Erkan Baş: Erdoğan'ın Gezi açıklamasını kötü bir espri olarak değerlendiriyoruz

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Geziciler çevreciliği görsünler" açıklamasını eleştirdi. "Bunu kötü bir espri olarak değerlendiriyoruz" diyen Baş, "AKP dönemi, şehirlerimizin beton yığınına dönüştüğü bir dönem olarak tarihe geçmiş durumda" şeklinde konuştu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Gezi Parkı eylemlerinin son dönemde sık olarak gündeme geldiğini söyleyen Baş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarını eleştirdi.

Baş, "Geçtiğimiz günlerde millet bahçesi açılışında Erdoğan yine Gezicileri hedef aldı. 'Geziciler çevreciliği görsünler' ifadesini kullandı. Biz bunu kötü bir espri olarak değerlendiriyoruz. Zaten AKP dönemi, şehirlerimizin beton yığınına dönüştüğü bir dönem olarak tarihe geçmiş durumda. Gezi direnişimiz kuşkusuz bir yeşil savunusudur. En önemli delili Gezi Parkı'nın hâlâ Taksim'de tek yeşil alan olmasıdır. Dolayısıyla Gezi direnişi, tarih önünde kazanmış ve haklı çıkmış bir direniştir" dedi.

'PARÇASI OLDUĞUMUZ EYLEMLERİ TEREDDÜTSÜZ SAHİPLENİYORUZ'

Gezi Parkı eylemlerinin gündeme gelmesiyle "çok boyutlu bir planın ortaya konulduğunu" söyleyen Erkan Baş, "2016 yılında bir muhbir, aralarında benim ve yoldaşlarımın da bulunduğu bir grup sosyalisti, uluslararası bir komplonun parçası olarak ihbar etmiş" diye konuştu.

"Gezi Direnişi'ne karşı süren bu kampanyanın da ne vahimdir ki FETÖ'den bildiğimiz yöntemlerle ve daha vahimi onların hazırladığı dosyalarla ile sürdürülüyor olması. Bu muhbirin bizi de dahil ettiği ihbarın tarihi önemlidir. Bu kişi, 15 Temmuz darbe girişiminden yaklaşık 3-4 ay önce oraya gidiyor ve cemaatçi polislerin aldığı bir ifade söz konusu. İlk hazırlığı yapan polisler şu anda cezaevindeler. Sürece ilişkin soruşturmayı başlatan savcı FETÖ ile iltisakı olduğu için görevinden alınmış ve halen 'örgüt kurmak ve yönetmek' suçlamasıyla aranan bir firari şahıs. AKP iktidarının, bu FETÖ komplolarına sarılmasına, savcıların bir meczubun iddialarının peşine takılmasına gerek yoktur. Bizler 'kandırıldık' diyen bir anlayışın parçası olmadık. Gezi direnişi dahil, parçası olduğumuz binlerce eylemi tereddütsüz bir biçimde sahipleniyoruz."

'AÇIK TOPLUMDAN DEĞİL SOSYALİST TOPLUMDAN GELDİM'

"Biz partimizi kurmak için ABD'den icazet almadık" diyen Baş, "Çocuklarıma bazen oyuncak gemiler aldım ama hiç gemi, gemicik almadım. Soros'la, Kavala'yla ile bağlantım olmadı. Açık toplumdan değil sosyalist toplumdan geldim" ifadelerini kullandı ve şunları söyledi:

"Osman Kavala ya da Anadolu Kültür Derneği üyeleriyle de tanışmış olabilirdim. Bu ne onları, ne de beni değiştirirdi. Gezi direnişine katıldığı veya fikirlerini ifade ettiği için insanları tutuklamanın faşizme özgü bir davranış olduğunu düşünüyorum. İktidar faşisttir, faşizme direnilir, faşizme direnmeyenler de gaflet içerisindedir. Her kim Gezi'yi dış güçlerin oyunu olarak yaftalamaya çalıştıysa, onların da sosyalistlere karşı düzenlenen komplonun parçası olduğunu görüyoruz ve mücadele etmeye devam edeceğiz."

'TÜM SİYASİ TUTSAKLAR SERBEST BIRAKILSIN'

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, eski HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tutukluğu nedeniyle hak ihlaline uğradığı kararını değerlendiren Baş, "Haksız ve hukuksuz uygulama sonucu cezaevinde tutulan sevgili Selahattin Demirtaş'ı yürekten selamlıyorum. AİHM kararıyla da tescillenen bu hukuksuzluğa derhal son verilmesini ve tüm siyasi tutsakların serbest bırakılması gerektiğini ifade etmek istiyorum" dedi. (HABER MERKEZİ)