LDP lideri Tırpancı: İnsanlara yalan söyleyemiyoruz

24 Haziran seçimlerine parti olarak katılamayan Liberal Demokrat Parti (LDP), yerel seçimler öncesi Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı itirazın sonucunu bekliyor. LDP lideri Gültekin Tırpancı bağımsız aday formülünün de gündemlerinde olduğunu söyledi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Yüksek Seçim Kurulu(YSK)'nun 24 Haziran öncesi seçime girme kriterlerini karşılamadığı gerekçesiyle seçime katılmasına onay vermediği Liberal Demokrat Parti (LDP) yerel seçimler öncesi Anayasa Mahkemesi'ne yapmış olduğu itirazın sonucunu bekliyor.

Parti olarak seçime katılmalarının önemli olduğunu belirten LDP Genel Başkanı Gültekin Tırpancı, yerel seçimlerde bağımsız aday formülünün de seçenekleri arasında olduğunu söyledi. Sosyal medyanın miting alanları olduğunu ifade eden ve medyada yeteri kadar yer alamadıklarını belirten Tırpancı, yüzde 10'luk seçim barajının olmaması halinde LDP'nin yüzde 5 oy alacağını ve Meclis çatısı altında faaliyet gösterebileceklerini söyledi.

'SEÇİMLERE KATILMA HAKKIMIZIN VERİLMESİ GEREKİYOR'

LDP Genel Başkanı Gültekin Tırpancı, Gazete Duvar'ın sorularına şu yanıtları verdi:

Liberal Demokrat Parti, 31 Mart'taki yerel seçim öncesi ne tür çalışmalar yapıyor?

YSK'nın almış olduğu bir kararlar seçimlere girme hakkımız elimizden alındı. Hukuki olarak dayanaksız bir karardı ve bunların itirazlarını yaptık. Şu anda Anayasa Mahkemesi'nden yapmış olduğumuz itirazın neticesini bekliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda belirtilen tüm kuralları yerine getirmiş bir partiyiz. Demokrasilerin olmazsa olmazı siyasi partilerdir. Dünyada refah düzeyi artmış, hukukun üstünlüğü olan ülkelere baktığınızda liberal demokrat partiler ya iktidardır ya da iktidar ortağıdır. Türkiye'nin Liberal Demokrat Parti'ye, daha doğrusu programlarına ihtiyacı var. Meclis'te olması gereken partilerin en önemlilerinden birisi biziz. Dünyaya baktığınız zaman aşırı sağcılar, marjinal solcular var ve liberal demokrat partiler denge unsuru olarak ortaya çıkıyor. Türkiye'de de bunun olması gerekiyor. Biz Meclis'e giremiyor durumda olsak bile seçimlere katılma haklarımızın geri verilmesi gerekiyor.

'LİBERAL ARKADAŞLARIMIZIN BAĞIMSIZ OLARAK SEÇİME GİRME İHTİMALLERİ VAR'

Seçimlere parti olarak giremeseniz ne tür çalışmalar yapacaksınız?

Parti olarak seçimlere giremesek de liberal arkadaşlarımızın bağımsız olarak seçime girme ihtimalleri var. İncelemelerini ve değerlendirmelerini yapıyorlar. Şimdiki aşamada seçimlere katılacak partilerin açıklanmasını bekliyoruz. Bizim de orada ismimizin olmasına dair umudumuz devam ediyor. Seçimlere parti amblemi altında girmek çok kıymetli. Arkadaşlarımızın liberal olduğu bilinse de pusulada amblemimizin olması çok önem arz ediyor.

'KORKUYU YIKMAK GEREKİYOR'

Yerel seçim öncesi muhalefet nasıl bir yol izlemeli? Buna dair görüşleriniz neler?

