AK Partili Cuma İçten partisinden istifa etti: Başkaldırı sürecine giriyoruz

Diyarbakır AK Parti eski Milletvekili Cuma İçten partisinden istifa ettiğini duyurdu. İçten istifasına ilişkin yaptığı açıklamada, "Başkaldırı sürecine giriyoruz" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Partinin kurucuları arasında yer alan Diyarbakır eski Milletvekili Cuma İçten yaptığı açıklamayla AK Parti’den istifa ettiğini duyurdu. İçten istifasını, "Başkaldırıyorum ve AKP’den istifa ediyorum” diyerek istifa gerekçelerini oluşturan bir dizi açıklamalarda bulundu.

'BAŞKALDIRI SÜRECİNE GİRİYORUZ'

İçten yaptığı açıklamada “Değerli gönül dostları; sizler ile birlikte yeni bir sürece adım atıyoruz. Başkaldırı sürecine giriyoruz” ifadelerini kullandı. İçten açıklamasında şunları söyledi: "Bu süreç; başını kuma saklayanlardan, kapalı kapılarda gizli pazarlıklar yapanlardan, korkulardan, yasaklardan, baskılardan, gözü dönmüşlerden, adaletsizliklerden, yolsuzluklardan, yokluklardan, yetimleri ağlatanlardan, annelerin gözyaşlarından beslenerek ahkâm kesenlere karşı, halkımıza omuz vererek, adaleti üstün kılarak, güzelliklere kapı aralayacağımız bir süreç olacaktır. 1993 yılında başladığımız siyasi yolculuğumuzda sırasıyla; Milli Gençlik Vakfı, Refah Partisi gençlik kolları, Ak Parti İstanbul/Eminönü ilçe teşkilatı kuruculuğu, Fatih Belediyesi meclis üyeliği ilçe başkan yardımcılıkları, Diyarbakır Milletvekilliği, TBMM İçişleri ve Savunma Sanayi komisyon üyelikleri, Ak Parti genel merkez Siyasi ve Hukuki işler başkan yardımcılığı gibi görevleri icra ederek, aziz milletimize hizmet etme şerefini gururla yaşadık."

AK Parti'ye geçiş sürecini anlatan İçten şöyle devam etti: "Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Fazilet Partisi bünyesindeki yanlışlıklara itirazlarda bulunarak, yenilikçi hareketin içerisinde yer aldık. “Adalet” ve “kalkınma” gibi kıymetli kavramlar temelinde o dönem liderimiz olan merhum Necmettin Erbakan hocamızın yanından ayrılarak, Ak Parti’nin kurucu kadrolarında yer aldık. Kişisel bir çıkardan ziyade aziz milletimizin hak ettiği refaha ulaşması amacıyla çıktığımız bu yolda bizleri, bazı kendini bilmezler (ki sonradan Ak Partiye geçenler!) Hain ilan etmişlerdi. Geçmişte merhum Necmettin Erbakan hocaya itirazlar ile başkaldırıp öncülük yapanlar, bugün aynı gerekçeler ile karşılarında kendilerine başkaldıran bir kitle bulmaktadır. Öyle ki, bugün adalet ve vicdan ekseninde başkaldıranlara söylenecek her lafın muhatabı, geçmişte benzer hasletlerle yola çıkan tüm bireyler olacaktır."

AK Parti'ye yönelik eleştirilere bulunan İçten açıklamasını şöyle sürdürdü: "Ak Parti kuruluş ve iktidara geliş sürecinin ardından; sağlık, savunma, sosyal devlet vb. alanlarda yenilikler ve iyileştirmeler yapmış olsa bile aşağıda detayları ile belirttiğim ADALET, EKONOMİ, KÜLTÜREL DEĞERLER, EĞİTİM, BELEDİYECİLİK, TERÖR İLE MÜCADELE ve LİYAKAT gibi başlıklarda ciddi tahribatlara neden olmuş ve bu alanlardaki tahribatlar kronik bir hale gelmiştir. Ak Parti’nin kuruluş aşamasından itibaren sisteme yönelik ilk itirazımız ADALET hususundaydı. Ancak ne acıdır ki bugün de sisteme yönelik itirazlarımızın başında ADALET kavramı yer almaktadır. ADALET tahsis edecek kurumlarda bir ilerleme olmadığı gibi sistem yazboz tahtasına dönüştürülmüş, hukuk askıya alınmış, insan hak ve özgürlüklerinde ciddi anlamda gerilemeler yaşanmıştır. Adeta eski Türkiye’den öteye gidilememiştir. Demokratik talepler, insan hak ve özgürlükleri, etnik ve dini hürriyetler anayasa ile güvence altına alınamamış sorunlar görmezden gelinmiştir. Suçu sabit olmuş ve cezaevinde yatmakta olan FETÖ’cü terörist savcı ve hakimlerin karar verdikleri davalardan, mağdur olan on binlerce insanın mağduriyeti giderilememiştir."

CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNE ELEŞTİRİ...

Cumhurbaşkanlığı sistemini eleştiren İçten, "Belediye seçimlerinde cumhurbaşkanı makamı seçim kampanyası yürüterek makamın değerini düşmesine yol açmıştır" dedi. Yasama, yürütme ve yargı bağımsızlığına yönelik olarak, "ayaklar altına alınmıştır" diyen İçten şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanı ve meclis HSYK, Yargıtay ve Anayasa mahkemelerinin üyelerini atayarak kendilerini denetlemesini benzeri eskiden olduğu gibi engellemiştir. Cumhurbaşkanlığının KHK’ler ile kanunlar çıkarmış ve TBMM baypas edilerek işlevselliği ortadan kaldırılmıştır. Atanan bakanların halkın sorunlarına duyarlılığı zayıflamış cumhurbaşkanlığı ofisleri veya cumhurbaşkanlığı danışmanları bu bakanlardan daha etkin hale gelmiştir. En üst kademede görev alan danışmanlar, vekiller bakanlar, kendi şahsi konularını ilgilendiren ve geçmişte yaptıkları usulsüz işler ile ilgili konulara ilişkin (devlet ve toplum güvenliğini ilgilendirmediği halde) YAYIN YASAĞI almışlar ve böylelikle kamu vicdanından gizlenerek, kendilerini tartışmaya açmayı hukuka müdahale ederek aklanma yolu seçilmişlerdir. Hukukun kendilerine yontan bir anlayış hâkim olmuştur. 31 Mart İstanbul seçimleri iptal edilmiş ve millet iradesi yok sayılmış, YSK maddeleri ve hukuk ayaklar altına alınmıştır. Belli bir zümre oluşturularak onlar üzerinden devletin tüm kaynaklarının kullanılmasına, geçmişte ve şimdi uzun süre vekil yada bakanlık yapmışların birinci derece akrabaları devletin tüm imkanlarından faydalanmış ve faydalanmaya devam etmektedirler. Cumhurbaşkanın siyasi kimliğinin olması farklı görüşe sahip vatandaşların aidiyet sorununa yol açmış, belediye seçimlerinde cumhurbaşkanı makamı seçim kampanyası yürüterek makamın değerini düşmesine yol açmıştır."

'KÜRTLER YOK SAYILMIŞ...'

"Son beş yıllık seçim süreçlerinde ise batıda yaşayan parti içerisindeki Kürt’ler yok sayılmış belli bir bölgeye pozitif ayrımcılık yapılmıştır" diyen İçten son olarak şöyle devam etti: "Son beş yıllık seçim süreçlerinde ise batıda yaşayan parti içerisindeki Kürt’ler yok sayılmış belli bir bölgeye pozitif ayrımcılık yapılmıştır. İktidar kendisine yakın olan özel şirketlerin milyarlarca tutar olan vergi borçlarını silmiş, affetmiş... Biz bu ülkede yaşayan milyonlarca insan gibi; ülkemizi devletimizi, milletimizi seviyoruz. Hak adalet doğru neyse onun yanındayız. Haksızlık yapan kim olursa olsun karşısında olacağız. Hakkı savunmanın, zulme baş kaldırmanın, mazlumun sesi olmanın, meşakkatli olduğunu biliyoruz ve biz varız diyoruz. Bu anlamda bu gönül sayfasında yer almak isteyen herkesi YENİ BİR HAL ile çıkacağımız yola DAVET ediyor saygılarımı sunuyorum.”