Karamollaoğlu: AK Partili vekiller de Erdoğan'a rağmen muhalefetle hareket edebilir

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması gerektiğini belirtti. Karamollaoğlu, "Serbest kalmasını ve yarışa dışarıda katılabilmesini temenni ediyorum" dedi. Seçimlerden sonra koalisyon ihtimali sorulan Karamollaoğlu, "Seçim sonrasında AK Partili vekiller de Erdoğan'a rağmen muhalefetle hareket edebilir" diye konuştu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Saadet Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu seçim kampanyasını başlattığı İstanbul'da gazetecilerle bir araya geldi.

HÜDA PAR ile bir ittifakın kesin olmadığını belirten Karamollaoğlu, kendi partilerinin adaylarının CHP'den aday gösterilmesi gibi bir seçeneği konuşmadıklarını ancak Abdüllatif Şener gibi 'aslında kendilerine yakın' isimlerin CHP'den aday olacağı yönünde bilgileri olduğunu belirtti. Tahliye edilen Zaman gazetesi yazarı Ali Bulaç'a geçmiş olsun diyen Karamollaoğlu, "Kendisinin suçsuz olduğuna inanıyorum" dedi.

'CUMHURBAŞKANI ADAYI CEZAEVİNDE OLMAMALI'

Bütün cumhurbaşkanı adaylarını kutlayan Karamollaoğlu, HDP adayı Demirtaş'a iyi niyet diledikleri için eleştirildiklerini belirterek, "Biz de mağduriyet yaşadık. Bir insan suçlu ise hızla yargılanmalı. Ancak bir cumhurbaşkanı adayı cezaevinde olmamalı. Serbest kalmasını ve yarışa dışarıda katılabilmesini temenni ediyorum" şeklinde konuştu.

'ÇEVREMDEKİLER TEPKİ GÖSTERİNCE, GİDİP KONUŞMAK İSTEDİM'

Seçim kampanyasını başlatırken ziyaret ettiği Fatih Sultan Mehmet'in kabrinde kendisine tepki gösteren ve 15 Temmuz'da darbecilerin açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden İbrahim Yılmaz'ın eşi Esma Yılmaz'ın üzerine yürüdüğü şeklinde iktidara yakın gazetelerde yer alan haberleri eleştiren Karamollaoğlu, "Maalesef AK Parti'yi destekleyenler yalanı peynir ekmek gibi yiyor. O hanıma çevremdekiler tepki göstermeye başlayınca ben gittim ve konuşmak istedim. Ancak o kadar ağır hakaret ediyordu ki mümkün olmadı. 15 Temmuz'da eşini kaybetmiş. Acısına inanıyorum ve arkadaşlarıma da 'Kesinlikle karışmayın' dedim" şeklinde konuştu.

'İKTİDAR, 28 ŞUBAT'TA YAPILAN MÜDAHALENİN ÜRÜNÜDÜR'

AK Parti'nin 15 yıllık iktidarında "Batı kapitalizmini daha katı bir şekilde uyguladığını" belirten Karamollaoğlu, "Başlangıçta kamuoyu önünde söylediklerini perde arkasında inkar ediyorlardı. 'Necmettin hocamızın önü kapalı' diyerek kamuoyuna daha sempatik görünecek şekilde hareket ediyorlardı. Aslında bu iktidar 28 Şubat'ta siyasi partilere yapılan müdahalenin ürünüdür" dedi.

'BORÇLARIN ÖDENMEMESİ SİYASAL YAPTIRIM ANLAMINA GELİR'

Ekonominin çok kötü bir durumda olduğunu ve Türkiye'nin borç batağında olduğunu söyleyen SAADET Genel Başkanı, "Borçların çoğu özel sektöre ait doğrudur. Ancak devlet taahhüdü altında. Borçların faizleri bile ödenemiyor çünkü arkadaşlarımız o paraları betona gömdü. Borçların ödenememesi de siyasal yaptırım anlamına gelir" diye konuştu.

