Akşener: Kanal İstanbul için referandum yapılmalı

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Kanal İstanbul için referandum yapılmasının şart olduğunu belirterek şöyle dedi: "Madem ki, ille de yapacaksın, hiçbir rantın oluşmasına fırsat vermeden bu Kanal İstanbul’u açacaklarsa, orasının yeşil alan kalması kaydıyla, çevresindeki arazilerin de satın alanların elinde kalması kaydıyla ben oy vereceğim."

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Haber Türk Kanalında yayınlanan “Teke Tek Özel” programına konuk oldu ve Fatih Altaylı’nın sorularını yanıtladı.

Gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Akşener Kanal İstanbul Projesi için referandum yapılmasının şart olduğunu belirterek, “Biz prensip olarak AK Parti’nin getirdiği ister büyük, ister çılgın, ister başka manada bir projeye kategorik olarak karşı değiliz. Bunun çevre, stratejik, İstanbul, nüfus, deprem ve dış ilişkiler boyutu var. Bunlar bir kenara koyulup sadece bir yatırım olarak bakıldığı zaman, ekonomik olarak buna gerek var mı? Bu yatırımdan sonra Türkiye ne kazanacak? Böyle bir ekonomik talep Türkiye’de var mı? Bütün bunlar cevaplandırıldığı zaman böyle bir talep yok. 30 milyon metre kare toprak satılmış. Kim aldı, kimler aldı, o toprakların el değiştirmesine karşı neden önlem alınmadı? İnşallah bu çılgınlıktan vazgeçilir diye düşünüyorum” dedi.

Meral Akşener’in Kanal İstanbul ve diğer başlıklarla ilgili açıklamalarında öne çıkan ifadeler şu şekilde oldu:

RANT OLUŞMAYACAKSA BEN DE OY VERECEĞİM: 16 Nisan’da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi diye bir sisteme geçtik. Şimdi her bir konunun tek kişinin iki dudağı arasına ve bilgisine bırakılmadığı, başka kimsenin itiraz edemediği bir hükmetme sistemiyle böyle bir yola çıkıldı. Madem ki, ille de yapacaksın hiçbir rantın oluşmasına fırsat vermeden bu Kanal İstanbul’u açacaklarsa, orası yeşil alan kalması kaydıyla, çevresindeki arazilerin satın alanlarında elinde kalması kaydıyla ben oy vereceğim. Buradan al buraya koy işinden bıktık. Vatandaşın cebinden çıkacak, birileri zengin olacak, Türkiye de meşgul edilecek. Son tahlilde İstanbul’da İstanbullu için bir referandum yapılması şarttır. Tamamen birilerinin cebine rant aktarıcı bu projelerden millet bıktı.

ERDOĞAN JEST YAPACAK YA O JESTİ İSTİYORUM: Asgari ücretten kesinlikle vergi kesintisi yapılmamalıdır. Doğalgaza, elektriğe, ulaşıma zam var, eğitim giderleri arttı, yüzde 70-80 arası gıda maddesine zam var. Market ya da Pazardan 100 lira ile aldığınız ihtiyaçlarınız bugün 150-200’i buluyor. Biz 2650 lira ve vergi dışı olmasını istemiştik bari bunu gerçekleştirselerdi. Yazıktır bu asgari ücretle çalışanlara. Sayın Erdoğan jest yapacak ya o jesti istiyorum.

DIŞ POLİTİKAMIZ BİPOLAR İLİŞKİ BİÇİMİNDE: Sayın Erdoğan’ın asker gönderme konusunda biz İYİ Parti olarak kurmaylarımızla biraraya geliriz, alınan görüşleri milletvekili arkadaşlarımızla paylaşırız ve orada nasıl bir oy verelim diye oylarız. Kişisel fikrim Mehmetçiğin bir iç savaşın tarafı olmasını doğru bulmuyorum. Dış politikada Sayın Erdoğan’ın aşk nefret ilişkisi üzerinden yürüyen bir sistem bizim dış politikamız bipolar bir ilişki biçiminde. Tezkereye nasıl bir tavır alacağımızı partimizle görüşürüz. Tezkere gelmeden önce meclis gruplarına gelip bilgi vermelerinde büyük fayda var, bunlar yapılmıyor.

