Davutoğlu tweet'ini paylaşmak ihraç nedeni

AK Parti’den ihracı istenen eski Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün’e suçlamalar arasında eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Ümidini kaybedenin yarını olmaz, konuşmaktan korkmayın” tweet'ini paylaşmak da yer aldı. Üstün, “AK Parti MYK’sı kendi tüzük hükümlerine, anayasaya, evrensel değerlere aykırı olarak ifade ve düşünce hürriyetini MYK’da oylatmıştır. Bu kabul edilemez. AK Parti’ye büyük haksızlık edilmiştir” dedi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - AK Parti MYK tarafından kesin ihraç talebiyle Merkez Disiplin Kurulu’na sevk edilen eski AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün’e tebligat ulaştı.

AK Parti tüzüğünün 117 maddesine göre partiden kesin ihracı istenen Üstün’e tebligatta yöneltilen suçlamalar ve Üstün’ün buna yanıtları şöyle oldu:

PELİKAN’A DOKUNAN YANIYOR: Paralel yapılara işaret ettiğim için ihraç ediliyorum. “Bence en önemli sebep AK Parti’nin dışında, politikalar belirleyen paralel yapıların oluşması ve stratejik kararların burada alınıyor olmasıdır” ve AK Parti’de stratejik kararları artık paralel çeteler alıyor ve uygulatıyor” şeklindeki beyanlarım ihraç gerekçesi yazılmış. İlginç olan Sayın Davutoğlu’na gönderilen tebligatta da birinci ihraç gerekçesi trollere karşı yaptığı eleştiri ve Pelikan’a işaret ettiği sözler. Buradan şunu anlıyoruz; Pelikan’a dokunan yanıyor. Benzer değerlendirmeleri AK Parti içinde birçok siyasetçi yaptı. Aydın Ünal (eski milletvekili, Erdoğan’ın metin yazarı) sayısız kez bu tehlikeye işaret eden yazılar yazdı, paylaşımlar yaptı. Onları disipline sevk etmediler. Doğru olan da bu tutumdu. Yanlış olan bize yapılan muamele. Bu ifadelerin tüzüğe aykırı yönü yoktur.

Tweetler ihraç gerekçesi oldu

CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEM ELEŞTİRİSİ İHRAÇ NEDENİ: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin mevcut halini eleştirdiğim için ihraç ediliyorum. “Ucube parlamenter sistemden kaçalım derken başka bir ucube sisteme yakalandık. Kuvvetler ayrılığının olmadığı, parlamentonun iyice güdükleştiği bir sistemle karşı karşıyayız, bu sistem başkanlık sistemi değil…” şeklindeki değerlendirmelerim ihraç gerekçesi olarak kabul edilmiş. Ben siyasetçi, hukukçu olarak sistem hakkında konuşamayacak, söz söylemeyeceksem hangi konuda konuşacağım. AK Parti de, hükümet de sistemdeki tıkanıklıkları gördüğü için Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay Başkanlığında komisyon kurdu. Bu komisyonun görevi, aksaklıkları tespit edip öneriler getirmek. Benzer bir tespiti bizim yapmamız tüzüğün hangi maddesini ihlaldir!

DAVUTOĞLU TWEETİNİ RT’LEMEK SUÇ: En ilginç gerekçelerden biri şu. Sayın Ahmet Davutoğlu 21 Mayıs 2019 tarihinde Ankara Dostları Platformundaki konuşmasında, “Ümidini kaybedenin yarını olmaz, konuşmaktan korkmayın” ifadesini kullanmış. Ben de “konuşmaktan korkmayın” cümlesini alıp twitterda paylaşmışım. “Konuşmaktan korkmayın” ifadesinden neden korkulur. AK Parti MYK’sı insanların konuşmasından da korkuyor mu? Bir siyasetçinin en önemli argümanı konuşmaktır. Konuşmadan ülke meselelerini nasıl çözeceğiz. Türkiye demokratik bir rejimle yönetiliyor, açık bir toplum. Acaba rejim mi değişti bizim mi haberimiz yok. AK Parti MYK’sı totaliter rejimlerde olduğu gibi kapalı kapılar arkasında düşünebilir ama zinhar bu düşünceleri ifade edemezsiniz gibi bir toplum mu hayal ediyor. “Konuşmaktan korkmayın” cümlesi tüzüğün hangi maddesini ihlaldir.

