Murat Yetkin: Ekonomi ve siyasette artmaya başlayan riskler

Gazeteci Murat Yetkin, Türkiye'de artmaya başlayan işsizlik rakamlarını ve enflasyonu değerlendirdi. Yetkin, dış politikayla bağlantılı olan risklerle ilgili, "Erdoğan aklına koyduğunu yapmak için risk almayı seven bir siyasetçi; bedelini de göze alarak. Tabii bu bedelin halkın cebinden çıkması halinde rakiplere oy olarak döneceğini de düşünüyordur" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türkiye İstatistik Kurumu'nun enflasyon hesaplama oranındaki gıda, kira, doğalgaz, ulaştırma gibi zorunlu giderlerin payını düşürmesini, artan işsizlik rakamlarını ve çalışanlara verilen zamların oranlarını ele alan gazeteci Murat Yetkin, "Ekonominin içinde bulunduğu durum dikkate alındığında Erdoğan’ın erken seçime gitmesi onun açısından hayli riskli ve gereksiz gözüküyor" dedi.

Dış politikada Türkiye'nin hamlelerini değerlendiren Yetkin, "Ekonomi ve siyasette artmaya başlayan riskler" başlıklı yazısında "Suriye ve Libya ile ilgili askeri operasyonların sonucu olan milliyetçi duygular Erdoğan’ın popülaritesinde zaman zaman artış sağlıyor ama hemen tüm kamuoyu araştırmaları bunun etkisinin geçici olduğunu da gösteriyor" ifadelerini kullandı.

Murat Yetkin’in yazısından bir bölüm şöyle:

"Suriye ve Libya ile ilgili askeri operasyonların sonucu olan milliyetçi duygular Erdoğan’ın popülaritesinde zaman zaman artış sağlıyor ama hemen tüm kamuoyu araştırmaları bunun etkisinin geçici olduğunu da gösteriyor. AK Parti ve gayrı resmi koalisyon ortağı MHP’nin toplam oy oranları, Erdoğan’ın yeniden başkan seçilmesi için gereken yüzde 50+1 oranının altında. Ekonominin içinde bulunduğu durum dikkate alındığında Erdoğan’ın erken seçime gitmesi onun açısından hayli riskli ve gereksiz gözüküyor.

Tabii bir de artık unuttuğumuz ABD yaptırımlarının kapıda olması durumu var. Erdoğan, belki de ABD Başkanı Donald Trump ile şahsi ilişkilerine güvenerek Rusya’dan S-400 füzeleri alımı nedeniyle ABD Kongresinin dayattığı ekonomik yaptırımları savuşturacağı umudunda; bu nedenle gündeme getirmiyor. Oysa bu yaptırımların da ekonomi üzerinde olumsuz etkisi olacağı bir gerçek; sorun, ne kadar olacağı. 2018’de Trump’ın attığı bir tweet ile Türk lirasında yüzde 30 değer kaybı yaşanmış olması hâlâ hafızalarda.

Erdoğan belki de Suriye sahnesinde ABD ve Rusya arasında oynadığı karşı-denge oyunu sayesinde ABD ile ilişkilerin düzeleceğini, yaptırımların ekonomiye o kadar da etki etmeyeceğini düşünüyor. Hayli, riskli bir oyun planı ama Erdoğan aklına koyduğunu yapmak için risk almayı seven bir siyasetçi; bedelini de göze alarak. Tabii bu bedelin halkın cebinden çıkması halinde rakiplere oy olarak döneceğini de düşünüyordur." (HABER MERKEZİ)

YAZININ TAMAMI