AK Parti iktidara gelmeden önce devletten sosyal yardım alan insan sayısı 3 milyondu. Şu anda 15-16 milyon civarında sosyal yardım alan insan var. Demek ki Türkiye çok kötü idare ediliyor. "Eğer biz iktidarlardan gidersek bu yardımları alamazsınız" diye bir algı ve korku yaratıldı. Muhalefetin bu algıyı yok etmek için çaba sarf etmesi ve korkuyu yıkması gerekiyor. Ekonomiyi bilerek göz göre göre kötüye sürükleyen bu iktidar vatandaşa yaptığı yardımla oy potansiyeli sağlamış durumda. Muhalefetin, "Sosyal devlet olarak üzerimize düşen bütün görevleri yapacağız" söylemini geliştirmesi gerekiyor. Yerel seçimlerde aday olacak kişilerin o bölgenin sevilen ve sayılan dürüst insanlarından seçilmesi de oldukça önemli.

'TÜRKİYE'NİN AYIPLARINDAN EN BÜYÜĞÜ'

LDP'nin internet sitesinde yer alan sloganı: Biz devleti yönetmeye talibiz. Halkın fikrini ve vicdanını değil... Toplumun özellikle ifade özgürlüğü başta olmak üzere pek çok alanda kendisini sıkışmış hissettiği yorumlarına katılıyor musunuz?

Türkiye bugün baktığınız zaman dünya demokrasi endeksinde 100'üncü sıranın altına indi. Basın özgürlüğü sıralamalarında ise ilk 150'ye bile giremediğini görüyoruz. Basın özgürlüğü olmayan bir yerde ifade özgürlüğü de yok demektir, insanların habere ulaşma özgürlüğü yok demektir. Kendisini ifade etmek isteyenlerin meydanlara çıktıklarında uğradıkları şiddeti hepimiz görüyoruz. Kadına yönelik şiddeti protesto eden kadınlara devlet tarafından uygulanan şiddet ortadayken ifade özgürlüğünden bahsetmek söz konusu dahi değil. Bu, Türkiye'nin ayıplarından en büyüğüdür.

'BİZ KAPİTALİST BİR PARTİYİZ'

Liberalizmle kapitalizmin iç içe olduğunu söyleyebiliriz. LDP'nin topluma anlatmak istediği liberal tanımı nedir?

Liberal demokrasi eşittir serbestlik, fırsat eşitliği, adalet, istikrar, disiplin ve şeffaflıktır. Bunun yanı sıra yaşama, teşebbüs, din, düşünceyi ifade, toplantı ve gösteri hürriyeti gibi ilkeler her türlü kısıtlamadan azadedir. Liberal Demokrat Parti'nin felsefesi budur. Biz tabii ki kapitalist bir partiyiz. Kapitalist parti demek insanların nefesini kesecek kadar devlet tarafından soyulması anlayışı değil tabii. Bizim anlayışımız, insanların serbest piyasa ekonomisiyle idare edilmesi, bireysel özgürlüklerinin tanınması ve devletin kendi sınırlarına çekilmesini ifade eder. Bizim topluma anlatmak istediğimiz liberalizm bu.

'TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK AYIBI YÜZDE ON BARAJI'

Anlatmak istediğiniz liberalizmin toplumda karşılığı var mı?

Türkiye'nin en büyük ayıplarından birisi Meclis'e girmek için yüzde on barajının olmasıdır. Bizim kitlemiz, bize gönül verenler yüzde on barajını aşma ihtimalini göremedikleri için tam karşılığı yokmuş gibi algılanıyor. Bizim kendimizi tam olarak ifade etmemize izin de verilmiyor. Bugün basında yer almıyoruz, alamıyoruz. Senede bir, iki kere kanalın bir tanesine çıkabilirsek çıkabiliyoruz. Bunlara rağmen özellikle gençler açısından büyük teveccüh gördüğümüz büyük gerçektir.

'ÜRETİM POLİTİKALARINA DÖNMEK KRİZDEN ÇIKIŞIN YOLUDUR'

LDP Türkiye ekonomisinde yaşanan sorunları nasıl yorumluyor? "Krizden" çıkış yolu LDP'ye göre nedir?

