Tarım yok... İnşaat yok... AK Parti Samsun'a nasıl çıkacak?

Samsun yerel seçimlere ekonomik krizin gölgesinde hazırlanıyor. AK Parti adayı ve eski Bakan Mustafa Demir'i aday göstermesini değerlendiren, yazar Mustafa Sedat Kılıç "İktidarın Samsun’a verdiği değeri göstermesi bakımından elbette ekonomik krizin yıprattığı sağ seçmeni kazanmak istiyor" diyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - 31 Mart seçimleri için yapılan anket çalışmalarında ekonomik sıkıntılar ise öne çıkıyor. Samsun'da da Türkiye'nin genelinde olduğu gibi sonucu ekonominin gidişatı belirleyecek gibi görünüyor. 13 yıldır Samsun'da yaşayan RED dergisi yazarı Mustafa Sedat Kılıç, havayı şöyle özetliyor, "Hiç olmadığı kadar sakin. Seçim heyecanının yerini ekonomik krizin etkilerine bıraktığı sessiz bir tablo hakim."

AK Parti'nin Belediye Başkan Adayı olarak eski Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa Demir'i aday göstermesini değerlendiren, Kılıç "İktidarın Samsun’a verdiği değeri göstermesi bakımından elbette ekonomik krizin yıprattığı sağ seçmen kitlesi üzerinde toparlayıcı bir etkisi olacaktır" yorumunda bulunuyor. Mustafa Sedat Kılıç'ın Samsun'da seçim havasına dair değerlendirmeleri:

'SEÇİM HEYECANI DEĞİL GEÇİM DERDİ HAKİM...'

Ülke gündemini giderek etkisi altına alan yerel seçim havası Samsun'a nasıl yansıdı? 

31 Mart yerel seçimleriyle ilgili olarak iktidar medyasında Cumhur İttifakı’ndan yana yoğun bir propaganda süreci işliyor olsa da, yaklaşık bir ay kalmış olmasına rağmen henüz bu hava Samsun’a pek yansımış değil. Ne aday tanıtım araçlarının gürültüsü, ne de mahallelerdeki seçim bürolarında afiş ve parti bayraklarından oluşan karmaşa. Hiç olmadığı kadar sakin. Seçim heyecanının yerini ekonomik krizin etkilerine bıraktığı sessiz bir tablo hakim. İlerleyen günlerde değişir mi bilinmez ancak, “mevsim normallerine” rağmen seçim havası yaklaşık 960 bin seçmenin bulunduğu Samsun’da henüz beklendiği kadar etkili değil.

Yazar Mustafa Sedat Kılıç

Her seçim döneminde, İstanbul’da alınacak sonuçların 'Türkiye özeti' olacağı söylenir. Artık, bir 'küçük İstanbul' olan Samsun’da da yer yer Karadeniz etkileri görülmekle beraber, sonuçların bir Türkiye özeti oluşturduğu söylenebilir. Hatta öyle ki, ana muhalefet CHP, seçim sonuçları sıralamasında Cumhur İttifakı’nı oluşturan AKP ve MHP’den sonra geliyor ve daha “gerçekçi” bir tablo yansıtıyor!

Aday adaylığı döneminde, ülke genelindeki karmaşayı birebir yansıtan bir süreç yaşandı. Aynı parti içindeki aday adaylarının birbirleriyle, hatta parti üst yöneticileriyle çekişmelerinden yansıyan tartışmalar kişisel hırsların, kariyer mücadelesinin, ağırlaşan kriz şartlarında garanti görülen kamu kaynaklarından pay kapma yarışının tümüyle halka hizmet amacının önüne geçtiğini apaçık gösterdi. Düşük yoğunlukta olmakla beraber, Samsun yerelinde de süreç bu işleyişe paralel yürüyor.

Yaz aylarında yaşanan dövizdeki dalgalanmaların Samsunlu seçmene etkisi ne oldu?

Ekonomisi ağırlıklı olarak ticaret ve inşaat sektörü ile kısmen tarım üzerine kurulu olan Samsun’da, ekonomik krizin etkileri küçük ve orta ölçekli işletmeler ile esnaf ve çiftçi üzerinde ağır biçimde hissediliyor olmasına rağmen, muhalefetin bu konuda ne genel politik düzlemde ne de yerel yönetimlere ilişkin herhangi bir politika geliştirmemesi ve dolayısıyla bir alternatif oluşturamaması seçmenleri seçeneksiz bıraktığından, 31 Mart’ta da bu genel tablonun değişmesi pek olası görünmüyor.

'CHP'NİN SAĞA KAYMA POLİTİKASI SAMSUN'DA'

Samsun'daki aday profili nasıl ve ittifaklar ne durumda?

Kesinleşen adaylıklarla beraber başlayan süreç de, ufak tefek birkaç farkla ülke genelindeki siyasi manevraların özeti gibi. AKP, büyükşehir adaylığı için bakanlık yapmış bir ismi “ağır top” olarak sahaya sürdü: Mustafa Demir. Bakanlığı döneminde Samsun’daki ticari ilişkileri ilgili kurumlar üzerinden AKP etrafında konsolide edebilmişti. Ancak bunun dışında çok fonksiyonu ve katkısı olmadı. Ancak, bir bakanın aday olarak sahaya sürülmesinin, iktidarın Samsun’a verdiği değeri göstermesi bakımından elbette ekonomik krizin yıprattığı sağ seçmen kitlesi üzerinde toparlayıcı bir etkisi olacaktır. MHP’li seçmen de, “Cumhur İttifakı” etkisiyle önemli ölçüde kendisine teveccüh gösterecektir.