Türkiye'nin birçok ülkeyle ilişkilerinin kötü olduğunu dile getiren Temel Karamollaoğlu, "ABD ile Avrupa ile bütün İslam ülkeleri ile aramız kötü. Rusya ile bir iyi bir kötü. Maalesef çifte standart sahibiler. Kalkınmakta olan diğer ülkelere tepeden bakıyorlar. Demokrasiyi sadece kendileri için dillerinin ucuyla söylüyor, gelişmekte olan başka ülkelerde demokrasi ile yönetime gelenler kendi işlerine gelmeyince kavgaya girişiyorlar. Bu böyle giderse ülkemizin durumu gelecekte daha kötüye gidecek diye korkuyoruz" dedi.

'EĞİTİMİ, BİR BİNA YAPMA İŞİ OLARAK GÖRDÜLER'

"Doğru başörtüsü sorunu çözüldü ancak bu Türkiye'nin tek sorunu değildi" diyen Karamollaoğlu, "Arkadaşlarımız eğitimi sadece bir sektör, bir bina yapma işi olarak gördüler. Ne yazık ki eğitimin gerekleri yerine gelmedi ve şimdi gençler arasında yüzde 25 işsizlik var" ifadelerini kullandı.

'15 TEMMUZ'DA KESİNLİKLE DIŞ GÜÇLERİN PARMAĞI VAR'

15 Temmuz darbe girişimini de değinen Karamollaoğlu, şunları söyledi, "15 Temmuz Türkiye üzerinde oyunun bir parçası ancak 10 sene boyunca bu iktidarın bünyesinde büyüdü bunu yapanlar. Kesinlikle dış güçlerin parmağı var ancak 'Ne istediler de vermedik' sözü tabloyu çok iyi özetliyor."

'BAŞKA ÇARE KALMADIĞI İÇİN COCA COLA FABRİKASI AÇILIYOR'

Adalet olmayan bir ülkeye yatırım yapılmak istenmeyeceğini belirten Karamollaoğlu, "Adalet olmazsa kimse bir ülkede yatırım yapmak istemez. Başka çare kalmadığı için Isparta'da Coca Cola fabrikası açıyor Cumhurbaşkanı, bir de büyük başarı kazanarak Rusya'ya domates ihraç edebilmeye başladık. Bu komedidir. Borçlandıkça milli gelirimiz artmış görünüyor" dedi.

Seçim süreci ve ittifak konularını da değerlendiren Karamollaoğlu'nun açıklamaları şöyle:

SEÇİM BARAJI BİLEREK KALDIRILMADI: Başkanlık sistemi otoriter bir sistem. Beş yılda bir seçim olacak diyorlar ama adalet beş yılda bir sağlanmaz ki. Arada ezilenin beş yılda canı çıkar. Seçim barajında yüzde 10 barajı bilerek kaldırılmadı. Kutuplaşma adına bunu yaptılar. Ben yüzde 10 barajını geçeceğimize inanıyorum. Ama bu duruma tepki olarak bir ittifak meydana geldi. Ben cumhurbaşkanının bile parlamenter sisteme dönmekte tereddüt etmeyeceğine inanıyorum. İnşallah halkımızın bize teveccühü sandığa yansıyor. Seçim kurulları göreve başladıklarında bir yemin ediyorlar. Bu yemin namustur ve ben kimsenin namusunu adaletsizlik yaparak çiğneyeceğini sanmıyorum.

BAHÇELİ HALKI TEHDİT ETTİ: (MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, "FETÖ'nün seçmen ayağıyla ilgili tarama yapılsın" açıklaması) Bahçeli imza toplama sürecinde halkı tehdit etti. Ben bu nedenle özellikle imzaya gidemeyen memurlar olduğunu biliyorum. Ama sandıkta kimse oy verme işlemini izleyemez.