Dünyanın genelinde ekonomik kriz yokken otokrasiye kayan ülkelerde yani tek adam rejimi olan ülkelerde krizler vardır. Tek adam rejimlerinin en büyük özelliği anayasanın askıya alınması ve hukuku çiğnemeleridir. Dünyada hukukun üstünlüğü olan ülkelere baktığınızda refah da özgürlük de adalet de vardır. Bizim şu anki yaşadığımız krizin tek nedeni tek adam rejimiyle yönetiliyor olmamızdır. Dünyanın hiçbir tarafında para, yargı güvencesi olmayan yerlere gelmez. İçeride üretimden kaynaklanan eksiklerimiz var ve göz göre göre üretim alanını da yok ettiklerinden dolayı bunları yaşıyoruz. Piyasa kendi kendini tolere eder ve düzenler. Devletin müdahale ettiği her şeyde maalesef ekonomi daha da kötüye gider. Krizden çıkış yolu, hukukun üstünlüğünün olduğunun Türkiye'yi yönetenler tarafından ilan edilmesinden geçiyor. Para çok korkaktır ve sevildiği, garanti gördüğü yani hukukun olduğu yere gider. Hukukun üstünlüğü ile yeniden üretim politikalarına dönmek krizden çıkışın yoludur.

'SOSYAL MEDYA BİZİM MİTİNG ALANIMIZ'

LDP, Cem Toker'in liderliğinden bugüne özellikle sosyal medyada yakından takip edilen ama buna paralel aynı desteği görmeyen bir parti. Sosyal medyadaki desteği nasıl yorumluyorsunuz?

İnsanlar Liberal Demokrat Parti'nin her söylemini destekliyor. Ne söylediysek hepsi destek görüyor. Ama barajı aşma korkusundan dolayı insanlar oylarını veremediklerinden dolayı bu, sandığa yansımıyor. Basına çıkamadığımız için sadece sosyal medya bizim miting alanımız. Çok saygı ve sevgi duyduğum Cem Başkanımız liberalizmi iliklerine kadar yaşamış birisi. Liberalizm herkes tarafından okuyarak öğrenilebilir ama Cem Bey bunu yaşayan birisi ve işin içerisine biraz da espri kattığı için çok ilgi görüyordu. Hâlâ da sosyal medyada en fazla takip edilen başkanlardan bir tanesidir kendisi.

'İNSANLARA YALAN SÖYLEYEMİYORUZ'

Yüzde 10'luk seçim barajı olmasa LDP yüzde kaç oy alır? Tahmininiz var mı?

Biz abartmayı fazla sevmiyoruz ama yüzde on seçim barajı olmasa bizim en basitinden oyumuz yüzde 5'tir. Biz gümbür gümbür iktidara geliyoruz gibi iddiaları dillendirmiyoruz. Bizim en büyük şansımız okuyan, araştıran ve sorgulayan gençlerimizdir. Gençler bu işe eğiliyorlar ve partimizin programlarına baktıklarında gerçekleri görüyorlar. Partimizin 24 yıllık söylemlerinde en ufak bir değişiklik dahi yoktur. Söylediklerimizin hepsi de birer birer çıkmıştır. Bizim en büyük handikaplarımızdan birisi Hazine yardımı alamamaktan kaynaklı maddi sıkıntılar çekmemizdir. İkincisi de insanlara yalan söyleyemiyoruz. İnsanların duymak istedikleri şeyleri değil sadece gerçekleri söylüyoruz.

Cem Toker geçtiğimiz yıllarda yaptığı bir açıklamada "LDP beşinci parti olmayı hedefliyor" demişti. LDP'nin şimdiki hedefleri neler?

24 Haziran seçimlerine kadar Meclis'te dört siyasi parti vardı. Dört siyasi parti de hemen hemen birbirine yakın düşünceye sahip partiler. Beşinci partinin LDP olması gerektiğini o günün şartlarına göre Cem Bey söylemişti. Biz yine aynı düşüncedeyiz. Yine Liberal Demokrat Parti'nin Meclis'te olması gerektiğini düşünüyoruz. Yapılan ittifaklarla yeni partiler Meclis'e girmiş olsa da hepsinin devletçi partiler olduğunu görüyoruz. Biz ilk aşamada seçimlere girme hakkını elde edip partinin açık kalmasını sağlamayı hedefliyoruz. Seçimlere katılma hakkını elde edersek de şimdiye kadar yaptıklarımızın daha fazlasını yapacağız.