Garo Paylan: Süleyman Soylu bizim ruh sağlığımızı bozuyor

Bakanların toplumu kutuplaştıran yaptığını söyleyen HDP milletvekili Garo Paylan, "Süleyman Soylu bizim ruh sağlığımızı bozuyor, bu kadar açık. Toplumu kamplaştırırsak, kutuplaştırırsak ruh sağlığımız bozulur" dedi. 

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Sağlık Bakanlığı bütçesinin görüşmelerinde konuşan HDP milletvekili Garo Paylan, bütçe sunumunda ruh sağlığına yeterince yer verilmemesini eleştirdi. Bakanların açıklamalarının toplumu kutuplaştırdığını söyleyen Paylan, "Toplumumuzun ruh sağlığı bozuk. Özellikle de bir bakan var ki her gün çıkıyor, 'O terörist, bu terörist' diyor. Biliyorsunuz ismini: İçişleri Bakanı Süleyman Soylu. Soylu bizim ruh sağlığımızı bozuyor, bu kadar açık. Toplumu kamplaştırırsak, kutuplaştırırsak ruh sağlığımız bozulur" dedi.

'HER 150 GÖRÜNTÜLEMEDEN 120'Sİ GEREKSİZ'

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Sağlık Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde konuştu.

Sağlık çalışanlarına yönelik performans sistemini eleştiren Garo Paylan, "Geçenlerde annem ayağını burktu, hastaneye gitti, böbrek MR’ı çekilerek geri geldi. Meslek onurunu koruyan bütün hekimleri, sağlık çalışanlarını tenzih ederek bunu söylüyorum, bu, gerçekten kötüye kullanılabilir bir sistem. Rakamlardan bahsediyorsunuz, 'Bu kadar çekim, bu kadar tahlil yapıldı' diye. Ama Radyoloji Derneği Başkanı diyor ki: Her 150 görüntülemenin 120’si gereksiz" ifadelerini kullandı.

'HASTANELER İŞ YERİ OLMASIN'

"Her şeyde kâr mantığı belki bir noktada kaldırılabilir ama sağlık meselesine bu kadar kâr odaklı, bu kadar ticarileşme ve piyasa odaklı bakılmasından geri dönülmelidir" diyen Paylan, "Hekimler gerçekten hekim olsun, hastalara hasta olarak bakılsın. Hastaneler iş yeri olmasın. Gereksiz tetkikler yapılmasın. Bir hasta doktoruna gittiğinde güvensin" dedi.

Sağlık alanında daha fazla atama yapılması gerektiğini belirten Paylan, "Sağlık emekçileri, tükenmişlik sendromu yaşıyoruz diyor. Atama da yapılmıyor. Binlerce mesaj alıyoruz sağlık emekçilerinden, sağlık meslek yüksek okullarından mezun olan arkadaşlarımız atanmadıklarından bahsediyorlar. Sağlık emekçileri bu piyasacı mantıktan kurtarılmalıdır" şeklinde konuştu.

'RUH SAĞLIĞI BİR CÜMLE OLARAK GEÇİYOR AMA DEPRESYON HAPI KULLANIMI ARTTI'

Sağlık tanımında genel olarak beden sağlığına odaklanıldığını ifade eden Garo Paylan, "Ruh sağlığını bir cümle olarak geçirmişsiniz sunumunuzda. Oysa toplumumuzun ruh sağlığı bozuk. Depresyon haplarının artışını biliyorsunuz, anksiyete inanılmaz yaygın, uyku düzeni bozuk insanların. Neden depresyon çoğalmış durumda, neden stres kaynaklı tiroit rahatsızlıkları artıyor insanların, neden uyku düzeni bozuk?" dedi.

'TOPLUMSAL BARIŞTAN SORUMLU BAKAN, TOPLUMU KUTUPLAŞTIRIYOR'

Toplumun kutuplaştırılmasının ruh sağlığını etkilediğini belirten Paylan, şunları söyledi:

"Sayın Bakan, ben bu konuda bakan arkadaşlarınızı suçluyorum. Özellikle de bir bakan var ki her gün çıkıyor, 'O terörist, bu terörist. O hain, bu üç kağıtçı. Onların hepsini hapse atacağız' diyor. Biliyorsunuz onun ismini: İçişleri Bakanı Süleyman Soylu. Kendisi toplumsal barışımızdan, güvenlikten sorumlu bir bakan ama her gün toplumu kutuplaştırıyor, kamplaştırıyor. Süleyman Soylu bizim ruh sağlığımızı bozuyor, bu kadar açık. Berat Albayrak geri kalır mı bundan? Berat Albayrak da 'Ekonomik kriz var' diyenleri teröristlikle suçladı geçen gün ve bugün soruşturmalar başlamış. Eğer ekonomik kriz var dersek fezleke gelecek. Bu durumda anksiyete de olur depresyon da olur. Hele Sayın Cumhurbaşkanı bir ağzını açıyor 'O hain, bu terörist.' Toplumu kamplaştırırsak, kutuplaştırırsak ruh sağlığımız bozulur."

'BİR MÜFETTİŞ BAKANIN HASTANESİNİ AYAKLARI TİTREMEDEN DENETLEYEBİLİYOR MU?'

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın kurucusu olduğu Medipol Üniversitesi'ne arazi tahsisi gibi iddialara açıklık getirmesini isteyen Garo Paylan, şöyle devam etti:

"Sayın Bakan, siz bir hekimsiniz ama aynı zamanda bir patronsunuz. Yetkilerinizi devretmiş olabilirsiniz ama çoğunluk hissesine sahipsiniz. Bir sağlık şirketinin, büyük bir grubun patronusunuz. Pek çok şayia var, bunlara açıklık getirin. Sanayi Bakanlığı 220 milyonluk teşvik vermiş, bunda sizin bir etkiniz olabilir mi? Arsalar verilmiş hastanelerinize. Sağlık Bakanlığının bir müfettişi sizin hastanenizi ayakları titremeden denetleyebiliyor mu? Herhangi bir Sağlık Bakanlığı müfettişi sizin hastanelerinizle ilgili herhangi bir bulgu bulabildi mi? Sağlık Bakanı olmanızın tüm bunlar üzerinde herhangi bir etkisi olamayacağını, örnekler vererek açıklayın."