Ömer Çelik: Konsolosun dokunulmazlığı var, seyahati engellenemez

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ODTÜ öğrencilerine açılan davayı geri çekeceğini açıkladı. Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosu'nun Türkiye'den ayrılmasına da değinen Çelik, "Konsolosun dokunulmazlığı var, seyahatinin engellenmesi söz konusu olamaz" diye konuştu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la ilgili açtıkları pankart nedeniyle ODTÜ öğrencilerine açılan davanın geri çekileceğini söyledi. Çelik, "Cumhurbaşkanımız adına açılan dava yarın geri çekilecektir" dedi.

'PANKART HEM AHLAKEN YANLIŞ HEM DE SUÇ'

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MYK toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi. Çelik, soru üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, kendisiyle ilgili pankart açan ODTÜ öğrenciyle ilgili görüşmesi hakkında bilgi verdi.

Pankarttaki karikatürü doğru bulmadıklarını belirten Çelik, "Bu gençler gençler ahlaki olarak doğru bulmayacağımız bir pankart taşıdılar. Doğal olarak ortaya bir dava çıktı. Çünkü hem ahlaken yanlış bir iştir hem de suçtur. Zaman içerisinde gençler ve aileleri temasa kurdular. Yaptıklarının bu manaya geleceğini çok düşünmediklerini, o mezuniyet töreninde hiç arzu etmedikleri bir tablo ortaya çıktığını söylediler ve Cumhurbaşkanımızla görüşmek istediler" dedi.

Erdoğan, 'Tayyipler Alemi' pankartı açan ODTÜ'lülerle görüştüErdoğan, 'Tayyipler Alemi' pankartı açan ODTÜ'lülerle görüştü

'GÜZEL BİR SOHBET OLDU'

Erdoğan'ın davayı geri çekeceğini aktaran Çelik, şunları söyledi:

"Bu kabul sırasında, hangi bölümlerde okuduklarını hangi projelerle uğraştıkları, gelecekler ilgili beklentileri konusunda güzel bir sohbet oldu. Cumhurbaşkanımız adına açılan dava yarın geri çekilecektir. Eğitim öğretim yılı başlamıştır. O öğrencilerin yaptıklarından pişmanlık duyduklarını ifade etmeleri karşılık, Sayın Cumhurbaşkanımız zaten gençlerini sevdiğini ama yaptıklarının yanlış olduğunun altının çizilmesi bakımından bunu anlamaları gerektiğini söyledi. Güzel bir sohbet oldu."

'KONSOLOSUN DOKUNULMAZLIĞI VAR'

Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra kaybolmasıyla ilgili soruşturmanın sürdüğünü belirten Ömer Çelik, "Konsolosun dokunulmazlığı var. Dolayısıyla herhangi bir şekilde seyahatinin engellenmesi söz konusu olamaz" dedi.

Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosu ülkesine döndüSuudi Arabistan İstanbul Başkonsolosu ülkesine döndü

'BRUNSON KONUSUNDA TAVİZ VERİLMEDİ'

Türkiye'de yargılanan ABD'li rahip Andrew Brunson'ın serbest bırakılmasıyla ilgili eleştirilerin sorulduğu Çelik, "CHP'de değiştirilemeyen bir huyu var. Türkiye hükümeti ile bir başka ülkenin hükümeti arasında bir tartışma olduğu zaman CHP bilin ki karşı tarafın yanındadır. Buradaki zihin çatlağının giderilmesi lazım" ifadelerini kullandı.

ABD'ye taviz verilmediğini söyleyen Çelik, şöyle devam etti:

"Trump, 'Şu gün serbest bırakacaksınız' dedi. Hükümetimiz bunu ciddiye almadı. Bu saldırının en şiddetli olduğu zaman onların dediği yapılmış mıdır? Eğer bir taviz söz konusu olsaydı, kendi bakanlarımıza yaptırım kararları açıklandığı günlerde bir yumuşama olurdu. Sayın Kılıçdaroğlu, milli irade konusunda hassasiyetinden bahsediyor ama bu konuda sınavdan geçemeyecek bir tek o var. Bir taviz söz konusuysa, saldırının en şiddetli günlerinde neden taviz verilmemiştir? Buna cevap versinler."

'CHP, ATATÜRK'ÜN VASİYETİNE UYMADI'

İş Bankası'ndaki CHP hisselerinin Hazine'ye devri konusunda, CHP'nin "Atatürk'ün vasiyeti var, direniriz" açıklaması sorulan Ömer Çelik, "Hukuki açıdan bir problem yok, Parlamento yetkilidir bu konuda" dedi.

"Fakat bu konuda bir iddia var, ona cevap verelim" diyen Çelik, "'Bu hisselerden bir şey almıyoruz, Türk Dil Kurumu (TDK) ve Türk Tarih Kurumu'na (TTK) devrediyoruz' diyorlar. CHP ile TDK ve TTK arasında geçmişe dayanan bir çatışma, mahkemelik olmuş bir süreç vardır. CHP ödemeyi yapmamış ya da ödemeyi savsaklamıştır" diye konuştu.

Geçmişte açılan davalar olduğunu ifade eden Çelik, şunları söyledi:

"İlk olarak 1966 yılında bu kriz ortaya çıktı. O zaman gelen meblağı sermaye arttırımından oluşan kâr diyerek ödememeye çalıştılar. CHP, Atatürk'ün mirasına direnerek ödemeleri yapmazken, mahkeme 'bu vasiyet uy ve öde' dedi. Sonra 1973'te, 1977'de, 1978'de ve 1993 yıllarında da aynı şekilde davrandı ve uzun müddeti ödemeleri geciktirdiler. CHP ile Türk Dil ve Tarih Kurumları arasındaki tüm davalar CHP'nin aleyhine sonuçlanmıştır. CHP'nin söylediklerini hiçbir hukuki ve tarihi değeri yok. Atatürk milletimizin ortak değeridir. Onun mirası milletimiz adına Türkiye Cumhuriyeti devletinde temsil edilmelidir." (HABER MERKEZİ)