Saruhan Oluç: HDP olarak seçimde iki hedefimiz var

HDP Sözcüsü Saruhan Oluç, 31 Mart'taki yerel seçimlerin demokrasi ve hukuk referandumu olacağını söyledi. Oluç, yerel seçimdeki iki ana hedeflerini ise şöyle sıraladı, "Birincisi kayyım atanmış olan belediyeleri tekrar kazanmak. İkincisi de, 2014 seçimlerinde kazanamadığımız ancak 24 Haziran'da kazanabileceğimiz gördüğümüz yerler var. Onlar için de bir politika geliştireceğiz."

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Yüksek Seçim Kurulu’nun 31 Mart tarihini resmen açıklamasıyla Türkiye yerel seçim atmosferine girdi. Yaklaşık 5 ay sonra kurulacak sandık, 102 belediyesinden 94’üne kayyım atanan HDP için ayrıca önem taşıyor. Yerel seçim politikalarını belirlemek üzere toplantı üzerine toplantı yapan HDP, kayyım atanan belediyeleri tekrar kazanma iddiasıyla yola çıkıyor.

HDP, batıda da iktidarı geriletecek işbirliği ve ittifaka açık. Tüm bu süreci ve HDP’nin yerel seçim hazırlıklarını Parti Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Saruhan Oluç'la konuştuk. Bu seçimi 'demokrasi ve hukuk referandumu' olarak gördüklerini söyleyen Oluç’un sorularımıza yanıtları şöyle oldu:

Cumhur İttifakı’nı yerelde devam ettirme ihtimali kalktı. İktidar partisinin HDP ile işbirliği yapabileceği konuşuluyor. HDP Eş Başkanı Sezai Temelli’nin masaya oturma çağrısı böyle yorumlandı.

Sezai Bey’in konuşması yanlış yorumlandı. Memleketin uzun yıllardır bir Kürt sorunu var. Bu sorunun çözümü için konuşmaya ihtiyaç var. Bunun ittifak gibi bir tartışmayla alakası yok. Bu konunun müzakere ile konuşularak çözülmesi gerekir. Meclis bunun için önemli bir yer. Siyasi partilerin demokratik siyaset alanında çözüm yaratmak, var olan sorunları aşabilmek için Meclis’te yapabilecekleri çok şey var. Biz de tüm partilerle bunu yapmak istiyoruz. Böyle bir arayış bizim için her zaman var. Türkiye’nin bir barışa, barışmaya ihtiyacı var. Meclis’te bu tür adımlar hangi partiden gelirse gelsin tüm partileri kapsayacak bir konuşmanın çok kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Toplumsal barıştan bahsediyorsak çok geniş bir uzlaşmaya ihtiyaç vardır. Bunun konuşulacağı yer de Meclis’tir.

KAZANAMAYACAKLARINI GÖRÜYORLAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bazı konuşmaları Kürt seçmene göz kırpma olarak yorumlandı. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz, kapınız çalınsa tavrınız ne olur?

Birincisi böyle bir şey yapabileceğini çok fazla düşünmüyorum. Ama bu siyasettir, analizler her zaman gerçek hayata uymayabilir. Yapacak olursa da bunun bir seçim çıkışı olduğunu ilk başta Kürtler anlar. Bugüne kadar yaptıklarına baktığımızda son derece sert, rencide edici her şey yapıldı. Sadece Türkiye sınırları içinde değil. Suriye, Irak’ta yaşananlar var. Irak’taki referandumdan Afrin meselesine geniş alanda yaptıkları ve söyledikleri ortada. Bunlar unutulmadı. Bizim binlerce arkadaşımız rehin, tutuklu. Eş başkanlarımız, vekiller, partililerimiz hukuksuz şekilde rehin. Bunlar ortadayken, HDP’yi gayrimeşru ilan ederek demokratik siyasetin dışına itme çabaları ortadayken herhangi bir adım atacak manevra alanı olduğunu düşünmüyorum. Ama her seçimde olduğu gibi bu seçimde de “Kürt kardeşlerim” diye konuşmaya başladı.

Sadece Kürt seçmenden oy almaya dönük çıkışlar olarak mı görüyorsunuz?

