Nurettin Turgay: Ne dinimizde ayrımcılık var ne de HDP'de

İlahiyat profesörü Nurettin Turgay, HDP Artuklu Belediyesi Eş Başkan adayı. KHK ile kapatılan Jiyan TV’deki programıyla Kürtlerin takdirini kazanan Turgay, Arapçayı çok iyi bilmesi ve dini referansıyla Arapların yoğun yaşadığı Artuklu’da başarılı olacaklarına inanıyor. Turgay, “Şimdi oy istemek için nasıl gidiyorsak, seçilince daha iyi hizmet vermek için yine halka gideceğiz ve kararları onlarla birlikte alacağız” diyor.

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR - İlahiyat profesörü Nurettin Turgay’ı, Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan Jiyan Tv’deki programıyla tanıdım. Sadece dindarlar izlemiyordu bu programı, Kürtçe bilen herkes Nurettin Hoca’yı dinlemekten keyif alıyordu. Güncel konuları din perspektifinden değerlendiriyordu ve belagat sahibi olduğu için anlattığı şeyler, birçok siyasetçin söylediklerinden daha etkili oluyordu insanların üzerinde.

Televizyon programını keyifle izlediğim Nurettin Turgay, OHAL döneminde gözaltına alındı. Ardından emekliye ayrıldı ve bir süre sonra HDP’den İzmir milletvekili adayı olarak bir kez daha duyurdu adını. İzmir’den milletvekili seçilemedi ve şimdi de Mardin’in merkez ilçesi Artuklu’da belediye eş başkan adayı oldu.

2014 yerel seçimlerinde HDP, yaklaşık 500 oyla seçimi kazanmıştı Artuklu’da. Yani şimdi kayyımla yönetilen belediyeyi HDP’nin yeniden alması, örneğin Kızıltepe ya da Nusaybin kadar kolay değil. Adı Diyarbakır Büyükşehir belediyesi için de geçen Turgay, zor bir karar almış ve en riskli ilçelerden birinde adaylığını koymuştu. HDP Atruklu ilçe binasında buluştuğumuzda bu tercihin nedenlerini de anlattı Turgay.

Nurettin Turgay ile ilgili uzaktan söylenebilecekler bunlar. Ama aslında kimdi Nurettin Turgay? Sorduğum ilk soru bu oldu. Biraz yorgun görünüyordu Turgay. Seçim çalışmaları, toplantılar, gidenler gelenler… Yine de en başından başlayarak tanıttı kendisini.

BİR OKUMA SEVDASI Kİ

Mardin’in Kızıltepe ilçesinde tütünüyle ve doğasıyla meşhur Xûrs bölgesi vardır. Turgay, bu bölgedeki 12 köyden biri olan Gundê Uzêr’de (Uluköy), 1952 yılında bir çardağın altında dünyaya gelmiş. “Babam yoksul bir insandı, 50 yıl çobanlık yaptı” diyor Turgay. Biraz büyüdüğünde kendisi de babasına yardım etmiş. Arkadaşları ilkokula başladığında o, hayvanları otlatıyordu. Sonra kendi başına şöyle bir karar alıyor: eğer okumazsam ömrüm çobanlık yaparak geçecek. Ama eğer ortaokulu bitirebilirsem, Kızıltepe’de herhangi bir devlet dairesinde memur olabilirim.

“O zaman ortaokul mezunlarını memur yapıyorlardı, şimdiki gibi değildi” diyor Turgay. Geç de olsa, kendi köylerinde okul olmadığı için, komşu köyde ilkokula kayıt yaptırıyor. Okumayı öğrendikten sonra öğretmenin verdiği bütün kitapları okumuş. İl Milli Eğitim Müdürü ile müfettişler okula geliyorlar bir gün. Turgay, müfettişin sorduğu bütün sorulara doğru cevaplar veriyor. İl Milli Eğitim Müdürü, “Seni Diyarbakır Ergani’deki öğretmen okuluna gönderelim” diyor. Daha 4’üncü sınıftadır Turgay. Babası, “Ergani’de dini kitabı unutursun” diyerek göndermiyor öğretmen okuluna.

