Rahmi Emeç: AK Parti'nin 'işte budur' dediği adayını bulamadığı kent!

Yerel seçimde Eskişehir, hem CHP hem de AK Parti açısından 'kritik'... CHP'nin 'kesin kazanacağız' gözüyle baktığı şehir, AK Parti için de 'rövanşın alınmak istendiği' merkezlerin başında geliyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Eskişehir'de 1999 yılından bugüne Eskişehir'in Belediye Başkanı olarak görev yapan CHP'li Yılmaz Büyükerşen ve iki dönem Odunpazarı Belediye Başkanlığı'nı yürüyen AK Partili Burhan Sakallı büyük şehir için yarışıyor. Hem AK Parti ve hem de CHP açısından 'kazanılması gerek'en kentlerin başında gelen Eskişehir yerel seçimin en çekişmeli geçtiği illerin başında geliyor. CHP'nin yaptığı anketlerde 'tereddütsüz kazanılacak' olarak geçen Eskişehir, AK Parti açısından ise 'bu defa şeytanın bacağının kırılacağı' kent olarak görülüyor.

Yaklaşık 20 sene çeşitli yayın organlarında çalışan gazeteci Rahmi Emeç Eskişehir'in nabzını takip eden isimlerden. Seçim sürecinde gözlerin en çok Ankara ve İstanbul üzerinde yoğunlaşmış gibi göründüğünü belirten Emeç'e göre, 'Eskişehir AK Parti için rövanş alma isteği olan kentlerin başında geliyor.' Burhan Sakallı'nın Odunpazarı adaylığının ardından verdiği 5 senelik aranın seçim çalışmaları için olumsuz bir etki bıraktığını belirten Emeç, "Büyükerşen’in her dokunuşunda kenti biraz daha 'iyileştiren' projeleri, ister istemez onu bir adım öne taşıyor" yorumunda bulunuyor.

Anketler Eskişehir’de seçim yarışı Cumhur İttifakı'nın AK Partili adayı Burhan Sakallı ve CHP'nin adayı Yılmaz Büyükerşen arasında baş başa gidip geliyor. Kentte hava ne durumda?

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Yılmaz Büyükerşen

AK Parti adayı Burhan Sakallı

Giderek eridiğini ve bir “koltuk değneği” olmazsa yürüyemeyeceğini gören iktidarın MHP ile birlikte çıktıkları yolda “beka sorununa” vardırdıkları yerel seçimlerde gözler daha çok İstanbul ve Ankara üzerinde yoğunlaşsa da, AKP’nin “rövanş alma” isteği içinde olduğu kentlerin başında geliyor Eskişehir. Durum böyleyken bile, 1999’dan beri belediye başkanı olan Yılmaz Büyükerşen’in karşısına, AKP’nin “işte bu olur” dedirten bir aday bulamadığı da bir gerçek. Her yerel seçim öncesi pek çok tanınmış isim gündeme gelir ama, kimse “kaybetmeyi” göze almaz, alamaz! Büyükerşen’in her dokunuşunda kenti biraz daha “iyileştiren” projeleri, ister istemez onu bir adım öne taşıyor. Şu an itibariyle, Büyükerşen’in bir adım önde olduğunu düşünüyorum. Genel olarak “sağ oyların” yoğun olduğu Tepebaşı bölgesinde 3 dönem belediye başkanlığı yapmış, farklı alanlarda bölge insanına olumlu yönde dokunan projeleriyle öne çıkmış başkan Ahmet Ataç ile, son beş yılda kimi yeni projeleriyle adından söz ettiren Odunpazarı Belediye başkanı Kazım Kurt’un varlığı da Büyükerşen için ayrı bir avantaj sağlayacaktır bu seçimde... Ayrıca, bu seçimde Eskişehir’in “yerel seçim çıtası” oldukça yukarılara taşınmış durumda…

'SAKALLI 5 YILLIK ARAYI İYİ DEĞERLENDİREMEDİ'

AK Parti adayı Burhan Sakallı Eskişehirli seçmenlerin yabancı olmadığı bir isim, Sakallı’nın adaylığı seçmen üzerinde nasıl bir etki bıraktı?