Evet. Esas itibariyle böyle ve inandırıcılığı, güvenilecek bir yanı yok. İnsanlar bunu hissediyor. Kazanamayacaklarını görüyorlar. 24 Haziran en büyük kamuoyu yoklamasıydı. Biz de gördük onlar da. Acaba bir değişiklik yapabilir miyim, diye düşünüyor ama bu politikalarla, bu uygulamalarla olmaz. O nedenle bizim öyle bir beklentimiz yok. Tersine bu hattı devam ettirmek isteyecektir. Kürt halkı da siyasi olarak yaşananları gören, anlayan, siyasi bilinci yüksek bir toplum. Bu tür ufak oyunlara geleceğini zannetmiyoruz.

Yerel seçim çalışmalarına başladığınızı biliyoruz. Hangi aşamaya geldi çalışma?

Çalışmanın ilk aşaması bitti. Hem batıda hem de Kürt illerinde toplantılar yaptık. Geçtiğimiz hafta Diyarbakır’da çalıştay düzenledik. 1978’den bu yana yerel yönetim deneyimlerini değerlendirdik. Tüm bunlar seçim bildirgesi için de hazırlık oldu.

KÜRT İLLERİNDE EN GENİŞ İTTİFAKI SAĞLAYACAĞIZ

Nasıl bir seçim bildirgesi olacak?

Belediyelerin bütçesinin nasıl oluşturulması gerektiğinden kadınların yönetimlerde nasıl yer alması gerektiğine, ekolojik çevreden ekonomik olarak yoksun, yoksul olanlara belediyelerin hangi hizmetleri vereceğine kadar çok geniş bir yelpazede değerlendirme yaptık. Şimdi fizibilite çalışmaları da tamamlandı. Ardından adaylarla ilgili çalışmalara başlayacağız.

HDP olarak hedefiniz ne olacak?

İki hedefimiz var. Birincisi kayyım atanmış olan belediyeleri tekrar kazanmak. İkincisi de 2014 seçimlerinde kazanamadığımız bazı yerler var. 24 Haziran seçimleri bazı yerleri kazanabileceğimizi gösterdi. Onlar için de bir politika geliştireceğiz. Kürt illeri açısından mümkün olan en geniş ittifakı sağlamaya çalışacağız.

Doğuda Kürt partileriyle ittifak arayışınızda bir ilerleme kaydedildi mi?

Kürdi partiler, sivil toplum kuruluşları ile birlikte ortak zemin oluşturmak istiyoruz. Bu önemli. Çünkü kayyımlarda çok ağır bir dönem yaşandı. Kayyımların ilk işleri Kürt halkının değerlerine dönük saldırılardı. Çift dilli tabelalar indirildi, Kürtçe kurslar kapatıldı, yer isimleri değiştirildi, heykeller kaldırıldı. Bunların karşısında en geniş ortaklığı sağlayarak cevap verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bir mesafe katedildi. Herkes bir çözüm yaratmak istiyor. Şu anda olumlu gidiyor. Yakın zamanda bir sonuç alınır.

KAYYIM TEHDİTLERİNE PABUÇ BIRAKMAYACAK BİR SEÇMEN VAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teröre bulaşanlar seçilirse kayyım atarız” dedi. Kazanacağınız belediyelere tekrar kayyım atanma ihtimali karşısında tavrınız ne olacak?

Biz buna takılmıyoruz. Biz yerel yönetim anlayışını şekillendirip seçimlere en iyi şekilde hazırlanacağız ve sonuç alacağız. İktidar halkın iradesini bir kez daha çiğniyorum ve her yere kayyım atıyorum diyorsa, bir kez daha hukuksuzluk yapsın, siyasi olarak halkın iradesini çiğnemeye kalksın. O iktidarın bileceği iş. Biz oraya bakmıyoruz. Bizim için önemli olan oluşturduğumuz yerel yönetim siyaseti içinde yerel demokrasi ve yerinden yönetim anlayışı içinde mümkün olduğu kadar en iyi sonucu almak.

Bu durum seçmeni etkilenmeyecek mi?

Biz tam tersi bir etki yarattığını görüyoruz. Bu propaganda zaten alttan alta yapılıyordu. En son Erdoğan söyledi. Bırakın Kürt halkını, “sen ne oy verirsen ver ben kayyım atayacağım” sözü hiçbir yurttaşın kabul edeceği bir şey değil. Kürt illerinde bu tür tehditlere kolay kolay pabuç bırakmayacak bir seçmen var. Bunun cevabını vereceklerdir. Bizim gördüğümüz bu. Acaba bu söylenenler aday başvurularını etkiler mi diye baktık. Olağan şekilde devam ediyor. İnsanlar iradelerinin bu kadar yok sayılmasını kabul etmezler. Biz bu gelişmeleri de dikkate aldığımızda bu seçimlerin sadece Kürt illeri açısından değil tüm seçimlerin demokrasi ve hukuk referandumu olduğunu düşünüyoruz. Herkes de bu mantıkla yaklaşmalı. Bir tarafta demokrasi ve hukuku yok sayan bir iktidar var. Bunun karşısında da muhalefet demokrasi ve hukuka sahip çıkacak adım atmalıdır.