Ama ilkokulu bitiren Turgay’ı Mardin’de İmam Hatip’e gönderiyor. “Ortaokul 4 yıldı, lise ise 3 yıl. Ortaokulu bitirdim, lise 1’inci sınıftan sonra lise 2 ve 3’üncü sınıfların sınavlarına girdim. Sınavları verince Yüksek İslam Enstitüsü’nü kazandım.”

Bütün bu yılları yoksulluk içinde, okuldan arta kalan zamanını Latifiye Cami’sinin hücre diye tabir ettiği küçük bir odasında geçirmiş Turgay. Yüksek İslam Enstitüsü için gittiği Erzurum’daki bir yılı da yoksulluk içinde geçmiş. Ancak burada sağlığı bozulunca, İzmir Yüksek İslam Enstitüsü’ne kaydolur ve 1975 yılında buradan mezun olur. İzmir’de okurken garsonluk, inşaat işçiliği gibi işlerde çalışmış, ardından vaizlik yapmış.

Yüksek lisansını 9 Eylül Üniversitesi Temel İslam bilimleri Bölümü Tefsir Anabilim Dalında “Kur’an Tefsirinde Şart Edatların Rolü” konulu teziyle tamamladı. Doktorasını 1995’te Selçuk Üniversitesi SBE Temel İslam Bilimleri Arap Dili ve Belagatı Anabilim dalında “Arap Edebiyatında Kısa Hikayecilik” teziyle tamamladı. 1996 yılında Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü, Arap Dili ve Belagatı Anabilim Dalında yardımcı doçent öğretim üyesi oldu. Aynı yerde dekan yardımcılığı görevinde bulundu. Akademik kariyerini burada tamamlayarak profesör oldu.

Ortaokulu bitirirsem memur olurum düşüncesi okula, okulda edindiği okuma sevdası ise profesörlük mertebesine kadar ulaştırmış Nurettin Turgay’ı.

İLK TEKLİF FAZİLET PARTİSİ’NDEN

Akademik kariyeri boyunca da zor zamanlar geçirmiş Turgay. Kürt olduğu ve bunu gizlemediği için önüne hep engeller çıkmış önüne. Bunları uzun, ayrıntılı ve hikaye ederek anlatıyor Turgay. Aslında hem insan olarak hem de bir din alimi olarak aklının ucundan geçmemiştir ırklar arasında ayrımcılık. Ancak hep olmadık yerlerde bir kusur gibi Kürt olduğu bir şekilde hatırlatılmış kendisine.

Bu arada siyasi gelişmeleri takip etse de aktif siyasetin içinde yer almak aklının ucundan geçmez. Necmettin Erbakan’ın Genel Başkanı olduğu Fazilet Partisi’nden Manisa Belediye Başkan adayı olması isteninceye kadar. Turgay Manisa’da çalışmaktadır ve çevresinde sevilen bir vaizdir. “Araştırdık, soruşturduk, sen uygun bir adaysın, çok seviliyorsun Manisa’da” demiş Fazilet Partisi’nin yetkilileri. Bu kadar ısrar eden Fazilet Partisi, son anda fikrini değiştirir. Gerekçe olarak da belediye başkanı seçilirse Manisa Belediyesi’ni Kürtlerle dolduracağı yönündedir.

Yaklaşık 25 yıl batı illerinde öğrenci, vaiz ve akademisyen olarak bulunan Turgay, bu ayrımcılıkla hep karşılaştığını söylüyor.

DTK’NİN ÜYESİ BİLE DEĞİL AMA

Dicle Üniversitesi’nde profesör olan ve dekan yardımcılığı gibi görevlerde bulunan Nurettin Turgay, çeşitli televizyon programlarında da görünmeye başlamıştı. Jiyan Tv’deki programı, kanalın en çok izlenen programlarından bir oldu. Çağrıldığı toplantılara da katılıyor, bilgisini ve düşüncelerini paylaşıyordu.

