SAADET adayları projelerini anlattı: Belediyeler para kazanılacak yerler değil hizmet birimleridir

Saadet Partisi’nin Sivas Belediye Başkan Adayı Melih Seçilmiş, Adıyaman Belediye Başkan Adayı Ahmet Faruk Ünsal ve İzmir Buca Belediye Başkan Adayı Ceren Kara projelerini Gazete Duvar’a anlattılar.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Saadet Partisi (SAADET), 31 Mart yerel seçimine 63 gün kala, dün (27 Ocak) Congresium Ankara'da adaylarını ve seçim kampanyasını tanıttı. SAADET'in, seçim sloganı, “Dürüst Başkan Dürüst Yönetim" oldu. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun adaylara giydirdiği cepsiz ceketlerin anlamının anlatıldığı videoda ise “Cepsiz ceket ahlaklı ve liyakatli siyasetin, belediyeciliğin giydiği cekettir” ifadesi dikkat çekti.

35 BÜYÜKŞEHİR VE İL BAŞKAN ADAYLARININ TAMAMI ERKEK

Kadınların ve erkeklerin ayrı ayrı bölümlerde oturduğu törende, partililerde büyük bir coşku hakimdi. SAADET lideri Temel Karamollaoğlu'nun salona girişinden bir saat önce başlayan "Bilge Başkan Temel Başkan" ve "Çare Var Saadet Var" sloganları Karamollaoğlu'nun konuşması sırasında da devam etti.

Tek tek sahneye çağrılan 35 büyükşehir ve il belediye başkan adaylarının hepsi erkekti. İzmir Buca Belediye Başkanlığı için ise bir kadın aday gösterilmişti. İzmir Buca Belediye Başkan Adayı Ceren Kara projelerini Gazete Duvar’a anlattı.

'ADALETSİZLİĞE GÖZ YUMDUĞUMUZDA BAŞIMIZA BAĞLADIĞIMIZ TÜRBANIN ÖNEMİ YOK”

Partinin 24 Haziran seçimlerinde İzmir 2'nci Bölge 2'nci sıra milletvekili adayı olan Ceren Kara, Saadet Partisi çatısı altında kadınlara bakış açısının olumlu olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Saadet Partisi'nin belirgin bir algısı var ve muhafazakâr kesime hitap eden bir parti. Milletvekilliği adaylığımda da, 'Sen bu görüntünle Saadet Partisi'nden mi aday oldun?' tepkileriyle karşılaştım. SAADET'in Refah Partisi döneminden beri İzmir'de ikinci sırada bir bayan adayı görülmemiş bir şeydi. Sağ olsunlar, genel merkez, uygun gördüler. Burada bizim anlatmak istediğimiz Saadet Partisi'nin sadece muhafazakâr seçmene seslenmediğidir. Bir takım muhafazakâr, İslami duyguları güçlü olan seçmenimiz ve adaylarımız var ama bu değerleri çok ön planda tutmayan, seçmenlerin de yadırgamayacağı temel değerlerimiz mevcut. Bugün adaletsizlikten, çalmadan çalışmaktan, her şeyden önce hak yememekten bahsedersek, bir kişinin bile bu değerlere inanmıyorum diyeceğini düşünmüyorum. Aslında Müslümanlığın temel prensipleri de bunlar. Başımızı örtüp örtmemek, oruç tutup tutmamak, namaz kılıp kılmamak kendi kişisel tercihimiz. İnananlar için vefat ettiklerinde Allah-u Teâlâ ile karşı karşıya geldiklerinde yapıp yapmadıklarının hesabı onları bağlar. Adaletsizliğe göz yumduğumuz zaman tuttuğumuz oruçların, başımıza bağladığımız türbanımızın, kıldığımız namazların hiçbirinin önemi yok. Ben de bu değerleri Buca'da anlatacağım."

