Akşener: 81 milyon çalışıyor, 5'li yiyor

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, hükümetin ekonomide açıkladığı rakamların gerçeği yansıtmadığını belirterek, "Ekonomi, hele şu seçimi bir atlatalım mantığına teslim olmuştur. 81 milyon çalışıyor, 5'li yiyor" dedi. Hükümeti, ABD tehditlerine boyun eğmekle de eleştiren Akşener "55 yıl önce Amerika başkanına had bildiren bir devlet geleneği varken şimdi tehdit edenin istediği noktaya gelen bir devlet var. Dün akşam yaptığınız konuşmanın sonunda saraydan yapılan açıklamayla, Suriye'de kurulacak terör örgütünün kapısının anahtarı Erdoğan tarafından çevrilmiştir" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İYİ Parti'de 6 ilin belediye başkan adayı daha belli oldu. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM toplantısında, "Doktor Cihan Kolik Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan adayımız, Doktor Serdar Kaman Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan adayımız, Oğuz Şimşek Konya Büyükşehir Belediye Başkan adayımız, Levent Dikmen Kastamonu Belediye Başkan adayımız, Taner Söylemez Ağrı Belediye Başkan adayımız, Yakup Özcan Rize Belediye Başkan adayımız, Sefer Özer Güneysu Belediye Başkan adayımız" dedi.

Akşener'in konuşmasında şu başlıklar öne çıktı:

EKONOMİDE YALAN SÖYLENİYOR: Milletin gündemi hayat pahalılığı, geçim darlığı ve işsizlik. Milletin gündemi ekmek. Enflasyon 16 yıl arasında sonra yeniden yüzde 20'lerin üstünde. 4 milyonun üzerinde işsizimiz var. Başvuru yapmayanları eklediğimizde rakam 6 milyon gencimize ulaşıyor. 1000 kişilik bir iş için tam 44 bin kişi müracaat ediyor. Milleti aldatmak için sürekli rakamlar sıralıyorlar. O rakamlar da yanlış. Her şey bu kadar güllük gülistanlıksa neden her hafta yeni paketler açıklıyorsunuz? Ekonominin dümenindekiler bu işi bilmiyor. Damat bu işlerden anlamaz ama aralarında mutlaka bilenler vardır. Bunlar seçime kadar milleti oyalamak için atılan adımlardır. Ekonomi hele şu seçimi bir atlatalım mantığına teslim olmuştur. Elektrik faturasını ödeyemeyen vatandaşlarımıza verilen söz gösteriyor ki Türkiye'de 80 liralık faturasını ödeyemeyen 10 milyon nüfus var demektir. Türkiye 2019'a 10 yıldır büyüttüğü ekonomik problemlerle girdi. Dış ticaret verilerimizi anlatırken de yalan söylüyorsunuz. Cari açık azaldı dediniz. Tamam ama paramız pul oldu. Dışarıdan birşey alamıyoruz ki. Açık bu yüzden azaldı. İhracatımız ve üretimimiz artsa bu rakam çok iyi. Ama ithalatımız azalınca cari açık azaldı. Bu haliyle krizin göstergesidir.

ÇİFTÇİNİN BANKASI YANDAŞLAR İÇİN KULLANILIYOR: Çiftçilerimize kredi vermek için kurulan Ziraat Bankası'nın spor kulüplerini, borazan medyayı ve yandaşları desteklemek için kullanılması yazıktır, ayıptır. Spor kulüplerine 10 milyar kaynak ayıran iktidar, kobilerimize sadece 20 milyar ayırmış. Bazı işletmelerin borçlarının ötelenmesi onlara nefes aldıracaktır ama krizi çözmeyecektir. Bunlar seçime kadar milleti oyalamak için atılan adımlardır. Ekonomi hele şu seçimi bir atlatalım mantığına teslim olmuştur.

81 MİLYON ÇALIŞIYOR, 5'Lİ YİYOR: Geçmeyen araç için, yatmayan hasta için 12 milyar ödenecek. İnşaata ödemiyorlar ama garantilere ödüyorlar. Üstüne geçerken bir de size ödetiyorlar. 81 milyon vatandaş çalışıyor, 5'li (kamu ihalelerinin verildiği inşaat şirketleri) yiyor. Gün gelir bu haram para kursaklarından sökülür.

