'Kamuda kitlesel işten atmalar kamuoyuna yansımayacak'

CHP, OHAL sonrası için çıkarılan düzenlemeye muhalefet şerhi düştü. Şerhe göre valiler artan yetkileriyle sıkıyönetim komutanına dönüşecek. 3 yıl devam edecek ihraçlar kurumlara bırakılarak kitlesel kıyımlar kamuoyuna yansıyamayacak. Askerin, emniyetin bina ve tesislerinde yapılan aramalara eşlik etmesi ve akabinde el koyma işlemi yapması da Kozmik Oda riski taşıyor.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - CHP, Meclis Adalet Komisyonu’nda oy çokluğuyla kabul edilen OHAL sonrası düzenlemeler içeren AK Parti’nin 25 maddelik teklifine muhalefet şerhi düştü.

CHP’nin 6 komisyon üyesinin imzasıyla verilen şerhte öne çıkan itirazlar şunlar oldu:

DEMOKRASİ SİVİL AYAKKABILARLA EZİLİYOR: OHAL sürecinin demokrasimiz ve hukuk sistemimizde açtığı derin yarayı sarmamız gerekirken, bugün daha zarar verici bir sürecin başlangıcını yaşamaktayız. Yerleştirilmek istenen bu sistem hem soyut hem de somut anlamıyla ‘Sivil darbe hukuku”dur. 15 Temmuz 2016 tarihindeki Darbe Girişimi’ne karşı hep birlikte savunduğumuz demokrasimiz, parlamenter rejimimiz 20 Temmuz 2016 tarihinde yürürlüğe giren OHAL ile sarsılsa da düşe kalka yol almaya çalışırken, bugün tekrardan yere serilerek, bu kez sivil ayakkabılar tarafından ezilmektedir.

VALİLER SIKIYÖNETİM KOMUTANI: Valilere onbeş günü geçmemek üzere ildeki belirli yerlere giriş ve çıkışı kamu düzeni ya da kamu güvenliğini bozabileceği şüphesi bulunan kişiler için sınırlayabilme yetkisi Anayasaya, AİHM’e aykırı. Söz konusu kısıtlama kriteri ‘ciddi belirti’ ifadesine bağlanmış. ‘Ciddi belirti’ ifadesi, bir kamu görevlisine kamu gücünü sübjektif şekilde kullanma yetkisinin verilmesi anlamına gelir. Söz konusu yetki ile valiler, bu teklif kapsamında kaldırılan sıkıyönetim komutanının yerine geçirilmiş olmaktadır.

ANAYASA MAHKEMESİ ARKADAN DOLAŞILMIŞ: Anayasal bir hak olan ‘Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı’ keyfi şekilde sınırlandırılıyor hatta engellenmesine yol açacak düzenleme yapılıyor. Değişikliğin nedeni Anayasa Mahkemesi’nin “…ve vatandaşların günlük yaşamını zorlaştırmayacak…” ibaresini iptal etmesi. Ancak ‘aşırı ve katlanılmaz derecede’ ifadesi eklenerek Anayasa Mahkemesi’nin kararı arkadan dolaşılmış. Muğlak ifadelerle anayasal bir hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına keyfi şekilde müdahale yolu açılıyor.

GÖZALTI CEZALANDIRMAYA DÖNÜYOR: 24 saat olan gözaltı süresi, Türk Ceza Kanunu’ndaki belli suçlar ve Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki suçlar yönünden 12 güne kadar uzatılabiliyor. Olağanüstü hal dönemlerinde geçici olarak getirilen gözaltı sürelerinin uzatılması, bu maddedeki hükümle belli suçlar için kalıcı hale getirilmiş oluyor. Gözaltı işlemi bu süreler itibariyle bir şekilde cezalandırmaya dönüşüyor.

AİHM DOSYALARI ARTACAK: Tutukluluğun incelenme süreleri artırılıyor. Bu AİHM’e Türkiye’den yapılan başvurularda en fazla oranı tutan ‘adil yargılama hakkının ihlali’ dosyalarını artıracaktır.

ASKERE GÜVENSİZLİK GÖSTERGESİ: “Askerî mahallerde yapılacak arama, Cumhuriyet savcısının istem ve katılımıyla askerî makamlar tarafından yerine getirilir.” hükmü dikkate alındığında, adli kolluğun askeri mahallerde aramalara dahil olması, askere karşı güvensizliğin göstergesi olarak değerlendirilebilir. Aramalar sırasında yetki karmaşası oluşturması da olasıdır.

KOZMİK ODA RİSKİ: Askerin, emniyet güçlerinin kullanımındaki bina ve tesislerde yapılan aramalara eşlik etmesi ve akabinde el koyma işlemi yapması Kozmik Oda olayını akıllara getiriyor. Milli Güvenliği yakinen ilgilendiren mahrem bilgilerin dönemin FETÖ/PDY mensubu yargı mensupları ve emniyet güçleri vasıtasıyla adli soruşturma ile ele geçirilmesi ve başta yabancı ülkeler olmak üzere terör örgütlerine servis edilmesi belleklerdeki yerini korumaktadır.

GÖREVE İADE EDİLENLERE VEBALI MUAMELESİ: İade edilenlere vebalı muamelesi yapılıp, bulundukları kadro, rütbe ve makama değil de araştırma merkezi adı altındaki birimlerde görevlendirilmeleri ve bu araştırma merkezleri bünyesinde farklı illerde gönderilecek olmaları yine yargı kararına bütünüyle uyulmadığı ve hak ihlali yapıldığı anlamı taşır.

KİTLESEL KIYIMLAR KAMUOYUNA YANSIMAYACAK: Geçici bir süre ile sınırlı olması gereken olağanüstü hal uygulaması kurumlara 3 yıl ihraç yetkisi verilerek kalıcı hale getiriliyor. Bakanlar Kurulu üyelerinin imzalarını taşıyan KHK ek listeleri yerine, benzeri uygulama kurumsal ölçekte kullanılacak. Böylece, Anayasa’ya aykırı bir biçimde çıkarılmış olsa da, Resmi Gazete’de toplu olarak yayımlanmayacakları için görünür olan kitlesel kıyımlar, ilgili kurumlara bırakılacağı için, kamuoyuna doğrudan yansıyamayacak. Kamu görevlilerine ilişkin hükümler, Cumhurbaşkanı’nın başkanı olduğu parti yanlısı olmayan bütün kamu görevlilerinin tasfiyesine kadar sürebilir.