Temelli'den Akşener ve Karamollaoğlu'na çağrı: Korkmayın, Edirne'ye gidin

HDP Eşbaşkanı Temelli, cumhurbaşkanı adaylarına çağrı yaptı. Temelli, "Bütün Cumhurbaşkanı adaylarına, İnce’ye Akşener’e, Karamollaoğlu’na, herkese çağrı yapıyorum. Bugün mutabakat günüdür. Bugün demokrasi zemininde mutabakat günüdür. Korkmayın Edirne’ye gidin" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, seçim çalışmaları kapsamında Batman’ın Kozluk ilçesinde miting düzenledi. Cumhurbaşkanı adaylarına Selahattin Demirtaş'ı ziyaret etmeleri çağrısında bulunan Temelli Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirdi. Temelli, şöyle dedi:

ŞİMDİ BİR DE ERDOĞAN SORUNU VAR: Türkiye’nin Kürt sorunu vardır, demokrasi sorunu vardır, şimdi bir de Erdoğan sorunu var. Tüm bu sorunlardan kurtulmanın yolu sandığa, HDP’ye sahip çıkmaktır. 24 Haziran’da HDP’ye sahip çıkarak bu barajı yıkacağız. 24 Haziran’da 80 vekili asla AKP’ye vermeyeceğiz. Biz 80 değil 180 vekille Parlamento’ya gireceğiz. Bütün bu diktatörlük heveslilerinin kursağında kalacak.

ORADA TAHİR ELÇİ YATIYOR: Temelli, şöyle devam etti: Bir de diyor ki, 'bunlar viski içiyor.' Ben hayatta viski içmem, içene de rastlamadım. Ama belli ki bunlar bir şey içiyorlar. Diyarbakır’a gitmiş 'saat kulesi' diyor. Saat kulesi değil Dört Ayaklı Minare. Orada Tahir Elçi yatıyor.

Her gördüğünüzü biz yaptık diyor. Süleyman Demirel üniversite açmış, onu ben açtım diyor, varın siz düşünün.

ALDANANLARA SÜPÜRÜP ATACAĞIZ: Halkın sağlığıyla oynadı bunlar. Savaş bir halk sağlığı sorunudur. Savaş her eve zulümdür. Bunlar savaş siyasetinde ısrar ettiler. Akıl sağlıklarını da kaybettiler. Türkiye’nin geleceğine dair hiçbir önerileri yok. 16 yıl önce söylediklerini bir daha halka anlatıyorlar. Halkı kandırmak istiyorlar. Bu halk kanmaz, bu halk aldanmaz, bu halk Türkiye’ye demokrasi gelsin diye tüm sorumluluğu almış, tüm bedelleri ödemiş bir halktır. Çözüm sürecine verilen desteği sen gidip berhava edeceksin, sonra da dönüp “kandırıldım” diyeceksin, yok FETÖ’cü yok Ergenekoncu diyeceksin. Diyarbakır’a gelip hiçbir şey olmamış gibi “Kürt sorunu yok“ diyeceksin. Biz aldananları da, kandıranları da, siyaset üzerinden bu soruna yaklaşanları da faşizmin çöplüğüne süpürüp atacağız.

ÖLÇÜYÜ KAYBETMİŞ DURUMDALAR: HDP’nin seçim çalışmalarını engellemek içinde akla hayale gelmeyecek yöntemleri uyguluyorlar. Çocuklara bile saldırıyorlar. Seçim arabasından inip çocuk dövüyorlar. Bu kadar ölçüyü kaybetmiş durumdalar. Tüm kamu görevlileri, güvenlik güçleri, valiler, kaymakamlar, YSK mensupları, HDP’ye karşı seferber olmuş durumda, HDP baraj altında kalsın diye. Sandıkları kaçırıyorlar sandığa gitmeyelim diye. Ama sandık nerede olursa olsun gideceğiz, oyumuzu kullanacağız ve bu iktidardan hep birlikte kurtulacağız.