Saadet Partisi’nin İzmir Buca Belediye Başkan Adayı Ceren Kara

'TÜRKİYE'DE OLMAYAN BİR HAYVAN HASTANESİ AÇMAYI PLANLIYORUZ'

38 yıldır Buca'da yaşadığını ve 7 kedisi olduğunu belirten Kara'nın seçildiği takdirde hayata geçirmek istediği ilk proje ise Türkiye'de eşi benzeri olmayan bir hayvan hastanesi açmak:

"Buca'nın sorunlarının ve ihtiyaçlarının bilincindeyim. Bunu sadece kadın seçmen adına indirgemek istemiyorum. Buca'da çok büyük bir öğrenci nüfusu var. Buca İzmir'in ayrıca seçmen sayısı olarak en yüksek ilçelerinden birisi. Oradaki ihtiyaçların bilincinde olan bir belediye başkanı çalışmaya başlarsa Buca halkı tatmin olacaklar. Bunların içinde her şeyden önce öğrencilerin vakit geçirebileceği sosyal alanlar ile bilimsel araştırma yapacakları yerler gelir. Ayrıca benim hassasiyetle üzerinde durduğum konu, biliyorsunuz uzun zamandır hayvanlara yönelik ciddi bir şiddet var. Sokak hayvanlarının rehabilite edilmesi, sahiplendirilmesi ve zarar görmemesi için Buca'da Türkiye'de eşi benzeri olmayan bir hayvan hastanesi açmayı planlıyoruz. Bunun dışında tüm sosyal belediyelerin yapması gereken her şeyi yerine getireceğiz."

'İMAR VE BELEDİYE HİZMETLERİNDEKİ ADALETSİZLİKLER, MİLLİ GÖRÜŞ BELEDİYELİĞİ İLE DÜZELECEK’

Saadet Partisi’nin Sivas Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Melih Seçilmiş ise Sivas Belediye Başkanlığı koltuğuna Temel Karamollaoğlu’nun ardından oturan Osman Seçilmiş'in oğlu. Melih Seçilmiş, yerel seçim çalışmalarını şu sözlerle anlattı:

"İnsanların mevcut belediyede göremedikleri, ihtiyacı olan şeyler var, bunları dile getiriyorlar ve ses giderek yükseliyor. 1989 yılında Temel Karamollaoğlu Sivas'ın belediye başkanıydı. Milli Görüşçü belediye kalkınma hamlesi başladı. Sivas'ın çehresi değişti, birçok tesis kuruldu ve ardından merhum Osman Seçilmiş Bey bunları devam ettirdi. Sonrasında belediye yönetimleri değişti ve Milli Görüşçü anlayışın üzerine bir şey koyulmadı. Biz halkımızın sesine kulak veriyoruz. İnsanlar bazı olumsuzluklardan endişe ediyor. Telaffuz etmek istemiyoruz ama bazı usulsüzlükler, yandaş kayırma bu rahatsızlıklardan bazıları. Özellikle imar ve belediye hizmetlerinde adaletsizliklerden yakınıyorlar. Bunların hepsi ‘Milli Görüş belediyeciliği’ ile düzelecek. İnsanlar iktidar partisine oy verme eğiliminde olabilirler ama biz yönetime gelirsek Cumhurbaşkanlığı makamının elini de rahatlatacağız. Kimseyi görevden almasına gerek kalmayacak. Çok daha sağlıklı hizmet vereceğiz. Onun da işini kolaylaştıracağız. Bütün hemşerilerimizden oylarını ve seçimlerini bekliyoruz."

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun da belediye başkanlığı yaptığı Sivas’ta 31 Mart yerel seçimlerinde başkanlık için Melih Seçilmiş yarışacak.