Çağrıldığı kurumlardan biri de Demokratik Toplum Kongresi bünyesinde faaliyetlerini yürüten Demokratik İslam Kongresi’ydi. Buradaki etkinliklere katıldığı gerekçesiyle OHAL döneminde polis evini basmış, kapısını kırmış ve gözaltına almıştı kendisini. Dicle Üniversitesi’nde sadece ders vermeyen aynı zamanda yöneticilik pozisyonunda görevler de üstlenen Turgay, 4 gün gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakılmıştı.

Yakın zamanda DTK soruşturmasında hakkında 14 yıla kadar ceza istendiği yönünde haberler çıktı. Mayıs ayında duruşması olduğunu söyleyen Turgay, seçim öncesi bu haberlerin çıkmasının kasıtlı olabileceğini, sindirmek, halkın bilincini bulandırmak amacıyla yapıldığını söylüyor. Ceza alacağına da inanmıyor Turgay çünkü DTK’nin yöneticilerinden biri değil ve DTK’deki toplantılarda, gittiği her yerde yaptığı gibi sadece Kur’an’ı anlattığını belirtiyor.

İZMİR’DE ÖNCE KAZANDI SONRA KAYBETTİ

Nurettin Turgay, şimdi 31 Mart seçimlerinde belediye başkan adayı. Ancak siyasete ilk adımını, 2018 yılında İzmir 1. bölgede HDP’nin 2. sıra milletvekili adayı olarak attı. Oyların sayıldığı ilk gün seçimi kazandığı duyuruldu. Ertesi gün, yurtdışından gelen oylarla seçimi kaybettiği açıklandı. Turgay, “İzmir’de iyi bir çalışma yürüttük” diyor seçim sürecini anlatırken, “Kazandığıma da inanıyorum. Ama sonra bazı hileler yapıldı ve ertesi gün kaybettiğim açıklandı. ‘İtiraz etmeyecek misin?’ diye sordular. Kime itiraz edecektim, hile yapanlara mı? İtiraz etmemin bir yararı olmayacaktı, ben de Allah’ a havale ettim” diyor.

‘ARTUKLU’DA HALKIN SEVGİSİNİ GÖRÜYORUM’

HDP yerel seçimler için adaylarını belirlerken Nurettin Turgay’ın adı çok duyuldu. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi için de düşünüldüğü kulislere yansımıştı. Turgay, “Benim niyetim yoktu aslında. Diyarbakır, Siirt, Kızıltepe için de teklif ettiler. Ama önceleri çok sıcak bakmadım. Sonra Artuklu biraz sıkıntılı bir yerdi, burayı teklif ettiler ve ben de kabul ettim” diyerek özetliyor aday olma sürecini.

Ama Artuklu sahiden biraz sıkıntılı bir yer. Arap nüfusun yoğun olduğu bir ilçe Artuklu ve önceki seçimde HDP kıl payı aldı burayı. Nurettin Turgay, Artuklu’da kazanma şansının yüksek olduğunu söyleyerek HDP seçmeninin içinin rahat olmasını söylüyor. “Köy köy dolaşıyorum, Arap halkımızla Arapça, Kürtlerle Kürtçe konuşuyorum. Hepsinde bize karşı bir sevgi görüyorum. Ayrımcılık partimizde de dinimizde de yok. Seçildiğimizde de herkese eşit duracağız, bundan kimsenin şüphesi olmasın” diyor Turgay.

Seçim vaatlerini de soruyorum elbette. Kendi hayat hikayesinin etkisiyle belki, önceliği eğitime veriyor, “Gençler okusun istiyorum ve belediyenin olanaklarını bu konuda sonuna kadar hizmet olarak sunmak istiyorum” diyor.

Turgay, “Şimdi nasıl oy istemek için gidiyorsak halkımıza, seçildikten sonra da gideceğiz. Başkaları gibi ‘Kapımız herkese açık’ demiyorum, ‘Biz kapınıza geleceğiz, birlikte neler yapabiliriz konuşacağız’ diyorum. Mardin’in sanayi için, turizm için çok olanakları var. bununla ilgili çalışmalar yürüteceğiz ama en önemlisi bütün bunları Mardin halkıyla yapacağız” diyor.