Meclis’te gündem: Yılmaz Güney’in şapkası 'huzur bozucu' mu?

ANKARA - HDP Batman Milletvekili Mehmet Ali Aslan Meclis Genel Kurulu’nda Yılmaz Güney sineması üzerine söz aldı. Aslan kürsüye Yılmaz Güney'in hatırasına saygı için filmlerde kullandığı fötr şapkası ile çıktı. Yılmaz Güney adına 2006'da Batman Belediyesince yapılan sinemanın 2016'da kayyım tarafından kapatılmasını, ardından yangın çıkınca kullanılmaz hale gelmesini eleştiren Aslan, “Yılmaz Güney'in ismine karşı olmadığınızı iddia ediyorsanız kültüre, sinemaya, sanata karşı olmadığınızı da iddia ediyorsanız yine, o 28 dönümlük alanda bir sinema yaparsınız, adını yine 'Yılmaz Güney' verirsiniz. O alana bir cami de yapılabilir. Bu konuda iddialıysanız hadi, buyurun 'Yılmaz Güney' ismini camiye de, sinemaya da veriniz” dedi.

SANCAR’A İÇTÜZÜK UYARISI

Aslan’ın konuşmasının ardından söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Meclis’i yöneten Meclis Başkanvekili Mithat Sancar’a seslendi. Muş, “Kürsüde şapka ve benzeri şeyler İç Tüzük'e uygun unsurlar değildir. Sizin göreviniz Genel Kurulu İç Tüzük'e uygun şekilde yönetmektir. Yarın öbür gün başka birisi gelir oraya bir davul asar, bu, yol olur. Siz baştan uyarıp İç Tüzük'e uygun şekilde hem konuşmayı yaptırmaya hem de Genel Kurulu yönetmeye yetkilisiniz, buna uymaya davet ediyorum sizi” dedi.

SANCAR BAŞKANLIK DİVANINA SAYGIYA DAVET ETTİ

Meclis Başkanvekili Sancar ise bu sözlere “Ben görevimi biliyorum, İç Tüzük'ü de gayet iyi biliyorum. Usule uygun ve hakkaniyetle yönettiğim konusunda bir tereddüdüm yok. Ben de sizi Başkanlık Divanına bu konuda saygılı davranmaya davet ediyorum” karşılığı verdi. Tartışma tutanaklara şöyle yansıdı:

Muş: "Ben hakkaniyetliyim.", "Ben uygun yönetiyorum." demekle olmaz, içtüzüğü uygulayın.

Sancar: Sayın Muş, bu maddelerin nasıl uygulanacağı ve nasıl yorumlanacağı konusunda yeterince bilgim ve tecrübem var. O nedenle, bunlarla ilgili herhangi bir sorun olduğu kanısında değilim.

Muş: Sayın Başkan, burada yoruma açık bir şey yok; gayet açık, gayet net bir şekilde yazılı, okuyun.

Sancar: Sayın Muş, benim okumama gerek yok.

Muş: Hayır, okuyalım, Genel Kurul görsün bunu. Böyle bir şeye hakkınız yok.

RAHATSIZLIK YILMAZ GÜNEY’DEN

AK Parti Grup Başkanvekilinin sözlerine HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu da tepki gösterdi. Kerestecioğlu, “Mehmet Muş İç Tüzük'ten bahsediyor ama herhâlde rahatsızlık Yılmaz Güney'den. Yani Yılmaz Güney'in fotoğrafı ve şapkasının Genel Kurulun çalışma düzenini, huzurunu bozucu bir materyal olma ihtimali var mı? Yani Türkiye'ye mal olmuş, Türkiye'de herkes tarafından filmleri izlenmiş, sevilen bir insanın kalkıp da arkasından 'Buraya davul gelir' yok 'Başka bir şey gelir' diyerek ifade edilmesi fütursuzluktur. Yılmaz Güney'in resmini de, şapkasını da tabii ki oraya çıkaracağız. Bu, halklara mal olmuş bir şahsiyettir. Buranın huzuru bozulmamaktadır. Buranın huzurunu bozan bu özgürlükleri kısıtlayan, ifade özgürlüğünü engelleyen anlayışlardır” dedi.

Meclis Başkanvekili Sancar kürsünün söz ve fikir özgürlüğünün sınırsız tanındığı bir yer olduğuna dikkat çekerek, milletvekilinin fikrini açıklarken materyal kullanmasının özgürlükler hukukunda ifade özgürlüğünün çok temel, basit bir özelliği olduğunu söyledi.

MUŞ: SÖZLERİM YILMAZ GÜNEY İLE ALAKALI DEĞİL

Tekrar söz alan Muş, Kerestecioğlu’nun niyet okuduğunu, bunun haddi olmadığını söyledi, “Benim burada ifade ettiğim Yılmaz Güney'le alakalı değildi. Sadece, sizi, Genel Kurulu yönetiyorken İç Tüzük'e uygun hareket etmeye davet ettim. İktidar partisinin grup başkan vekiliyim, siz Başkanlık Divanına saygı bekliyorken aynı saygıyı bizlere de göstermek durumundasınız. Ben burada sizden farklı düşünüyorum, 160'ıncı maddenin altıncı fıkrasının açık ve size yorum noktasında alan bırakmadığını düşünüyorum” dedi.

ÖZEL: GÜNEY’İN ŞAPKASI MUŞ’U KORKUTUYOR

Tartışmaya CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de katıldı. Muş’un İçtüzük değişikliğinden sonra Meclis kürsüsüne resimler ve objeler getirildiğinde bir şey demezken Yılmaz Güney'in şapkasını, "huzuru bozucu döviz, pankart ve benzeri materyal" sınıfına soktuğunu söyledi, “Yılmaz Güney gibi bütün dünyaca tanınan, hepimizin gururu olmuş bir şahsiyetin şapkası bile Mehmet Muş'u korkutmaktadır; mesele bundan ibarettir. Muş'un rahatsızlığı şapkadan değil, Yılmaz Güney'in şapkasındandır” dedi.

Müdahalesinin Yılmaz Güney’le alakalı olmadığını tekrarlayan Muş, “Bugün biri şapka getirir; yarın, öbür gün başka birisi davul getirir; yarın, öbür gün başka birisi kalkıp buraya gaz lambası getirir, bunun önünü alamayız” dedi.