Dizilerdeki 'kaçak oyuncular' Meclis gündeminde

CHP'li Sera Kadıgil: Dizilerde kaçak oyuncular çalıştırılarak devlet zarara uğratılıyor.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde söz alan CHP PM Üyesi ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, iki bakanlığın birleştirilme kararını eleştirdi. Kadıgil, “Dünyanın en eklektik ve eksantrik Bakanlığını üstlenmiş durumdasınız. Çalışma Bakanlığı, Aile Bakanlığı, Sosyal Hizmetler Bakanlığı fantastik bir girişimle tek bir potada eritildi ve bu girişimin bütün yükü sizin omuzlarınızda. Bu açıdan kolaylıklar diliyorum” dedi.

Türkiye’de iki devasa sorun alanına sahip bakanlıkların birleştirilmesinin rasyonel gerekçesinin olamayacağını ifade eden Kadıgil, “Neden böyle bir tasarrufta bulunulduğunu ben anlamadım. Çok demokratik bir ülkede yaşadığımız için isimsiz yazılmış bir makale var; şöyle diyor: İşçi ölümleri “fıtrat” olarak görülüyor. Kadın-erkek eşitliği zaten “fıtrata aykırı”. Herhâlde bu iki Bakanlığı birleştiren zihniyetin ortak paydası “fıtrat” ve sizin Bakanlığınızda bir fıtrat birlikteliği yakalandı diye düşünüyorum” dedi.

'DEVLETİM ZARARA UĞRATILIYOR'

Yıllarca Oyuncular Sendikası avukatlığını yaptığını hatırlatan Kadıgil, sinema ve dizi sektöründe yaşanan usulsüzlükler ve gayri-insani çalışma koşullarına dikkat çekerek şunları söyledi:

“Size bir ihbarım var. Benim bu konuda verdiğim belki 20-30 tane dilekçem var, benim derken sendikamla birlikte tabii kişisel değil. Ama sizi ve bütün bürokratları, özellikle SGK Başkanı’nı burada bulmuşken yüzünüze bu ihbarımı bir kez daha söylemek istiyorum: Devletim zarara uğratılıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu zarara uğratılıyor. On yıldır tüm girişimlerimize karşın buna karşı da bir şey yapılmış değil. Nasıl oluyor?”

Kadıgil, siyasete girmesine neden olan en temel unsurlardan birinin Çalışma Bakanlığı’nın sektörde yaşanan hak ihlallerine karşı işlevsiz kalması olduğunu belirterek bu durumun İLO sözleşmelerine aykırılığının altını çizdi. Kadıgil şöyle devam etti, “Her akşam evinize gittiğinizde açtığınız televizyon dizilerinden, keyifle oturup izlediğiniz sinema filmlerinden bahsedeceğim. Ülkemizde her yıl 700 reklam filmi, 70 sinema filmi, 80’e yakın televizyon dizisi çekiliyor. Sadece otuz saniyelik bir reklam filmini çekmek üç gün sürer. Yüz yirmi dakikalık bir film beş ila altı ay sürer, yüz seksen dakikalık hatta iki yüz dakikalık diziler şu anda beş günde çekiliyor… İşin daha vahimi; bütün bu izlediğimiz, keyifle izlediğimiz eserleri üreten insanlar gerek kameranın önünde gerek kameranın arkasında 4/A üzerinden sigortalanmaları, aldıkları ücret üzerinden primlerinin işverenleri tarafından yatırılmaları gerekirken kendileri serbest meslek erbabı gibi değerlendiriliyorlar, 4/B üzerinden komik rakamlarla sigorta primlerini kendileri ödemek zorunda kalıyorlar, bir kısmının hiçbir şekilde sigorta kaydı zaten yok. Bu yüzden elimizde bu konuda bizim sağlıklı bir veri de yok” dedi.