'ADAYLIĞIMIN İKİNCİ BİR ÖRNEĞİ YOK'

Saadet Partisi'nin aday tanıtımında ilk sahneye çıkan isim Adıyaman Belediye Başkanı Adayı Ahmet Faruk Ünsal’dı. CHP ve İYİ Parti'nin henüz aday göstermediği Adıyaman'da partiler üstü aday olduğunu belirten Ünsal adaylık sürecine ilişkin şunları söyledi:

"Benim adaylığım Türkiye'de kendine has bir şekilde gerçekleşti ve bildiğim kadarıyla ikinci bir örneği yok. Çok farklı geleneklerden gelen gruplar, sivil toplum kuruluşları, farklı inanç grupları ve AK Parti memnuniyetsizleri, benim gıyabımda uzun süren çalışmalarının ardından adaylığımı gündeme getirdiler. Türkiye'de bu kadar sertleşmiş, kutuplaşmış, ötekileştirici dilin kullanıldığı siyasi atmosferde bunu Adıyaman'ın başarabilmiş olması bence çok kıymetli. Bizim adaylığımız genel merkezlerin kapalı kapılarının ardında yürütülen pazarlıklar sonucu oluşmadı. Tamamıyla tabandan konsensüsle oluştu. Bu Türkiye demokrasisi açısından son derece kıymetli ve önem verilmesi gereken bir süreç oldu. Ortadoğu, Türkiye hatta dünya demokrasi tarihine Adıyaman örnek olacak. Genel merkezler ne yapar, sözcüleri ne karar verecekler bilemiyorum. Bildiğim kadarıyla CHP ve İYİ Parti'de de genel merkez olarak aday açıklama söz konusu olmadı. Olursa kendi kararlarıdır. Biz artık yelkenimizi şişirdik ve taban demokrasisinden hareket ederek yolumuza bakıyoruz.",

Eski milletvekili ve MAZLUM-DER’in eski başkanı Ahmet Faruk Ünsal, SAADET’in Adıyaman Belediye Başkan Adayı...

'BELEDİYELER PARA KAZANILACAK YERLER DEĞİL'

Türkiye'nin ağır bir ekonomik bunalımla karşı karşıya olduğunu, esnafın satış yapamadan dükkânını kapattığını söyleyen Ünsal, böyle bir ortamda yerel seçimlerin çok önemli olduğunu belirterek, "Adıyaman'da seçenek var ve o Saadet Partisi. Eğer iktidarın karşısında gerçekten ‘birleşik halk muhalefeti’ni bölgesel olarak kurabilirsek, biz bu tek adam rejimini, şeffaf olmayan, hesap vermeyen yönetimi 31 Mart'ta değiştiririz" dedi.

Adıyaman'ın aday belirleme sürecindeki kendine has yöntemine uygun bir seçim kampanyası yürüteceklerini belirten Ünsal gelecekte hayata geçirmeyi planladıkları projelerine ilişkin ise şunları kaydetti:

"Katı atık meselesi Adıyaman'da halledilebilmiş bir mesele değil. Onların ayrıştırılıp elektrik üretilmesini çok önemsiyorum. Trafik sorunu var ve bununla ilgili düzenlemelere yönelik de çalışmalar yapacağız. Kanalizasyon ve yağmur suyu altyapısı büyük bir sorun ve onun önlemlerini almak istiyoruz. Adıyaman Üniversitesi'nin olduğu yerde üst geçit olmadığı için gençlerimiz hayatlarını kaybediyorlar. Oradaki alt geçidi geliştirip bir de üst geçit hayata geçirip öğrencilerimizin ucuz bir şekilde ölmelerini engellemek istiyoruz. Merkez hükümetin halkımızın omuzlarına yüklediği işsizlik ve pahalılığı yerel imkanlarla aşmak istiyoruz. Bunun için yerel ürünleri kooperatifleştirmek, markalaştırmak istiyoruz. Sosyal belediyecilikte ev eksenli kadın emeğinin aile ekonomisine katılması için kadınlarımıza kendi ürünlerini pazarlayabilecekleri pazar yerleri açmayı, ürünlerini yaparken çocuklarını bırakabilecekleri kreşler, sosyal tesisler kazandırmayı istiyoruz. Spor ve kültür alanında da birçok yatırım planlıyoruz. Belediyeler para kazanılacak yerler değil hizmet birimleridir.”