diyeni hapse atmaya çalışırken, Aladağ'da kızı yanmış babaların, annelerin yerine af getirmeye çalışmaktadır" diye konuştu.

Kanun teklifinde vicdan ve adalet eksikliği bulunduğunu vurgulayacaklarını anlatan Özel, partisinin, "af kanununa" yapıcı olarak bakarak adil bir kanun olması için milletin kendisine verdiği görevi yerine getireceğine işaret etti.

'KARANTİNADAKİ VATANDAŞIN İHTİYAÇLARI KARŞILANMALI'

Özgür Özel, 44 ilde karantina tedbirleri uygulandığını hatırlatarak, buralardaki vatandaşların tüm masraflarının hükümet tarafından karşılanması gerektiğine işaret etti.

Karantina altındaki bazı köylerde vatandaşların ihtiyaçlarının veresiye defteri açılarak giderildiğini söyleyen Özel, devletin, karantina altındaki bölgelerde vatandaşların elektrik ve su da dahil bütün ihtiyaçlarını karşılayacağını açıklamasını istedi. Özel, korona virüsü nedeniyle alınan tedbirler kapsamında kapatılan iş yerlerinde çalışanların da Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'na göre koruma altında olduğunu dile getirerek, devletin bu insanların ihtiyaçlarını da gidermesi gerektiğini söyledi.

CHP'li Özel, küçük esnafın korona virüsü nedeniyle evine ekmek götüremediğini, bu nedenle desteklenmesi gerektiğini de ifade etti.

'KURTULUŞ SAVAŞI KADAR BÜYÜK BİR MÜCADELE DEĞİL'

Daha sonra Tekalif-i Milliye kararlarını okuyan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a tepki gösteren Özgür Özel, "(Bu Kurtuluş Savaşı kadar büyük bir mücadeledir.) Kurtuluş Savaşı kadar büyük bir mücadele değil. Yaratmaya çalıştığın algı buysa, bunu açık söyle, bilelim. Tamtakır kasayla yakalandık. Vatandaşın IBAN'ını toplayıp para yollayacağımıza, vatandaşa IBAN yollayan, devletin şefkatli sol elini dağıtmasını beklediğin yerde sağ elin ortaya çıkıp toplamaya başladığı bir süreçte, cephanelerin toplandığı ve vatandaşın iç çamaşırına varasıya orduya yardım yaptığı bu doğru, yerinde emirleri okuyup okuyup dönüp duruyor. 12 Nisan 1923'te bu borcun yüzde 75'inin, hemen gerisinin de ileriki yıllarda ödenmesine dair kanunu çıkaran Atatürk'ü de görmüyor. Günü geliyor Cumhuriyetin kurucu kadrolarına sövüyor, günü geliyor örnekler veriyor."

'BÜTÜN KORKU BUNLAR BİZDEN DAHA ÇOK TOPLAR MI?'

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in "CHP’nin bağış kampanyasını sabote ettiği" yönündeki sözlerine ilişkin de Özel, "Onu yapan biri varsa sizsiniz. Başka kimse yok" ifadelerini kullandı.

Yardım toplanması için bütün siyasi partilerin ikna edebileceği kesimleri ikna etmesi gerektiğini vurgulayan Özel, bazı belediyelerin yardım kampanyalarının durdurulmasını eleştirdi. Özel, "Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş'ın harekete geçirdiği bir kitle var, onları durdurdunuz" diye konuştu. Özel, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun İstanbul'da sokağa çıkmama çağrılarına uyumun çok yüksek oranda gerçekleştiğini belirttiğini anımsatarak, "Doğu ve Güneydoğu'da kötüyüz. İçeri girsinler' diyor. Süleyman Soylu'nun lafıyla içeri girecek olur mu? Yanlış bir iletişim. Doğrusu, 5 siyasi partinin liderleri bir kamu spotunda yer alır. Herkes, ikna edebileceği herkese konuşsun" dedi.

Özel, korona virüsü nedeniyle maddi yetersizlik yaşayan vatandaşlara yönelik yardım kampanyalarına ilişkin de "Bütün korku 'Bunlar bizden daha çok toplar mı?' Biliyor, görüyor, öyle oluyor." dedi.

İktidarın kullandığı dilin, kendi kampanyasını sabote ettiğini söyleyen Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bırakmıyorsunuz ki insanlar böyle bir durumda milli takım ruhuyla dayanışma içine girsin. Ödünüz kopuyor kutuplaşma biterse diye. Çünkü bütün gücünüzü kutuplaşmadan alıyorsunuz. 'Koronanın karşısında bile birleşemeyiz' diyor Süleyman Soylu. Birleşirsek, biliyor ki ona yer yok birleşmiş bütünleşmiş bir toplumda. O, karşı tarafın küfürbazı. Recep Tayyip Erdoğan'a o metni yazanlar, bu kararı veren şahsı, bu toplumu hep birlikte kucaklamamak suretiyle bu krizden çıkmamayı, bunun üzerinden otoriteyi, popülizmi sürdürmeye çabalıyor. Doğru değil. Oyunun farkındayız."

'KENDİ SEÇMENİ BİLE 'KÖTÜ YÖNETTİ' DİYOR'

Konuşmasının sonunda gazetecilere bir anket gösteren Özgür Özel, "Hükümetin yurt dışından gelenleri karantinaya almasında geç kaldığını düşünüyor musunuz?' sorusuna yüzde 34 hayır diyor. 3 kişiden 1'i hükümet 'doğru' iş yaptı diyor. Halkın yüzde 61.2'si, 3 kişiden 2'si ise 'yanlış' iş yaptı diyor. Tek adam kafasıyla yürürseniz böyle olur. Kendi seçmeniniz de bile yüzde 50'ye, yüzde 45'lik oranla kötü yönettiğinizi düşünüyor. MHP'nin Meclis'te verdiği desteğin sahada verilmediğini rakamlar gösteriyor" dedi. (HABER MERKEZİ)

-

- "Herkes, ikna edebileceği herkese konuşsun"