Cumhurbaşkanının damadının orduya silah satması Anayasa’ya uygun mu?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar’ın orduya İHA satması tartışma konusu oldu. CHP Milletvekili Abdüllatif Şener’in, “Cumhurbaşkanının damadının orduya silah satması Anayasa’ya, kanunlara uygun mu?” sorusuna AK Parti’den “Sayın Cumhurbaşkanımıza olan zihin haritasına yüklemiş olduğu kin ve garezdir. İHA’ları, SİHA’ları üreten firmanın sahibi Cumhurbaşkanımızın damadı diye onu burada altını çizerek zemmetmek hangi milletvekilinin hakkıdır, haddidir?” yanıtı geldi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Milli Savunma Bakanlığı bütçesi görüşüldü. Bütçe üzerine söz alan CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a, “Sayın Bakan, Cumhurbaşkanının akrabasının, damadının orduya silah satması Anayasa’ya, kanunlara uygun mu?” diye sordu.

Şener bu konuyla ilgili İhale Kanunu’nun 11. maddesini hatırlattı, “İhale Kanunu’nun 11’inci maddesi var, diğer kanunlar var. Bakanlar Kurulunun savunma sanayiyle ilgili aldığı kararlar var. Dünya kadar Anayasa hükmü var, kanun var, İhale Kanunu var, alınan kararlar var, bunların tamamını incelediğiniz zaman Başbakanın damadı satamaz, aykırı” dedi. Bu konuda “Başkası üretmiyor, buradan alalım” yaklaşımının da kabul edilemeyeceğini söyleyen Şener şöyle devam etti:

“Eski Bakanlar Kurulunda Bakanlar Kurulunun ortak kararları olurdu, Bakanlar Kurulu kararnameleri olurdu. Bunların hiçbiri yok, hepsine Cumhurbaşkanı tek imzayla karar veriyor, sistem böyle. Kendisi Meclis konuşmasında da bunu söyledi, Cumhurbaşkanlığı yaptığı konuşmada tek kişilik Hükûmet olduğunu anlattı zaten. Şimdi böyle bir ortamda, ülke hakkında bir kişinin böylesine çok büyük kararlar verme noktasında olduğu bir ortamda, kendisiyle bağlantılı birinin silah ticaretine girmesi, uluslararası silah tüccarlarının ve üreticilerinin silahı teşvik eden politikalar -dünyanın dört bir tarafında uygulamalarına benzer- Türkiye’nin geleceğini etkileyecek sonuçlara yol açabilir. Bu ticari olmaktan daha öte, daha büyük bir tehlikeye işarettir onun için bunun bir düzene girmesi lazım.”

BİREYSEL KİNİNİ, GAREZİNİ KUSTU

Bu sözlere AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir tepki gösterdi. Komisyonun eski CHP, HDP ve MHP’li muhalefet üyelerinin isimlerini vererek hepsiyle ilgili olumlu değerlendirmeler yapan Aydemir şunları ifade etti:

“Hakkı teslim kadar mübarek bir şey yok, vefalı olmak kadar güzel bir şey yok. Hususen şahsi, bireysel kininizi, garezinizi gizleyip hakkı teslim etmek yükseklik ifade eder. Bu notu şunun için düşüyorum: Sabahleyin Abdüllatif Şener Bey söz aldı, bireysel kinini, garezini kustu, bu ifadeyi hususen altını çizerek söylüyorum” dedi.

GIYBETİN EN DANİSKASINI ŞENER YAPTI

Aydemir’in Abdüllatif Şener’in Komisyon toplantısında bulunmadığı sırada bu konuşmayı yapmasına ve kin, garez ifadelerine CHP’li üyeler tepki gösterdi. Komisyon Başkanı Süreyya Sadi Bilgiç de, “Abdüllatif Şener Bey’in söyledikleri eğer bir “gıybet” diyorsanız, eleştiri falan değil son derece ağır ve gerçekle uzaktan yakından alakası olmayan sözlerdi. Eğer bu kadar hassassanız burada bulunmayan ve bu SİHA’ların Türkiye’deki üreticisi olan genç kardeşimizin hakkını hukukunu da bu kadar savunmanız gerekirdi şu an Abdüllatif Bey’in hukukunu savunduğunuz gibi. Burada bulunmayanların hakkında konuşmak gıybetse gıybetin en daniskasını Sayın Şener yaptı ama siz hiçbiriniz de buna müdahale etmediniz” dedi.

CUMHURBAŞKANINA KİN VE GAREZ…

Tartışmaların ardından konuşmasına devam eden Aydemir şunları söyledi:

“Benim kin ve nefretten kastım onun Millî Savunma Bakanlığına olan kini, nefreti değil, ben bireysel kinini, garezini kustu dedim, bireysel dedim. Bireyselden kasıt çok açık ama eğer siz açık değil diyorsanız biraz daha açayım: Sayın Cumhurbaşkanımıza olan zihin haritasına yüklemiş olduğu kin ve garezdir, bunu söylüyorum ben… Şimdi, İHA’ları, SİHA’ları üreten firmanın sahibi Cumhurbaşkanımızın damadı diye onu burada altını çizerek zemmetmek hangi milletvekilinin hakkıdır, haddidir? Böyle bir şey olabilir mi? Kendisi burada yok. Peki, onu kim savunacak?”

Plan Bütçe Komisyonu Başkanı Bilgiç, “Canım, damat olmadan önce üretiyordu zaten. Başka üreten vardı da almadık mı?” derken AK Partili Aydemir de, “Ona hepimizin itiraz etmesi lazım, hepimizin bir saniye kardeşim, ağzını çalkala öyle konuş dememiz lazım, öyle bir şey olur mu? Onun için, işi bu noktaya kadar taşıdım” dedi.

AKAR: TAKDİRLE KARŞILAMAK LAZIM

Abdullatif Şener eleştirilere verdiği yanıtta hiçbir zaman nefret söylemi kullanmadığını, Başbakanın damadının İHA satmasının veya silah satmasının İhale Kanunu’na aykırı olduğunu söylediğini tekrarladı. Milli Savunma Bakanı Akar, Şener’in sözlerine İHA’larla ilgili bilgileri paylaşarak şu yanıtı verdi:

“2012 yılında anlaşmasını ve sözleşmesini yaptığımız 10 İHA’mız vardı. 3’ü arızalıydı. Anlaşması yapılan bu İHA’ların bakım saatleri geldiğinde bu Mavi Marmara’dan dolayı parasını aldıkları hâlde yapamadılar ve bizim uçuracak tek bir İHA’mız yoktu. Bunun üzerine zaten bu işte çalışmakta olan özel ve kamu, bütün herkes seferber oldu bizim kendi askerî kurum ve kuruluşlarımız dâhil, özel sektör dâhil bugünkü noktaya geldik. Dolayısıyla bu saygıdeğer bir nokta, bunu takdirle karşılamak lazım. Şu anda silahlı ve silahsız İHA ihraç edecek duruma geldik. Bütün dost ve müttefik ülkeler bizden bunu talep ediyorlar ve şu anda da bizim ister yurt içinde ister yurt dışındaki, sınır ötesindeki yaptığımız terörle mücadele harekâtında, diğer faaliyetlerimizde bunların katalitik etkisi, bunların yaptığı katkı çok önemli, çok hayati. Burada tabii empatiyi de doğru kurmak lazım yani empatideki örneği de katılmadığımızı burada belirtmek istiyorum.”

Etiketler selçuk bayraktar