Erdoğan McKinsey açıklaması: Artık hizmet almayacağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Şu gerçeği hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız. Her kriz beraberinde birçok fırsatı da getirir. Bu krizin üstesinden gelmek için, köklü değişimleri kısa sürede hayata geçirdik.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - AK Parti'nin Kızılcahamam kampında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Dövizdeki dalgalanmayı 2 ayda kontrol altına aldık" ifadelerini kullandı. McKinsey tartışması ile ilgili olarak, "Artık fikri danışmanlık hizmeti de almayacağız, biz bize yeteriz" diyen Erdoğan, Almanya ziyareti sırasında Can Dündar'ın katılmasına izin verilmesi durumunda ortak basın toplantısının gerçekleşemeyeceğini söylediklerini belirtti: "Almanlara bu zatın bulunduğu toplantıya katılmayacağımı söyledim..."

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle: 

DEĞERLERİMİZİ ÖĞRENMELİYİZ: Emanet duygusunun kaynağı doğrudan imandır; iman varsa eminlikten ve emanetten söz edebiliriz. Bunun için millet ve yeni nesiller olarak inancımızı, tarihimizi, kültürümüzü, değerlerimizi çok iyi öğrenmemiz ve hazmetmemiz gerekiyor. Türkiye, tarihinin en büyük ekonomik saldırılarından birine maruz kalmasına rağmen 2 ayı bulmadan durumu kontrol altına aldık. İçinde bulunduğumuz durumu sadece ekonomik sebeplerle izah etmek mümkün değildir. Asla sorumluluktan kaçmaya çalışmıyoruz, yaptığımız sadece bir durum tespitidir. Eksiklerimiz, sıkıntılarımız, çözmemiz gereken sorunlarımız yok mu, elbette var. Seçimden sonra da kolları sıvamış, reformlar için çalışmalara başlamıştık. Öyle bir orantısızlık var ki, işin altında başka şeyler aramak zorunda oluyoruz.

HER KRİZ FIRSAT GETİRİR: Şu gerçeği hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız. Her kriz beraberinde birçok fırsatı da getirir. Bu krizin üstesinden gelmek için, köklü değişimleri kısa sürede hayata geçirdik. Unutmayın bizler, ilk göreve geldiğimizde ülkemizin hali ekonomik olarak neydi? O krizlerden aldığımız ülkeyi çok kısa sürede nereye getirdiğimizi unutmayın! Biz bu konuda bu işin sıkıntılarını hastalığını da, tedavi yollarını da biliyoruz. Dövizle işi olmayan sektörlerde de büyük fiyat artışları yaşandığına dair büyük şikayetler alıyoruz. Bunun adı fırsatçılıktır. Millletimizi fısatçıların insafına terk etmeyeceğiz, bunu böyle bilsinler. Kendilerine gereken yaptırımları uygulayacağız. Türkiye'yi faiz, kur, enflasyon şeytan üçgeninden çıkarana kadar gereken her adımı atacak, her önlemi alacağız. Türkiye borcuna sadıktır, yeter ki diyet borcuna dönüştürmesinler. İşte o zaman külahları değiştiririz. Bu can bu tende oldukça hiç kimse Türkiye'yi yeniden uluslararası kuruluşların boyunduruğu altına sokamaz.

KOMÜNİST YÖNTEMLER... (Kılıçdaroğlu'na) Belki bin kere rezil kepaze ettik. Kendisinden kazandığımız tazminatların tutarını artık hatırlamıyorum. Ama bu zat yalan ve iftira vagonuna binmekten vazgeçmiyor. Eline ne tutuşturulursa mal bulmuş Mağribi gibi hemen grup toplantısında konuşuyor. İnternet ve sosyal medya çağında yalan bilgi resim, belge üretebilir ve yayabilirsiniz. Sorumluluk mevkiinde olanların bunlarla değil gerçek bilgi ve belgelerle ortaya çıkması gerekir. Bunların hak, hakikat diye bir yöntemi yok. Çamur atsın izi kalsın yönteminde bunlar, malum eski komünist yöntemi. Bu zatın Ankara'dan İstanbul'a yaptığı yürüyüşte koluna kimlerin girdiğine baktığımızda gerçekler ortaya çıkıyor. Teröristlerle el ele kol kola yürüyor. Ben 'herkes sevdiğiyle beraberdir' deyip geçiyorum. -CHP'nin bu ülkede yaşayıp göremediklerini Filistinliler, Müslümanlar, diğer azınlıklar gayet güzel anlatır.

YAV KRİZ YOK... Kriz diyor. Yav Türkiye'de bir defa kriz yok. Ekonomiyi öğren. Türkiye'de ekonomiyle ilgili bir manipülasyon var, manipülatif hareketler var. Güya ziyaret ettiğimiz ülkelere para vermeleri için yalvarıyormuşuz. Ne kadar zavallısın. Biz yatırımcılara davet yapıyoruz. Biz kimseye gidip para istemedik istemiyoruz. Kim kime yalvarıp yakardığı için para verir. Yolu yordamı, usülü bellidir. Biz ülkemizin potansiyelini, gücünü anlatıyoruz.

KİMSE BİZİ ULUSLARARASI KURULUŞLARIN BOYUNDURUĞUNA SOKAMAZ: Son günlerde finansal danışmanlık şirketi üzerinden yapılan tartışmalar bizi töhmet altında bırakarak ülkemizi aynı cendereye sokma girişiminden ibarettir. Biz bu oyuna gelmeyiz. Bu can bu tende oldukça hiç kimse Türkiye'yi yeniden uluslararası kuruluşların boyunduruğu altına sokamaz. Biz göreve geldiğimizde IMF'ye borcumuz 23.5 milyar dolardı. 2013'te bu borcu sıfırladık. IMF'ye borcu sıfırladık. Ekonomik bağımsızlık olmadan siyasi bağımsızlık olmayacağını biliyoruz. Kendi ayakları üzerinde yükselttiğimiz Türkiye'ye hiç kimse yeniden diz çöktüremeyecektir.