Sakallı, yapılanları aşacak ve kente yeni şeyler kazandıracak vizyonu yüksek şeyler sunabilmiş değil henüz. Daha önce bir dönem merkez Odunpazarı ilçesinde belediye başkanlığı yapan ve genel olarak “ılımlı görüntüsüyle” farklı kesimlerde “olumlu etkiler” bırakan Sakallı, beş yıllık arayı iyi değerlendiremedi bence. O da daha önce Büyükşehir adaylığı için istekli olmasına rağmen aday gösterilmemesi nedeniyle belki aday gösterileceğini düşünmemişti ve her şey Erdoğan’ın iki dudağının arasında gelişti yine! Feodal ilişkilerin hâlâ etkili olabildiği bir kentte, beş yıl ortalıklarda olmamak, iktidarın büyük tepki toplayan “termik santral projesi” konusunda kent insanıyla birlikte hareket edememekle bir aday ne kadar heyecan uyandırabilir ki? Bugün için, “Hem seçilse de, görevden alınmayacağının bir garantisi mi var?” diyenlerin sayısı az değil. Genel politikaların yerel seçimlere etki edeceği bir süreci yaşıyoruz. Çarşı- pazarda yükselen fiyatlar, EYT’lilerin durumu, 1 kişinin alınacağı yere 6 binden fazla insanın başvuru yaptığına tanık olduğumuz işsizlik… Gelinen noktada artık kimse Fırat’ın doğusuna- batısına bakacak durumda değil sanırım.

Cihan Karaca/Köprübaşı

'BÜYÜKERŞEN'İ KATI PARTİCİ OLARAK TANIMADILAR'

Yılmaz Büyükerşen’in Eskişehir’de farklı politikalardan bir araya gelen seçmen kitlesi var, bu yüzden de yakından takip ediliyor. Bunun nedeni nedir?

Büyükerşen’i “katı partici” olarak tanımadı hiç kimse. Her defasında, farklı kesimlere aynı mesafede duracağını ifade etti. Bunu da hayata geçirdi. Bu çok önemli... Hele, “ötekileştirmenin” bu kadar ileri boyutlara ulaştığı bir dönemde, tam da insanların ihtiyaç noktasına dokunuyor. Yerel yönetimlerin başında böyle insanları arzuluyor kent insanı. Anadolu Üniversitesi gibi bir üniversiteyi, hocası Orhan Oğuz’dan el alarak Türkiye’nin sayılı üniversitelerinden biri haline getirmiş ve kent insanının “hocası” olmuş bir insan, kuşkusuz, milletvekili seçimlerinde ortaya çıkan tabloyu her defasında tersine çevirmeyi başardı. Sakallı’nın bir dezavantajı da, birlikte yürüdüğü merkezdeki Odunpazarı ve Tepebaşı adaylarının “kent siyasetinde” derinlikli bir etkiye sahip olamamalarıdır.

İlçelerin merkeze etkisi ne olacak?

Milletvekili seçimlerinde, uzunca bir zamandır iktidarın çok etkili olduğu ilçelerde bu defa önemli bir erime sürecine gireceğini düşünüyorum. Merkez yoğunluklu bir nüfus dağılımına sahip Eskişehir’de, Yılmaz Büyükerşen’in özellikle son yıllarda üreticiye yönelik projeleri bu seçimde etkisini gösterecektir. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, BEBKA ve Mihalıççık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi işbirliği ile yürütülen Üretici Pazarı Geliştirme Projesi kapsamında üreticiye verilen 70 bin dut fidanı, 600 çiftçiye verilen 250 bin domates fidesi, 540 çiftçiye dağıtılan 2.5 milyondan fazla marul fidesi, süt üreticisinden alınan sütlerin doğrudan tüketiciye ulaştırıldığı Halk Süt uygulaması gibi pek çok çalışma ile özellikle Tepebaşı Belediyesi’nin bir dönem köy iken mahalle yapılarak merkeze bağlanan yerleşim alanlarında çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşanlara yönelik çalışmaları, biraz işin rengini değiştirecektir sanırım.

Eskişehir, yaklaşık yirmi yıla yerel yönetimlerde iyi denebilecek örneklerle buluştu.

'KENDİ KALDIRIMINI ÜRETEN BİR ŞEHİR'

Seçmenin yerel yönetimlerden beklentileri nelerdir?

