HDP'de ittifak beklentisi tükeniyor: Tek taraflı fedakarlık olmaz

“AK Parti-MHP iktidarını geriletmek için” İstanbul, Ankara ve İzmir’de aday çıkarmamayı tartışan HDP, iş birliği çağrısı karşılıksız kalınca tutum değiştirmeye hazırlanıyor. Parti yönetiminde, “Partiler kendi çıkarlarını öne alırsa biz de kendi partimizin çıkarlarını korumak, seçmenimizin beklentisine karşılık vermek durumundayız. Tek taraflı fedakarlık olmaz” değerlendirmesi yapıldı.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - HDP yerel seçimlerde batı illerinde “AK Parti-MHP ittifakını geriletme” stratejisi kapsamında “geniş ittifak, güç birliği” çağrısı yaptı. Ancak söz konusu çağrıya ne merkezi düzeyde de ne de yerellerde karşılık gelmedi. Bu durum özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere birçok ilde aday çıkarmamayı düşünen HDP’nin tutumunu yeniden masaya yatırmasına yol açtı.

Edinilen bilgiye göre hafta içinde yapılan MYK toplantısında da kapsamlı olarak ele alınan konuda partide oluşan görüş şöyle oldu:

“Köprüleri atan durumda değiliz. 16 Nisan referandumunda durduğumuz yerdeyiz. Ortaklaşmadan, genişleyen dayanışmadan yanayız. Ancak partiler kendi çıkarlarını öncelerse biz de kendi partimizin çıkarlarını korumak, seçmenimizin beklentisine karşılık vermek durumundayız. Tek taraflı fedakarlık olmaz. Seçmenimizin onaylamayacağı bir jesti savunamayız.”

HDP OYLARININ ETKİLİ OLACAĞI 15 İL

Parti kulislerinden edindiğimiz bilgiye göre, HDP kendi anketlerine dayanarak ve son seçim sonuçlarını değerlendirerek muhalefetin iş birliği yapması durumunda batıdaki 14-15 büyükşehir, il belediyesinin muhalefet tarafından kazanılabileceğini düşünüyor.

Bu iller İstanbul, Ankara, Antalya, Adana, Hatay, Mersin, Aydın, Balıkesir, Kocaeli, Manisa, Ankara, Tekirdağ, Muğla, Ardahan ve Kars olarak sıralanıyor. Parti yöneticilerine göre bu tablonun oluşmasında HDP seçmeninin etki alanı İYİ Parti’den 2-3 kat fazla.

'DAHA FAZLA BEKLEMEK OLMAZ'

CHP'nin birçok ilde adayını açıklaması ile iş birliği zemininin ortadan kalkmaya başladığı yorumları yapılan HDP'de, “Bu süreçte tabanımızı gözeten bir yöntem gelişmiyor bir temas yaşanmıyorsa bize de en güçlü şekilde seçimlere girmekten başka yol görünmüyor. Daha fazla beklemek olmaz” değerlendirmesi yapılıyor.