ŞARTLAR İNSANI BAZEN ZORLAR: ('AK Parti'yi çıkış noktasından uzaklaşmakla eleştirirken neden AK Parti iktidarlarında yer alan Abdullah Gül'ün adaylığını istediniz' sorusu üzerine) 'Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu' deneceğini bilmeme rağmen istedim. Çünkü kuvvetler ayrılığının gerekli olduğunu gördüğüne inanıyorum. Kendisine her konuyu sormadım. Ancak şartlar bazen insanları zorluyor. Onun adaylığı ile AK Parti'den yüzde 15'lik bir kesimin kopacağını düşünüyordum. Ki kendisine gelen ve 'hain' demeye kadar varan tepkiler bunun göstergesi. Ama olmadı. Şu anda aramızda bir kırgınlık yok.

BAZEN İKİ ARTI İKİ ÜÇ EDİYOR: ('HDP'nin Millet İttifakı'nda yer almamasını tercih ettiniz mi' sorusu üzerine) Bazen iki artı iki dört etmiyor da üç ediyor. Kamuoyunun bu konudaki tercihi belirleyici oldu.

ABD'NİN İRAN KARARI: Trump 'America first' diye başladı ve öyle gidiyor. Eylül seçimlerinde gider diye düşünüyorum. Bütün ülkeler bu durumdan rahatsız. Türkiye bu konuda öncülük etmeli. Türkiye de bu önderliği yapacak durumda değil. Dış politikada güven teşkil edemiyoruz.

ÇÖZÜM SÜRECİ DEĞİL HAKLARIN ELE ALINMASI: ('24 Haziran sonrası Meclis'te yer alırsanız bir çözüm süreci teklifiniz olacak mı' sorusu üzerine) Biz bunu çözüm süreci olarak değerlendirmiyoruz. Hakların teslimi olarak görüyoruz. Ben çok sayıda Kürt politikacı ile görüştüm, kimse 'Biz Türkiye'den ayrılalım' demiyor. Anadilinde eğitim gibi taleplerin ele alınması gerekir.

28 ŞUBAT KONUSUNDA ÖÇ ALMAYI DÜŞÜNMEDİK: Balyoz, Ergenekon davaları döneminde Erbakan hocamızla görüşürken bu askerlerin iyi eğitim almış ancak yanlış yönlendirilmiş olduğunu söylemişti. Bu konuda öç almayı amaç edinmedik. Bugün hâlâ 28 Şubat sürecinde sudan sebeplerle ceza almış yüzlerce insan cezaevinde ancak onlar hiç gündeme gelmiyor.

AK PARTİLİ VEKİLLER MUHALEFETLE HAREKET EDEBİLİR: (24 Haziran sonrası bir koalisyon olup olmayacağı ihtimali üzerine) Bugünden bir koalisyona öngörmüyoruz. Ancak seçim sonrasında ortaya çıkacak tabloya göre AK Partili vekiller de Erdoğan'a rağmen muhalefetle hareket edebilir.

EŞİMİ GÖREMEYECEKSİNİZ: ('Eşinizi de cumhurbaşkanlığı kampanyasında yanınızda görecek miyiz' sorusu üzerine) Peşinen söyleyeyim göremeyeceksiniz. O evde olmayı seviyor. Evden beni izlemeyi tercih ediyor. Zaman zaman da halime üzülüyor.

SANDIĞA SAHİP ÇIKACAĞIZ: ('Muhalefette yer alan partiler için oy oranları ve kimden oy alacaklarına dair önkabullerle ilgili neler söylersiniz? Siz nerelerde nasıl oyunuzu artıracaksınız?) Bu seçimin diğer seçimlerden çok farklı bir sonuç çıkaracağı kanaatindeyim. Şimdi 3 kişiye soru sorduğumuzda 2'si suskun, 1'i cevaplıyor. Biz bu suskun kesimin iktidarın tutumundan dolayı suskun oldukları kanaatindeyim. Şu an sessiz kalan çoğunluk AK Parti'den kopan, AK Parti hışmından korkan kesim. Bunlar bizim istikametimizde gibi gözüküyor. Ancak bize teveccüh gösteren sosyal demokratlar da var. Önemli olan bunun sandığa nasıl yansıyacağı. Sandık güvenliğinden dolayı endişe duyuyorlar ama bu endişenin üstesinden gelineceğine inanıyorum. Vatandaş oyunu nereye verdiyse, ister lehimize ister aleyhimize, sandığa sahip çıkacağız.