DİZİLERDE KAÇAK OYUNCU

Bu konuda daha önceki yıllarda Bakanlık’larla defalarca toplantı yapıldığını belirten Kadıgil, önceki bakanların kendilerine hak verdiklerini aktardı. Kadıgil, “Görüştüğümüz yetkililer, haklısınız, oyuncu da işçidir, kamera arkasında çalışan da işçidir. Bu insanların 4/A üzerinden sigorta girişlerinin işveren durumundaki yapımcıları tarafından karşılanması gerekmektedir dediler. Denetimler yapıldı, raporlar sunuldu.” İnanın, hiç üşenmedik, mesela bir seferinde tek tek tüm dizileri, çalışanlarının TC kimlik numaralarıyla isim isim sunduk size. Buna karşın biz bir değişiklik yok. Bu akşam eve gidip keyifle izleyeceğiniz dizilerdeki insanlar bilin ki ya kaçak ya usulsüz şekilde üstelik çok ağır şartlarla çalıştırılıyorlar ve bu şekilde bizim kurumlarımız zarara uğratılıyor” şeklinde konuştu.

'SET İŞÇİLERİNİN YAŞADIĞI HUKUKSAL BİR GARABET'

CHP’li Kadıgil, sektörde sendikal örgütlenmelerinin de önünün kesildiğini belirterek oyuncuların ve set işçilerinin yaşadıklarını hukuki bir garabet olarak değerlendirdi. Kadıgil, “Bu insanlar zaten sigortasız. 4/A üzerinden yapılması gereken sigortaları yapılmadığı gibi, sendikaya üye olmak için, e -devlet kapısından üyelik şartı arandığı için artık yapılan son değişikliklerle ki bu değişiklikler ILO sözleşmelerinin tamamına aykırıdır, sendikal örgütlenmelerinin önü de kesilmek isteniyor. Yani şu deniyor oyunculara ve kamera arkasındaki ekibe: 'Kardeşim, ben senin sigortanı yapmıyorum, git başının çaresine bak. Sendikaya da üye olamazsın hakkını aramak için çünkü sigorta girişin yok.' Böyle bir garabet içindeyiz ve bu durum yıllardır çözülemiyor” dedi.

'TELEVİZYONLARDA ‘AY NE TATLI!’ DİYE İZLEDİĞİNİZ ÇOCUKLAR USULSÜZ VE KURALSIZ ÇALIŞTIRILIYOR'

Konuşmasında çocukların dizilerde oyuncu olarak çalıştırılmasında yaşanan sorunları da aktaran Kadıgil, “Çocuk oyuncular meselesi ayrı bir sorun alanı olarak karşımızda duruyor. Hani her akşam televizyonlarımızın karşısına kurulup “Ay ne tatlı” diyerek izlediğimiz çocuklar var ya, o çocuklar günde 16 ila 20 saat süren setlerde hiçbir kural olmaksızın çalıştırılıyorlar. 2018 yılını “Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Yılı” ilan etmişiz madem artık bu konuda da bir adım bekliyoruz! Bundan tam 5 yıl önce İş Kanunu’nda bir değişiklik yaptık. Buna bağlı olarak çıkartılması gereken yönetmeliği hazırladık. Bakanlığınıza sunduk. Sadece sizin bakanlığınız değil, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Kültür Bakanlığı bu teklifin uygunluğunu onayladı ama yönetmelik tam 4 yıldır devraldığınız Çalışma Bakanlığı’nda bekliyor. Üstelik yaptırımları da kuşa çevrilmiş durumda. Artık bu şekilde istismar edilen çocuklara yönelik bir adım atmanızı ve çocuk oyuncular yönetmeliğinin yaptırımlarını da olması gereken şekilde düzenleyerek çıkartmanızı istiyoruz” dedi.

Kadıgil, konuşmasının sonunda Oyuncular Sendikası tarafından hazırlanan raporu içeren dosyayı da bizzat Bakan Selçuk'a teslim etti.