Bahçeli'den Ali Erbaş'a: Durdun durdun da 9 Kasım'ı mı buldun

MHP Genel Başkanı Bahçeli: Diyanet İşleri Başkanı'nın esef verici ziyareti gerçekleşmiştir. Cüppesini giyip Atatürk'e hakaret eden, Yunan'a övgüler düzen fesli Türk düşmanını ziyarete gitmiştir. Kimin kime gideceğiyle ilgilenmiyoruz. Anlayamadığımız husus fesli provokatörü ziyaret tarihidir. Bula bula 9 Kasım'ı mı buldun.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla Paris'te yapılan 1. Dünya Savaşı'nın sona erişi kutlamalarını eleştirdi. Kutlanan anlaşmanın Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanmasını onayladığını belirten Bahçeli, "Kutlanan barış anlaşması ayaklarımızın altındadır" dedi. Bahçeli, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın Kadri Mısırlıoğlu ziyaretini eleştirdi. Bahçeli, "kimin kimle düşüp kalktığı ile ilgilenmez ama bula bula 9 Kasım'ı mı buldun" dedi.

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

DONMAK, YANMAK KADERİMİZ OLMAMALIDIR: Hakkari'de 7 askerimiz şehit oldu. Patlamaya arızalı bir mühimmatın neden olduğu açıklandı. Durum, tahkikat sonucu ortaya çıkacaktır. Süngütepe'deki patlamada ihmal varsa sorumlular bulunup ağır şekilde cezalandırılmalıdır... Tunceli'de donmak, Hakkari'de yanmak kaderimiz olmamalıdır. Emperyalist güçler dağılmamızı projelendirdiler, çok şükür buna karşı durduk. Bölünmemizi planladılar, kenetlenerek planlarını buruşturup yüzlerine fırlattık. Başaramadılar, milli haysiyetimize leke süremediler. Ancak hâlâ vazgeçmiyorlar. Bu amaca hizmet etmek için terör örgütlerini tembihleyerek emellerini diri tutuyorlar. Uyuyor muyuz yoksa uyanık mı bunu araştırıyorlar... Türkiye'ye kafa tutan kim olursa olsun doğduğuna doğacağına pişman etmek tarihi görevdir.

PKK LİDERLERİ İÇİN PARA ÖDÜLÜ: Türkiye'nin hayat damarlarını kesmek istiyorlar, oyun kuruyorlar. Emperyalizm, terörizmi siyasi ve stratejik amaçların doğrultusunda kullanıyorlar. ABD de terör örgütleriyle aynı hizaya girmekten rahatsız olmuyor. 3 terör örgütü üyesiyle ilgili para ödülü vermeyi açıkladı ABD. Bu niyet ve zamanlama itibarıyla kuşku vericidir. YPG'yi PKK'nın aksine terör örgütü olarak tanımadıklarını söylediler. İşin püf noktası budur. Bu yeni bir aldatma serüvenidir. Tüm dünya bilir ki PKK eşittir YPG'dir... Bu para ödülü YPG'yi perdelemek, gözlerden uzak tutmak demektir. Bir dolarlık FETÖ'cüler neyse YPG ve PKK'lı teröristler aynısıdır... İsmi ne olursa olsun Türkiye'ye silah doğrultmuş hangi örgüt varsa yok edilmesi sonuna kadar meşrudur, müstahaktır. Ödül yemi 'vahşi batı' alışkanlığıdır. Merak ediyoruz, bu ödül parasının sponsoru kim olacaktır... 6 Kasım'da demokratik uyarı alan Trump yönetiminin, karşılıklı egemenlik haklarına riayet eden bir politikaya dönüş yapması beklentimizdir.

