Meclis’ten bütçe manzaraları: Başbakanlığı nasıl bilirsiniz? İyi bilirdik!

ANKARA - TBMM Genel Kurulu’nda 2019 yılı bütçe görüşmeleri birinci turunda Cumhurbaşkanlığı, TBMM, bağlı kuruluşlar ve Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay gibi yüksek yargı kurumlarının bütçeleri görüşüldü. AK Parti ile muhalefet partileri arasında başta FETÖ iddiaları olmak üzere sık sık tartışmaların yaşandığı görüşmelerde renkli anlar da yaşandı. Konuşma için kürsüye çıkan milletvekillerinden Tevfik Fikret, Ozan Arif şiirleri okuyanlar oldu, kitap önerilerinde bulunuldu.

Meclis Genel Kurulu’nda kesintisiz 12 gün sürecek bütçe görüşmelerinin ikinci gününde yaşanan dikkat çeken tartışmaları derledik:

AK PARTİ’DEN 'CHP’NİN HAZİNE YARDIMI KESİLSİN' ÖNERİSİ

AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir, Yargıtay bütçesi üzerine söz alarak, İş Bankası’nda CHP hisselerinin diğer siyasi partiler açısından haksız rekabet yarattığını söyledi. Özdemir, “Benim bu konuyla ilgili makul çözümüm şu: CHP’den bunu alamıyorsak CHP’nin hazine yardımı almamasını sağlamak gerekir ancak o zaman eşit şartlarda rekabet edilebilir” dedi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel bu sözleri Atatürk'ün vasiyeti üzerinden Atatürkçüleri ve onun emanetine yürekten sahip çıkanları rahatsız edecek bir provokasyon olarak nitelendirdi, İş Bankası’ndan CHP’nin cebine bir kör kuruş girmediğini söyledi.

AK PARTİ’DEN ATATÜRK SAVUNMASI!

Bütçede AK Parti ile CHP arasında yaşanan Atatürk tartışmasında AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, “Atatürk CHP'nin tekelinde değildir, Atatürk Türkiye'nin ortak bir değeridir. Kendinize güvenin, adam gibi siyaset yapın, vazgeçin bu işlerden. Atatürk'ü siyasi emelleriniz için kullanmayın. Atatürk aleyhine tek bir ifademizi bulamazsınız. Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin ortak paydasıdır. Atatürk'e karşı yapılacak olan her şeyin karşısında önce AK Parti dikilir” dedi.

GRUBU BULUNMAYAN PARTİLERE 4 DAKİKA SÜRE

Meclis Başkanvekili Levent Gök, Meclis’te grubu bulunmayan siyasi partilerin de bütçe ile ilgili görüşlerini paylaşması için TİP, SAADET, BBP Milletvekillerine 4'er dakika söz vereceğini söyledi. Bu karar üzerine TİP Milletvekili Erkan Baş, Saadet Partisi Milletvekili Cihangir İslam ve BBP Milletvekili Mustafa Destici bütçe üzerine kısa konuşmalar yaptı. TİP Milletvekili Baş, bu tutumun kalıcılaştırılması talebinde bulundu.

CUMHURBAŞKANI YARDIMCISINA ULUSLARIN DÜŞÜŞÜ KİTABI HEDİYESİ

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a bir kitap hediye edeceğini belirterek şunları söyledi; “Bakın, "Ulusların Düşüşü" kitabı, Sayın Daron Acemoğlu yazmış. Tarih boyunca kurumların işlemediği her ulus çöküyor. Krala, padişaha yetki veren, yalnızca onun düşmanı belirlediği, onun vergiyi belirlediği uluslar çöküyor ama kurumların işlediği, birbirini dengelediği ve denetlediği kurumlar, ülkeler yükseliyor, hem huzur buluyorlar hem refah buluyorlar. Ama siz tek adama, ayrıştıran, bölüştüren, düşman hukuku uygulayan tek adama yetki verirseniz o ulus çöker arkadaşlar. Bunun önüne geçmek için ben bu kitabı Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısının masasına bırakacağım. Umarım ki Cumhurbaşkanına da bunu iletir, okurlar, hepinize de okumanızı tavsiye ederim.”

ŞIK’TAN BOSTANCIYA: A HABER İZLEMEK’TEN VAZGEÇİN

HDP Grubu adına Danıştay ve Sayıştay bütçeleri üzerinde İstanbul Milletvekili Ahmet Şık konuştu. AİHM’in Demirtaş kararının uygulanmamasını, Leyla Güven’in açlık grevi, havalimanı işçilerinin tutuklanması, gazetecilik öğrencisi Berivan Bila'nın tutuklanması gibi olayları anlatan Şık, “Hakikati sevmeyen zorbalara, suç ortaklarına, iş birlikçilerine buradan bir kez daha hatırlatalım: Sınırı olmayan kötülük bu sınırsızlığın yarattığı gücü elinde tuttuğunu düşünen ve kendi kötülüğüyle baş edemeyenleri de içine alır. O yüzden hiç kimse muktedir olduğuna güvenmesin” dedi.

Şık’ın konuşmasının ardından söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, “Sayın Şık'ı dinlerken Nurdan Gürbilek'in "Vitrinde Yaşamak" kitabını hatırladım. 1980'lerde sonra habercilik sektöründeki dilin nasıl değiştiğini çok çarpıcı şekilde anlatıyordu. Sayın Şık da okumuştur. Habercilik dilinin hakikati anlatmak yerine büyüleme, ayartma ve baştan çıkartma şeklinde kendisine farklı bir mecra çizdiğini anlatıyordu Gürbilek. Sayın Şık burada beş dakikalık konuşmasında Gürbilek'in o kitapta da ifade ettiği gibi dönüşen haberciliğin o çarpıtma eksenli hakikati anlatmaktan ziyade spot çıkartmaya dönük diliyle bir konuşma yaptı. Bence bu konuşmalar müzakereye katkı sağlamaz” dedi.