Üstün'ün Gazete Duvar'da yayınlanan söyleşisi de suç sayıldı

DUVAR RÖPORTAJI DA İHRAÇ NEDENİ: AK Parti’den MHP’ye oy akışına işaret ettiğim için ihraç ediliyorum. Tebligatta 6 Temmuz 2019 tarihinde Duvar gazetesinde yayınlanan röportajınızda “MHP AK Parti tabanına hortum bağlamış” sözlerim ayrıca “AK Parti neredeyse MHP gibi düşünmeye başlayacak. Bir zaman gelecek elimizde aşırı sağa kaymış bir parti kalacak”, “Bizi dinlemek yerine Perinçek dinleniyor” değerlendirmeleri de ihraç nedeni sayılmış. Bu değerlendirmeleri seçimden sonra yaptık. AK Parti 31 Mart yerel seçimleri ve 23 Haziran’da yenilenen İstanbul seçiminde en ağır seçim yenilgisini aldı. 1 Kasım 2015 genel seçiminde Davutoğlu genel başkanlığında AK Parti yüzde 50 oy aldı. Bugün yüzde 34-35 bandına düştüğü ifade ediliyor. Bu arada Türk siyasi hayatında İYİ Parti doğdu. MHP’nin içinden çıkan parti yüzde 10 oy aldı. Adeta MHP’nin içini boşalttı. MHP kendi kaybını AK Parti tabanından devşirdiği oylarla telafi etti. AK Parti’nin uğradığı bu zararları ifade etmek ve önlem alınmasını söylemek nasıl oluyor da tüzük ihlaline giriyor anlaşılır değil.

DİSİPLİNE SEVK EDİLMESİ GEREKEN MAHİR ÜNAL: Disipline sevk gerekçelerinden bir diğeri de 20 Ağustos 2019 tarihinde Mahir Ünal’ı etiketleyerek attığım tweet. Bu tweet öncesi Mahir Ünal, halen AK Parti üyesi olan, partinin ikinci genel başkanlığını yapmış, 26. Başbakana twittar’dan terör destekçisi gibi göstererek hakaret ve iftiralarda bulundu. Ben de kendisinin içinde bulunduğu durumu hatırlatmak üzere tweet attım. Tweetimde “Sayın Ünal, Tanıtım ve Medya Başkanı olarak, İstanbul seçimleri öncesi TRT’te teröristbaşı mektubu okunurken, kırmızı bültenle aranan Öcalan mülakatı yayınlanırken sessizdiniz. Terörle mücadele hukuk çerçevesinde yapılırsa sonuç verir. Aksi takdirde farklı hedefler için yapılan keyfi uygulamalar toplumu böler, terörizmin amacına hizmet eder” dedim. Cevaben attığım bu tweet de ihraç gerekçesi. Oysa bu kendi içinde bir bütünlük barındırıyor. Burada disipline sevk edilmesi gereken biri varsa tüzüğün 117 maddesinde belirtildiği şekilde, parti üyesi, genel başkan, eski başbakana hakaret eden, iftirada bulunan Mahir Ünal’dır. Burada bir başka bir garabet daha var. Medyada öğrendiğimize göre sevk kararı oy birliği ile alınmış. Şimdi kendisi hakkında bir konu görüşülürken Ünal’ın MYK’ya katılıp fikir beyan etmesi, karar katılması ve imza atması en basit usul kuralı ve hukuk kurallarına aykırıdır. AK Parti MYK’sının “acele edelim” derken kurumsal bir yapıyı ne hale düşürdüklerini halkın takdirine bırakıyorum.

DAVUTOĞLU BAŞKANLIĞINDA TOPLANTI İLE ALINACAK TUTUM BELLİ OLACAK

İhraç gerekçesi yapılan beyan ve değerlendirmelerinin tamamının düşünce ve ifade özgürlüğüne giren açıklamalar olduğuna dikkat çeken Üstün, “Düşünce ve ifade özgürlüğü en temel haklardan biridir. AK Parti programı ve tüzüğünde de düşünce ve ifade hürriyetini kutsayan pek çok ifade vardır. Ancak AK Parti MYK’sı kendi tüzük hükümlerine, anayasaya, evrensel değerlere aykırı olarak ifade ve düşünce hürriyetini MYK’da oylatmıştır. Bu kabul edilemez. AK Parti’ye büyük haksızlık edilmiştir” dedi. Tebligatların ulaşmasının ardından Davutoğlu ile birlikte ihracı istenen siyasetçiler Davutoğlu’nun Ankara’daki çalışma ofisinde bir toplantı yapacak. Toplantıda bundan sonra izlenecek tutum ele alınacak.