Asıl enteresan olan CHP’nin durumu. Ana muhalefet Mustafa Kemal’in kurtuluş mücadelesi için çıktığı şehirde kendi rozetiyle aday çıkarmak yerine, CHP’den Tekkeköy Belediye Başkanlığı ve milletvekiliği yapıp İYİ Parti’den aday gösterilen Hayati Tekin’i ittifak adayı olarak destekleyecek.

Sağa açılan CHP’nin, MHP’den türetilmiş İYİ Parti ile Samsun’da ortaya koyduğu bu iç içe geçmişlik, sembolik olmanın ötesinde anlamı olan bir gelişme. 31 Mart yerel seçimlerinde, CHP’deki sağa kayma politikasının Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kıyasla daha rafine sonuçlar ortaya koyacağı söylenebilir. Kişisel görüşüm, bu taktiğin başarı sağlamayacağı yönünde.

Samsun’daki genel siyasi tabloyu kısaca şöyle de özetleyebiliriz;

2014 yerel seçimlerinde yüzde 1’in altında oy almış HDP merkezli ittifak bileşenlerini ihmal edecek olursak: Cumhur İttifakı’nı oluşturan AKP yüzde 54.9, MHP yüzde 25.2 oy alırken, Millet İttifakı’nı oluşturan CHP yüzde 15.9, SP yüzde 1.8 oy almıştı. Henüz İYİ Parti yoktu. 24 Haziran 2018’de, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde; Erdoğan yüzde 66.57, İnce yüzde 23.06, Akşener yüzde 8.87, Karamollaoğlu yüzde 1 oy aldı. Milletvekilli seçimlerinde de; Cumhur İttifakı yüzde 68.47, Millet İttifakı yüzde 29.80 oy aldı.

İttifaklardaki partilerin oy dağılımı ise şu şekilde gerçekleşmişti: Cumhur İttifakı'nda AKP yüzde 50.98, MHP yüzde 16.16. Millet İttifakı'nda; CHP yüzde 17.13, İYİ Parti yüzde 11, Saadet Partisi yüzde 1.43

Her üç durumda da MHP-İYİ Parti ayrışmasından sonra bu partilerin aldıkları oy oranları ve içinde bulundukları ittifaklara katkıları yerel seçim sonuçlarına dair çok net fikir veriyor. İki ittifak arasında, Millet İttifakı açısından Cumhur İttifakı’na karşı kapanması zor bir fark bulunuyor.

CHP'nin seçimlere ilişkin çalışmaları ne durumda? MHP’den ihraç edilen Samsun Milletvekili Erhan Usta, büyükşehir belediye başkanlığına bağımsız aday oldu. Bunun seçimlere nasıl bir etkisi olacak?

Özellikle CHP ve diğer muhalefetin hazırlık süreçleri ve halkla temasları genelde seçimlere üç ay kala başlayan bir aktiviteden ibaret kalıyor. 31 Mart'ta da bu dezavantajı kapatabilecek özel bir siyasi çaba görünmüyor. CHP’nin, asgari ücreti 2 bin 200 TL yapma vaadinin, CHP’li kimi belediyelerin önünde süren işçi direnişlerinin gerçekliği karşısında beklenen etkiyi yaratması zor. Köy projesi ise, bütçelerin Hazine üzerinden Erdoğan’ın onayına tabi kılındığı yeni durum karşısında, adayları seçilse bile uygulanabilirliği sorgulanabilecek bir seçim vaadi olarak 'hoş bir seda' bırakabilir en fazla.

2014 seçimlerinde, sırasıyla yüzde 1.8 ve yüzde 0.4 oy alan Saadet Partisi ve Demokrat Parti adaylarıyla beraber bağımsız adayların da, Samsun’da hakim olan mevcut siyasi tablo karşısında etkili olma şansı bulunmuyor. Erhan Usta’nın adaylığını ise başkan seçilme iddiasından çok, ihraç kararına karşı sessiz kalmak istememesinin bir sonucu olarak okumak daha doğru olur.

'İLÇELERİ AÇIK ARA FARKLA AKP KAZANACAKTIR'

İlçelerde yapılan ittifaklar merkezi nasıl etkileyecek?

Samsun’da on yedi ilçe belediyesi bulunuyor. 2014 yerel seçimlerinde, MHP’nin kazandığı Asarcık hariç, daha önce CHP’de olan Atakum, Tekkeköy ve Yakakent’le birlikte tüm ilçeleri AKP kazanmıştı. AKP, üç merkez ilçeden biri olan İlkadım’da, MHP’yi iki puan farkla, Atakum’da da CHP’yi dört puan farkla geçmişti. Canik’te ise, uzun zamandır diğerlerine karşı açık farkla seçimleri kazanıyordu.

31 Mart’ta, İlkadım’da yarışın yine AKP ile MHP arasında geçeceği söylenebilirdi. Ancak, MHP bu sefer Asarcık ve Alaçam ilçeleri hariç hiçbir ilçede aday çıkarmıyor ve ittifakın gereği olarak kendi seçmenini AKP’yi desteklemeye çağırıyor. Atakum’da ise, yarışın AKP ile CHP arasında geçeceği düşünülse bile CHP çalışmasının zayıflığı ve iktidar gücünün etkisi ile AKP’nin kazanması muhtemeldir. Kavak’ta, 2014 seçimlerinde üç puan farkla MHP’nin önüne geçerek kazanan AKP’nin bu sefer MHP’nin de aday göstermemesiyle seçimi daha rahat alması beklenebilir. Diğer ilçelerde ise, yine AKP’nin açık farkla kazanacağı görülüyor. Muhtemelen ittifak oluşumlarından doğan kafa karışıklıkları nedeniyle seçmenler arasında oluşan karşılıklı kimi tepkilerin yansıması, genel tablonun değişmesine etki edebilecek çapta olmayacaktır.