2014 SEÇİMLERİNİN ÜSTÜNE ÇIKACAĞIZ

Belediye başkan adaylarınızın profili nasıl olacak?

Yerel demokrasi, yerel yönetimler konusunda mümkün olduğu kadar deneyimi olan adaylarımız olacak. Projeleri olan adaylarımız olacak. Ortaya çıkacak isim havuzlarından çok nitelikli adayların çıkacağını düşünüyoruz.

Kayyım atanma sözleri adaylar açısından YSK’da nasıl bir tabloya yol açar?

Erdoğan YSK’ya direktif veriyor. “HDP adaylarını inceleyip, reddedin” diyor. Onların demokratik meşruiyet arayışı yok. “Hile ve hurdayla ne alabilirsek alalım” diye bakıyorlar. 16 Nisan, 24 Haziran’da böyle oldu. Muhtarların görevden alınması da bunun adımı. Hepsi HDP’nin yüksek oy aldığı yerlerin muhtarları. Bunlar seçim hilelerine dönük bir adımdır ve artacaktır. Hepsinin farkındayız. Biz de buna dönük önlemleri mümkün olduğu kadar alıyoruz.

Belediyelerle ilgili bir hedef sayı var mı?

Bir sayı vermek doğru değil ama 24 Haziran seçimlerinden gördüğümüz, yerel seçimlerde geçen seçimde kazandığımızın üstünde belediye alacağımız yönünde. 15-20 belediye var gördüğümüz.

BATIDA GENİŞ MUHALEFET ZEMİNİ ARANACAK

Batı illerinde tavrınız ne olacak?

Batıdaki HDP oyları da sonucu doğrudan doğruya etkileyecek önemli oylar. Biz bunun farkındayız. Diğer siyasi partiler de farkındadır. Ortada bir matematik var. Biz batıda da şöyle bakıyoruz. İktidar “yerel seçimleri kaybedersek rejim sorgulanır” diyor. Biz de “yerel seçimde iktidarın kaybetmesini sağlarsak Türkiye’de yeniden demokrasi mücadelesinde bir adım atılabilir” diyoruz. Demokrasi, hukukun üstünlüğü açısından yerel seçimlerde iktidarın durdurulması, geriletilmesi büyük önem taşıyor. AKP ister tek, ister MHP ile koalisyon yapsın fark etmez. İktidar blokunu geriletecek sonuçlar ortaya çıkarılması gerekiyor. Bunun için batıda da mümkün olduğu kadar geniş muhalefet zemininin oluşması ve ortak mücadelenin gerçekleşmesi gerek.

Nasıl bir ortak zemin ve iş birliği olacak?

İl-ilçe örgütlerine, “Herkes bulunduğu bölgede mümkün olduğu kadar en geniş toplumsal muhalefet zemini oluşturmak için mücadele etsin” dedik. Yereldeki STK’lardan yöre derneklerine, sendika-meslek birliklerinden siyasi partilere varana kadar geniş yelpazede var olan iktidardan rahatsız olan, itiraz eden herkesin bir araya geleceği zeminleri yaratmak gerek diyor ve böyle davranıyoruz. Bu bizim yerel yönetim anlayışımızın da gereği.

CHP İLE RESMİ TEMAS YOK

CHP ile temas var mı?

Resmi bir görüşme yok. Tek tek yerellerde nezaketen gidip geliniyordur. Ama bizim resmi görüşmemiz şu an yok. Bu yerel seçim olduğu için aday, yerelin dinamikleri, oradaki oluşan zemin belirleyici olacaktır.

Her ilde aday çıkaracak mısınız?

Siyasi parti olarak elbette her yerde aday göstereceğiz. Belki örgütümüzün çok güçlü olmadığı bazı yerlerde aday göstermeyebiliriz. Ama bu çok fazla olmayacaktır.

Adaylar ne zaman açıklanır?

Aday başvuruları oluyor. 1-2 haftada olmaz. İnce eleyip sık dokumamız gereken yerler var. Halk toplantılarının sonuçlanmasını bekliyoruz. Onlarda sonuçlanınca açıklamaya başlarız.