8 ŞEHİDİMİZ VAR, 800 TERÖRİSTLE ÖDEYECEKLER: 8 şehidimiz oldu, 8 şehidimize şahsım ve milletim adına Allah'tan rahmet diliyorum.Bu topraklar şehit kanlarıyla yoğurulmuştur. 8 şehidimiz mi var, o teröristler bilsinler ki bunu 800 teröristle ödeyecekler. Şu anda kaçacak yer arıyorlar. O deliklerde inlerine gire gire bunları bitireceğiz. Kandil'de Sincar'da bitireceğiz.

TOPA GİRMEK ZORUNDA KALIYORUM: Ülkemizin yaşadığı sıkıntılara adeta ateşin üzerine benzinle gider gibi yaklaşan anamuhalefet partisine ve onun başındaki malum zata ne diyeceğiz? Biz bu zatın iftiralarını yüzüne vurmaktan, eline tutuşturulan kağıt parçalarının belge değil paçavra olduğunu anlatmaktan yorulduk. Kendisinden kazandığımız tazminatların tutarlarını hatırlamıyorum. Ama bu zat yalan vagonuna binmekten vazgeçmiyor. Eline ne tutuşturulursa mal bulmuş mağribi gibi grup toplantısında konuşuyor. Bir araştırma yapsa yanlış olduğunu görecek. Bu çağda her konuda yalan bilgi ve belge üretebilirsiniz. Bunların hak hakikat diye bir derdi yok. Son grup konuşması yalan ve iftiralarla doludur.

KENDİNE ÇEKİDÜZEN VER: Bu zatın yalanlarını her ortaya döküşümün ardından muhatap almayacağımı söylüyorum ama  öyle şeyler söylüyor ki cevap vermemeyi şahsımdan ziyade ülkeme ve milletime haksızlık olarak gördüğüm için yeniden topa girmek zorunda kalıyorum. Bu sefer milletim gerçekten böyle bir şey mi var diyecek. Bu zat son grup toplantısında önce Kudüs meselesine girdi. Ardından Erdoğan BM'de Filistin'le ilgili tek söz etmedi diyor. Şimdi buna nasıl cevap vereyim. Buna milletim ve Filistinliler inanmaz. Orada Filistinlilerin Türk bayraklarıyla dolaştığını biliyoruz. Bu zatın adamlarının da Filistinlilerin düşmanlarının nasıl bir arada olduğunu biliyor. Biz konuşmamızda Filistin'in bağımsızlığını da anlattık, Kudüs'ü de anlattık. Sen hangi bulutlarda dolaşıyorsun. Kendine çekidüzen ver. Çabalarımızı öğrenmek istiyorsa Mahmud Abbas'a İsmail Hani'ye sorsun.

PARA İSTEMEK BAŞKA YATIRIM DAVETİ BAŞKA ŞEY: Filistin'den girdi sonra rotayı krize çevirdi. Türkiye'de bir defa kriz yok. Önce bir ekonomiyi öğren. Türkiye'de ekonomiyle alakalı bir manipülasyon var, manipülatif bir hareket var. Bununla bir fatura kesmeye çalışıyorlar, sen de bu faturanın aktörleri arasında yerini alıyorsun. Güya resmi ziyaret yaptığımız ülkelere bize para vermeleri için yalvarıyormuşuz. Biz yatırımcı davet etme çalışmaları yapıyoruz. Bir insan ekonomiden bu kadar habersiz olursa böyle saçmalar. Bu işin yöntemi mecraları kuralları bellidir. Biz ülkemizin potansiyelini anlatıyoruz. Yatırım daveti başka şey para istemek başka şeydir.

ALMANYA'YA CAN DÜNDAR TEPKİSİ: Son Almanya ziyaretimde 5 yıl 10 ay hapse mahkum olan sözde bir gazeteci var ya. Orada da kendisine sahip çıkacakları buldu. Biz de haber gönderdik bizimle beraber orada bulunacaksa biz müşterek bir basın toplantısı yapamayız. Biz onun olmadığı bir basın toplantısını yaparız. Siz 5 yıl 10 ay hapis cezası almış bir kişiyi barındırıyorsanız bunun stratejik ortaklığı sığar yanı yoktur.

FİKRİ DANIŞMANLIK ALMAYACAKSINIZ DEDİM: Bu zat kendince büyük saydığı rakamları telaffuz ederek Türkiye'nin borcunu çeviremeyecek olduğunu iddia ediyor. Türkiye'nin ekonomisi onun söylediği rakamların katbekat üzerindedir be hey cahil. Önce onu öğren. Kimden alıyorsun bu aklı. Kamu borcunun en az olduğu ülkelerden biri Türkiye'dir. Dünyada kamu borcunun milli gelire oranı en düşük devletlerden biri Türkiye'dir ve hamdolsun ülkemizin bu konuda hiçbir sıkıntısı yoktur. Hâlâ aynı imalarla konuşuyor olmasını ancak yüzsüzlüğü ile açıklayabilirim. Utanmadan benim yüzümün kızarıp kızarmayacağından bahsediyor. Bizim yüzümüz edebimizden kızarır. Fikri danışmanlık hizmeti almayacaksınız dedim.