Yerel yönetimler, artık hepimizin bildiği gibi yol, kaldırım yapmak gibi “geleneksel” görevlerinin yerine getirirken bir taraftan da kentin ve kent insanının günlük yaşamını kolaylaştıran, onun; sağlık, eğitim, çevre, sanat ve buna benzer sorun ve beklentilerine yanıt verebilecek çalışmalar içinde olmak durumunda. Eskişehir, yaklaşık yirmi yıldır bu yolda iyi denebilecek örneklerle buluştu. Her gün farklı renkte akan bir Porsuk ıslah edildi. Kent, daha büyük yeşil alanlara kavuştu. Egzoz kokusundan geçilmeyen kent merkezi, tramvayla nefes alır hale geldi. Büyükşehir belediyesi, kentin kaldırım ve caddelerinde kullandığı malzemeyi artık kendisi üretiyor. Merkezdeki üç belediye, uluslararası düzeyde projeleriyle adından söz ettiriyor. Şehir tiyatroları, senfonisiyle ve her geçen yıl artan sanatsal etkinlikleriyle bir kültür- sanat şehrine dönüşmüş durumda. Eskişehir müze kavramıyla tanıştı. Yeni kültür merkezleri, gençlik ve çocuk merkezleri kazandırıldı.

Rahmi Emeç

'TRAFİK SORUNUNA BÜYÜKŞEHİR BAKMIYOR'

Kentin çöpünden enerji üretilir hale gelindi. Kent özellikle yurt içinden gelen binlerce ziyaretçiyle (yerli turistle) buluştu. On beş, yirmi yıl önce Eskişehir, Yaz’ın tozu ve Kış’ın çamuruyla anılırdı. Daha çok şey sayılabilir kuşkusuz. Ama bu, “kentin hiç sorunu yok” anlamına gelmiyor. Nüfusu 700’ün üzerine çıkmış ve vaktiyle merkez yoğunluğu dağıtılamamış, kötü yapılaşma nedeniyle geniş caddelerin çok az olduğu her kentte olduğu gibi Eskişehir’de de nefes aldıracak bir trafik akışına ihtiyaç var. Bu konuda Büyükerşen hedef alınsa da, bunun haksızlık olduğunu düşünüyorum. Bu konuda “ortak akıl” süreci yürütülebilmeli. Üniversiteler, Valilik, Emniyet Müdürlüğü, ilgili kuruluşlar, vs. birlikte hareket edebilmeli. Bir kent düşünün ki, “çevre yolu” kentin ortasından geçiyor. Tam da mühendislik eğitiminde ibretle okutulması, anlatılması gereken bir konu bu!

'SORUNLAR İÇİN ORTAK AKIL YÜRÜTÜLMELİ'

Büyükşehir’e devredilmesi gerekirken, bu yol Karayolları'na ait! Bu işi çözecek de iktidar kuşkusuz. Ama çözmediler, çözmüyorlar. Yerin altına alınan ve üstü kapatılan hızlı tren yolu da Demiryollarına ait. Oysa kentin göbeğinde! Bu yolun temizlik ihalesi bile Demiryollarına ait. Ama ihale yapmadıkları için, biriken çöpleri de belediye toplamak zorunda! Büyükşehir Belediyesi’nin meclisinde görev alan AKP’li meclis üyeleri tramvay yollarının uzatılmasından tutun da, şehir tiyatrolarının bütçesini kısmaya kadar pek çok “engelleyici” çalışma içinde! Kent insanı, iyi ve güzel, kenti ileriye taşıyacak, yaşamını kolaylaştıracak şeylerde, hangi partiden olursa olsun “ortak akıl” yürütmelerini istiyor. Ama iktidarın da bazı yatırımlar konusunda hakkını yememek lazım… Devlet Hastanesi’ni kapatıp, Şehir hastanesi kurdular. O da sağlık alanında ayrı bir sorun! Eskişehir’e bir çevre yolu, önemli bir yatırım, önemli bir kültür merkezi yapamamışlarsa da, görkemli bir adliye sarayıyla, emniyet müdürlüğü ve vergi dairesi yaptılar! Bir de cezaevi yaparlarsa “maşallah” diyeceğim kendilerine! Aslında iktidar, yaptıklarının bir “özetini” Eskişehir’e yansıtmış durumda: daha fazla vergi, daha fazla gözaltı, daha fazla yargılama, daha fazla cezaevi!

.

.