ASGARİ ÜCRET VERGİ DIŞI OLMALI: İYİ Parti asgari ücretten vergi alınmasına karşıdır. Bu adaletsizliktir. Asgari ücret yüzde 20'lik vergi dilimine girecek ve bir kaç ay içinde azalacak. AK Parti'ye ve MHP'ye de sesleniyorum milletimizin işine gelecek bir teklifi İYİ Parti'den geldi diye size evet demek ağır geliyorsa buyurun siz getirin evet diyelim. Kimin teklif ettiğinin ve kimin uyguladığının bizim için önemi yok. Asgari ücretten vergi alınmasın diye öneri getirin İYİ Parti evet diyecek. Memurlara 3 bin 600 ek gösterge teklifini getirin evet diyeceğiz. Emeklilikte yaşa takılanların mağduriyetini getirin evet diyeceğiz. Çiftçiye satılan mazot ve gübreden vergi alınmasın deyin, evet diyeceğiz. Sanayi üretimiyle ilgili teklifiniz varsa, askerlik sisteminin yeniden düzenlenmesi ile teklifinizi getirin evet diyelim. Biz getiriyoruz hayır diyorsunuz siz getirin evet diyelim.

FIRAT'IN DOĞUSU BATISI DENİLMEDEN GİRİLMELİ: Suriye'nin kuzeyindeki terör yuvalarına karşı bir kara harekatı yapılması gerektiğini aylar önce dile getirmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı da başlıyoruz diye açıklama yaptı. 1 aydan fazla zaman geçmesine rağmen henüz yapılan bir şey yok. Amerika ve Rusya'nın oyalama taktiklerine itibar edilmemelidir. Dostum dediği Trump'ın Türkiye'nin operasyon ihtimaline karşı sosyal medyadan yaptığı açıklamada büyük hadsizliktir, büyük terbiyesizliktir, büyük talihsizliktir. Sayın Trump Türk devleti Kürtlerle değil teröristlerle mücadele ediyor. Türkiye bölgeye girerse teröristlere haddini bildirmek için girer. Ekranlarda herkese atar gider yapılıyor ya kanmayın. İsteklerini ertesi gün yerine getiriyorlar. Trump'a karşı Türkiye'den açıklamalar peş peşe geliyor. Aynı günün akşamına sayın Cumhurbaşkanı Trump'la telefonda görüşüyor. Yapılan açıklama net, Trump ve Erdoğan görüş alışverişinde bulundu. 55 yıl önce Amerika başkanına had bildiren bir devlet geleneği varken şimdi tehdit edenin istediği noktaya gelen bir devlet var. İnönü'nün had bildiren duruşuna bakın. Süleyman Demirel'in, Bülent Ecevit'in, Başbuğ Alparslan Türkeş'in Türk devletinin onuru için dik duruşunun örnekleriyle doludur. Yakışmıyor sayın Erdoğan. Bu konu bir seçim malzemesi yapılmayacak kadar hayatidir. Dün akşam yaptığınız konuşmanın sonunda saraydan yapılan açıklamayla, Suriye'de bir terörist devletin kapısının anahtarı bizzat sayın Erdoğan tarafından çevrilmiştir. Türk devleti gireceğim demişse girecektir. Fırat'ın doğusu batısı demeden girilsin ve terör yuvaları yerle bir edilsin.

BUNLARIN SORUMLUSU KİM?: Sanatta kültürde geri kaldık diyor, eğitimdeki niteliksizliği anlatıyor. Bunların sorumlusu kim muhalefet mi. Bunların sorumlusu 16 senedir ülkeyi yöneten AKP yöneticileridir. Uydurma rakamlarla enflasyonu düşük göstermeye çalışsanız da bunların doğru olmadığını biliyoruz. Kombi altta yanıyor, eczacılar ilaç getiremiyor. Milletin çektiği sıkıntıya mı, gelen faturaya mı, boş cüzdana mı, Damat Berat’a mı inanacağız.

(HABER MERKEZİ)