Ahmet Şık da medya tarihinin en kötü dönemini yaşadığını belirterek, “tek sorumlusu sizsiniz, kurduğunuz saray rejimidir. Bence A Haber izlemekten vazgeçin, Sabah, Yeni Şafak, Akit okumaktan vazgeçin” çağrısında bulundu.

MIZRAKLI’DAN DA 1984 ÖNERİSİ

HDP Diyarbakır Milletvekili Selçuk Mızraklı MİT, MGK Genel Sekreterliği bütçesi üzerine yaptığı konuşmada, istihbarat, güvenlik gibi algılar yerine demokrasi, özgürlükler ve hukuk rejimi gerekliliğine işaret etti. HDP’li Paylan’ın Cumhurbaşkanı Yardımcısına Daron Acemoğlu'nun kitabını verdiğini hatırlatan Mızraklı, “Ben buradan bir de "The big brohter"i, yani özellikle George Orwell'in 1984'ünü hatırlatmak istiyorum. Orada "The big brother" var; öfkeli ve hep haklı, bazen kızıyor, dün söylediğini bugün unuttuğu zaman bugün aynısının tekrar edilmesini istiyor yani bugün, bu ülkede baktığımız zaman Adalet ve Kalkınma Partisi yola çıkarken ki süreç ve bugün geldiği nokta nedir?” dedi.

VEKİLLERDEN TEVFİK FİKRET, OZAN ARİF ŞİİRLERİ

Cumhurbaşkanlığı bütçesi adına konuşan CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan konuşmasını Tevfik Fikret'in “Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, Aksırıncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!” dizelerini okudu, “Ama bu düzen böyle devam etmeyecek. Bu bütçeye hayır diyoruz” dedi.

CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel ise, bütçeyi milliyetçi kökenli Ozan Arif’in uzun bir şiirini okuyarak değerlendirdi. Arif’in okuduğu şiirden bir bölüm şöyle:

“Her türlü hatayı, yanlışı yap yap,

Ondan sonra 'Vay efendim, dış güçler.'

Çarşıya uymazsa evdeki hesap,

Ondan sonra 'Vay efendim, dış güçler.'

Fırsat deyip dört tarafa dal götür,

Kitabına uydur mal götür,

Yol yaparken yolsuzluk yap, çal götür,

Ondan sonra 'Vay efendim, dış güçler.'

MAKRUBE DÜZELTMESİ: NE YEDİĞİNİZİ SİZDEN İYİ BİLMEYİZ

CHP Grubu konuşmacılarından Bolu Milletvekili Tanju Özcan, Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesini eleştirdiği konuşmasında, Diyanet İşleri Başkanı ile FETÖ suçlamasıyla aranan firari sanık Adil Öksüz’ün geçmişteki ilişkilerini örneklerle anlattı, “Hâlâ bu Diyanet İşleri Başkanının mutfağından makrube kokusu geliyor” dedi. Tanju Özcan’ın sözlerini AK Parti Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ “Makrube değil maklube” diye düzeltti. CHP Grup  Başkanvekili Özgür Özel bu düzeltme üzerine, “AKP grubu “mutfaktan makrube kokusu geliyor” sözünü “Makrube değil, maklube” diye düzeltti. Arkadaşlar, tabii ki biz ne yediğinizi sizden daha iyi bilemeyiz” dedi.

'ALPAY KARDEŞİM HEP KALE ARKASINDA ISINIYORSUN'

CHP Milletvekili Ali Mahir Başarır konuşmasında AK Parti Milletvekili Alpay Özalan’ın laf atmasını eleştirerek, “Alpay kardeşim, sen sürekli kale arkasında ısınıyorsun, çık buradan konuş. Ama ekonomiyi konuşuyoruz, bütçeyi konuşuyoruz. Şimdi ben sana mikro desem aklına fırın gelir, makro desem aklına market gelir. Çık kardeşim, buradan konuş, anlat” dedi. AK Parti İzmir Milletvekili Alpay Özalan, “Hayatımda hiç kale arkasında ısınmadım, her zaman ilk 11'de oynadım. Bu ülkede 150 defadan fazla Millî Takım formasını giydim, hepsinde ilk 11 oynadım. Yurt dışında da şu anlı şanlı bayrağı hep en yükseklerde dalgalandırdım, bundan da gurur duyuyorum. Ben de kendisine "top" desem, o da gider "bomba" diye karakola verir. Yine "ısınma turları" dedi, doğrudur. Çıkıp orada zaman gelince konuşacağım” yanıtı verdi.

BAŞBAKANLIĞI NASIL BİLİRDİNİZ? İYİ BİLİRDİK!

CHP Milletvekili Uğur Bayraktutan konuşmasında yeni sistemde Başbakanlık kurumu olmadığına dikkat çekti, “Ölünün arkasından konuşulmaz, ölüleri hayırla yâd ediniz" dedi. Bayraktutan daha sonra CHP Grubuna seslendi:

-Başbakanlığı nasıl bilirdiniz arkadaşlar?

-"İyi bilirdik."

-Dünya ahiret hakkınızı helal ediyor musunuz?

"Etmiyoruz."