KILIÇDAROĞLU’NDAN MİLLETVEKİLİ İSTEMEYE MECBUR KALDIK: Yeni kurulmuş bir parti hakkında konuşmam doğru değil. Sayın Babacanın da Sayın Davutoğlu’nun da kurdukları partilerin siyasi rekabete olumlu katkılar yapacağına inanıyorum. Başarılar dilerim. Bizim seçime giremeyeceğimiz iddia edildiği için biz mecbur kaldık Kılıçdaroğlu’ndan milletvekili istemeye. Biz onu yaşamış bir siyasi yapı olarak Haziran’da bir seçim yapılması düşünülüyorsa kongrelerini yapıp bu süreci yetiştiremeyebilirler o zaman bu arkadaşlara destek oluruz. AK Parti bunu çok çirkin bir dille eleştirdi “kiralık milletvekili” dedi. Bu kadar büyüterek cevap vermelerini anlamadım, hangi işe çomak soktum bilmiyorum.

MANSUR YAVAŞ’A DESTEĞİMİZ TAMDIR: Mansur Bey Millet İttifakının adayıydı. Bizi de ilgilendiren bir konu. Sayın Yavaş’ın seçim beyannamesinde ‘Hiçbir rantı birilerinin cebine koymayacağım’ beyanı var. Ben kendisi ile konuşmadım, arkadaşlarımdan aldığım bilgi esasında MHP’li arkadaşlar getirmiş TOGO kulelerine ilişkin durumu. 25 milyon rüşvet istendi dendi. Sayın Aygün, ‘Ben böyle bir şey demedim’ dedi. Sonuç itibari ile eski usul artık geçerli değil Ankara’da. Mansur Bey sözünün arkasında duracağını gösteriyor. Sayın Yavaş’ın bu konuda haklı olduğu ortaya çıktı. Bizim desteğimiz tamdır.

SURİYELİLER MESELESİ SAYIN ERDOĞAN’A BAŞKANLIK SEÇİMİNİ KAYBETTİRİR: 110 bin sığınmacıya vatandaşlık vermişler. Sayın Erdoğan’ın derin bir plan ve programla işe baktığını düşünmüyorum. Sayın Erdoğan bu ülkenin babası sanıyor kendisini bizlerde onun evlatlarıyız çok duygusal davranıyor. Duygunun işe karıştığı yerde gerçeklik uçar gider. 4 milyon Suriyeli sığınmacı diye kabul edilen insanlar var. Biz bir çalıştay yaptık ve sonuç bildirgesini de bizzat ben okudum, bu konuyla ilgili hangi adımların atılması gerektiğini kamuoyuyla paylaştık. Bu insanların memleketlerine dönmeleri gerekiyor. Ekonomisi bu kadar kötü bir ülkede 40 milyar dolar harcamışsınız, onlar mutsuz, biz mutsuz. Sonuçta Türkiye’den çırak çıkmış bir Suriye var. Bu Suriyeli kişilerin Esat ile görüşülüp Suriye’ye geldikleri yere gitmesi gerekiyor. Türkiye bir göç hendeği oldu. Sayın Erdoğan Suriyelileri kapıları açtı başına kaldı. Ben olsam Esat’a kendim giderim. Suriyeliler meselesini Türkiye taşıyamaz bu olay bomerang gibi Sayın Erdoğan’ın şahsını vurur. Bu işin sahibi Sayın Erdoğan olarak görünüyor. Tarihe not düşeyim; Sayın Erdoğan’a o çok istediği Başkanlık seçimini birebir kaybettirecek bir parametredir.

BENİ İFADEYE ÇAĞIRSINLAR DİYE HER HAFTA DİLEKÇE VERİYORUM: Selahattin Demirtaş hapiste cumhurbaşkanlığı seçimine katılacağı zaman ben “ya seçimlere sokmayacaksınız ya da bizimle aynı şartlarda seçime girmesini sağlayacaksınız” dedim. Ben o kadar kötü oldum ki, beni PKK’lı yaptılar. 4 yıl önce hakkımda tek kişilik bir FETÖ soruşturması yaptılar. Soruşturmam var beni ifadeye çağırmadılar, her hafta dilekçe veriyorum. Yargı reformu yapıldı içinde iddianameler de olmalıydı. Ben yargılanıyorum iddianame yok. Meclis’te FETÖ komisyonu kuruldu beni tanık olarak çağırmaya kalkışmışlar bir milletvekili sakın onu çağırmayın diyor ve ben çağrılmıyorum. (DUVAR)