KABANE DÜŞMEDİ, ERDOĞAN DÜŞECEK: İftira yalan diz boyu. 6-8 Ekim meselesini yeniden gündeme getiriyor. Demirtaş’ı Kobane müsebbibi olarak göstermeye çalışıyor. Halbuki Demirtaş hakkında böyle bir fezleke yok. 6 Ekim günü tüm dünya kamuoyunu duyarlı olmaya çağırdık, demokratik hakkımızı kullandık, herkese dedik ki, IŞİD çetelerine karşı duyarlı olun, Kobanê’ye sahip çıkın, Mürşitpınar Sınır Kapısından insani yardımlar gitsin. Selahattin Demirtaş'ı demokratik bir çağrı yaptı diye suçluyorlar, Demirtaş demokratik bir çağrı yapmıştır. IŞİD vahşetini durdurmak için çağrı yaptı oysa ki Erdoğan “Kobanê düştü düşecek” dedi ama Kobanê düşmedi, Erdoğan düşecek Erdoğan!

MESELE SINIRLARIN İÇİNDE NASIL YAŞADIĞIN: Hem Türkiye için hem Selahattin Demirtaş için hem Irak için... Hiçbir ülkenin sınırıyla sorunumuz yok bizim. Mesele sınırların içinde nasıl yaşadığın. Bu sınırların içinde tüm farklılıklarımızla, Kürdüyle, Ezidisiyle, Türkmeniyle, Arabıyla hangi kimlikle olursa olsun bir arada yaşamaktır. Yeni yaşam budur. Farklılıklardan güç alarak ortak vatanımızda yaşamaktır. Bizim bunu başaracak gücümüz var. 24 Haziran bu gücü sandıklara taşıma günüdür. Bir gücü hep birlikte tüm Türkiye halkları olarak, kadınları gençleri, işçileri, emekçileri gösterecek ve sandığa gidecek.

DEMİRTAŞ, TÜRKİYE'NİN ADAYIDIR: Sevgili Demirtaş cumhurbaşkanı adayımızdır. Ama bizden öte, Türkiye’nin adayıdır. Nereye gitsek Sayın Demirtaşı aday gösterdiler. Çünkü Sayın Demirtaş’ın sahip çıktığı bir yeni yaşam programı vardır. Bu HDP’nin programıdır. Bu program bir arada yaşamaktır. Bu program büyük insanlıktır. Bu program inadına barıştır. Bu program tek adam rejimi değil, çoğulcu, laik, demokratik bir rejim var eder. Kendisi bunu anlatıyor. Diyor ki, “ben bütün cumhurbaşkanı adaylarıyla protokol imzalayacağım. Türkiye’de demokratik bir anayasayı yapmak için mevcut cumhurbaşkanı yetkilerini kullanmayacağım. Bir araya geleceğiz, demokratik anayasa yapacağız, bu zemin üzerinde Türkiye bir demokratik yaşam inşa edecek. Yerel demokrasiyle, parlamenter sistemiyle”.

TEHDİTLERE KULAK ASMAYIN, EDİRNE'YE GİDİN: Bu çağrıyı ben de bir kez daha yapıyorum. Bütün Cumhurbaşkanı adaylarına, İnce’ye Akşener’e, Karamollaoğlu’na, herkese çağrı yapıyorum. Bugün mutabakat günüdür. Bugün demokrasi zemininde mutabakat günüdür. Demirtaş’ın çağrısına kulak verin. Korkmayın Edirne’ye gidin. Bu protokol üzerinde birlikte çalışın bu halk arkanızda olacaktır. Bu kuru tehditlere pabuç bırakmayın. O vaatlerin hepsi hallolur merak etmeyin, hepsini yapacak gücümüz var. Aslolan demokrasi zemininde buluşmaksa, bu tehditlere rağmen cesur olun. Programınızla gelin. Bu programları ortaklaşalım. Demirtaş’ın çağrısı Türkiye’yedir. Siz de Türkiyeni’nin cumhurbaşkanı adayısınız, Türkiye’nin siyaseti üzerinden yol almaya çalışıyorsunuz. Gelin hep birlikte, bu tek adam rejiminden bu diktatöryal heveslerden kurtulalım. Bu çağrıyı buradan yineliyorum. Yoksa Kürt Sorunu çözülmeden demokrasi sorunu çözülmez. Demokrasi sorunu çözülmeden Kürt Sorunu çözülmez. (HABER MERKEZİ)