ASIL HEDEF TÜRKİYE'DİR, TÜRK MİLLETİDİR: ABD'nin İran'a uyguladığı haksız yaptırım kararları ve Cemal Kaşıkçı olayı hep aynı kapıya açılmaktadır. Ortadoğu'nun kargaşaya ve krize sokulması büyük bir tehdittir. 1. Dünya Savaşı'nın gerilim ve sancıları henüz geçmiş değildir. Asıl mesele Türkiye'nin çözülüp çözülmeyeceğidir. Asıl hedef Türkiye'dir, Türk milleti ve Türk vatanıdır. Yabancı odaklar ve yerli işbirlikçileri batışımızı projelendirilmişlerdir... Terörizme karşı bir olacağız, zalimlere karşı dimdik duracağız...

SÖMÜRGECİLİK BAŞKA MİLLİYETÇİLİK BAŞKA: Tarih şuuru, tarih birliği ve eskiliğinden daha önemlidir. Gelecek, geçmişin gölgesi ve güvencesinde hayat bulmaktadır. 1. Dünya Savaşı'nın bitişi Paris'te anıldı. Alayı birden yüzyıl öncesi için sahte üzüntülerini paylaşırken şu an Ortadoğu'da yaptıkları için acaba ne diyeceklerdir. Milliyetçilik nefret objesi gibi takdim edilmiştir. Bu ülkeleirn insanlığın felaketinden birinci derecede mesul olduklarını görmeden milliyetçiliği suçlamaları nasıl izah edilecektir. Sömürgecilik başka milliyetçilik başka şeydir. Bunları bir görmek, Fransa horozunun yumurtlamasını beklemek kadar aptalcadır...

CAMİ DE CEMEVİ DE BİZİMDİR: Ayrımlar körükleniyor, milli ve tarihi değerlerimiz üzerinden kutuplaşmalar alçakça kışkırtılıyor. Atatürk'ü sevenler sevmeyenler diye bölünmeler yapılıyor; bu yanlıştır ve  cepheleşme tetikçiliğidir. Hiç kimse karanlıkta göz kırpmasın, Atatürk'te bizimdir Ankara'da bizimdir cami de bizimdir cemevi de bizimdir. Doğulusu da batılısı da güneylisi ve kuzeylisi de bizdendir. Anıtkabir ve Kocatepe arasında bozgunculuk yapmaya, pis oyunlarına alet etmeye asla kalkışmasınlar, bedeli çok ağır olacaktır. Gelişmeler hayra alamet değildir.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANI'NA İSTİFA ÇAĞRISI: Atatürk üzerinden cumhuriyetle hesaplaşılmaktadır. Türklük üzerinden milletle hesap görülmektedir. Bitmiş olan Türkçe ezan tartışmalarıyla manevi değerlerimiz örselenmektedir. Bir yanda bunlar oluyorken Diyanet İşleri Başkanı'nın esef verici ziyareti gerçekleşmiştir. Cüppesini giyip Atatürk'e hakaret eden, Yunan'a övgüler düzen fesli Türk düşmanını ziyarete gitmiştir. Kimin kime gideceğiyle ilgilenmiyoruz. Anlayamadığımız husus fesli provokatörü ziyaret tarihidir. Bula bula 9 Kasım'ı mı buldun. Diğer günlerin suyu mu çıktı? Bu nasıl bir aklın mahsulüdür. Bir çukur şahsiyete geçmiş olsun demek, bunu da ulu orta yapmak bu kişiye arka çıkmak değil midir? Ne istiyorsunuz cumhuriyetten, Atatürk'ten... Diyanet İşleri Başkanı'nın erdemli davranması ve gereğini derhal yapması temennimdir.

İTİRAZI YAZAN ŞAHIS TÜRK MİLLETİNİ ÖĞRENSİN: MEB'in yargı kararına itiraz dilekçesinde örtülemez yanlışlıklar vardır. Türk milletini, bilincine en geç ulaşan topluluk olarak değerlendirmek, tarih ihanetidir. Bunu yazan şahsa sesleniyorum; asıl sizin sabah akşam andımızı okumaya ihtiyacınız vardır. Türk milletini öğrenmeniz şarttır ve ödevdir.