Serpil Kemalbay: 'Arkamdan gelin' diyenlerin çocukları askere gitmemiş

HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay partisinin haftalık grup toplantısında konuştu. "Bu bizim savaşımız değil" diyen Kemalbay, HDP’nin zorlu bir demokrasi mücadelesinden geçtiğini söyledi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, partisinin grup toplantısında konuştu. Kemalbay'ın gündeminde Afrin operasyonu vardı. Erdoğan'ın Afrin'de hayatını kaybeden bir askerin cenazesinde elini tabuta koyarak konuşma yapmasını eleştiren Kemalbay, "Birinde bir baba, ciğeri yanmış feryat ediyor. Diğerinde ise elini tabutun üstüne koymuş seçim konuşması yapıyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. 'Ben savaşa gidiyorum, arkamdan gelin' diyenlerin çocukları askere bile doğru düzgün gitmemiş" diye konuştu.

Geçtiğimiz hafta gözaltına alınan ve dün çıkarıldıkları mahkemece serbest bırakılan Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyelerinin karşı karşıya kaldığı duruma da değinen Kemalbay, “TTB Merkez Konseyi üyeleri, ‘Savaş bir halk sağlığı sorunudur’ dedikleri için gözaltına alındılar. TTB kapısının önünde hacamatçılar eylem yaptılar. Ne kadar kara bir komedi. Bu ülkenin aydınlarına, bilim insanlarına, hekimlere, gazetecilere, okumuş insanlara bu ne nefrettir. Savaş çığırtkanlığı yapan kişilere de bu ne teşviktir. Sormak istiyoruz, acaba beyefendi hastalandığında onu sağlığına kavuşturanlar, hacamatçılar mı oldu?” diye sordu.

Serpil Kemalbay'ın konuşmasından satır başları ise şöyle:

BU BİZİM SAVAŞIMIZ DEĞİL: Bölgede biliyorsunuz ABD ve Rusya vesayet savaşı yürütüyorlar. Halklar kendilerini korumaya çalışıyorlar. Bunun için özellikle Kürt halkı Rojava'da IŞİD çetelerine karşı mücadele ettiler. Astana, Cenevre ve Soçi'deki müzakere süreçlerinde ise Türkiye ortaya çıktı ve 'Ben oyun kurucuyum, oyun bozucuyum' diyerek ülkeyi bataklığa sürükledi. Rusya orada yerel güçleri dizginleyebilmek için Türkiye'yi bölgeye çekti. ABD ve dünya da yine benzer sebeplerle Rojava'daki doğrudan demokrasi örneğini boğmak için Türkiye'yi bu bataklığa çekti. Bu savaş bizim savaşımız değil. Biz HDP olarak bunu güçlü bir şekilde söylemek zorundayız. Operasyonlarla karşı karşıya kalıyoruz fakat hiçbir şey bizi doğruları söylemekten alıkoyamaz. Tıpkı Vietnam bataklığına saplanan Amerika gibi Türkiye'nin de buradan çıkışı mümkün olmayacaktır.

BÖLGE HALKLARI SAVAŞ İSTEMİYOR: AKP-Erdoğan rejimine sorarsanız orada 'teröristlerle' savaşılıyor. Fakat bakın (Afrin'de savaşa karşı düzenlenen miting fotoğrafını göstererek) bölgenin halkı savaş ve operasyonları istemiyor. Ya siz kimsiniz? Bir kere kendi ülkenizde barışı sağlayamamış, demokrasiyi inşa edememiş, halkları ve emekçileri bastırmak istiyorsunuz. Siz çözüm merkezi olamazsınız. Kaldı ki orayı ele geçirip ÖSO'ya orada meclis kurduracağınızı söylüyorsunuz. ÖSO kim? ABD'nin eğittiği ve donattığı ÖSO değil bu. Dünyanın çeşitli yerlerinden radikal cihatçı örgütler orada bir araya gelmiş ve para için savaşıyor. Bunlar maaşlarını da Türkiye'den alıyorlar. Bunu Türkiye'nin işçileri ve emekçileri biliyorlar mı? Ne için ÖSO'ya Türkiye maaş veriyor? Bunlar Filistinli çocuğun kafasını kesenler, bunlar vahşet çetesi, kadınları pazarlarda satmayı hak görenler, Alevi kadınları kafeslerde teşhir eden barbar çeteler. Yarın savaş suçları ortaya çıktığında siz kendinizi nasıl savunacaksınız? ÖSO olsa olsa kuvayi inzibatiyedir. Kuvayi milliye, Afrin'de kendi evini, ocağını savunanlardır.

BİZLERİN ÇOCUKLARI BÖYLE BİR SAVAŞIN PARÇASIDIR: Afrin savaşı, 'Kürtler bir statü kazanmasın, yoksa Türkiye'deki Kürtler de hak isterler' savaşıdır. Bir o kadar da yakın ve acil bir tehlike olan 'Tek adam' rejiminin inşa sürecinin basamaklarıdır. Çünkü biliyorlar ki bölgedeki diğer aktörler de Türkiye'nin Osmanlıcılık hayaline geçit vermezler. Bizlerin çocukları, bu halkın çocukları işte böyle bir savaşın parçasıdır. Bakın size iki fotoğraf göstermek istiyorum (Hayatını kaybeden askerlerin cenazelerinden fotoğraflar). Burada iki insanın verdiği farklı tepkileri görüyoruz. Birinde bir baba, ciğeri yanmış feryat ediyor. Diğerinde ise elini tabutun üstüne koymuş seçim konuşması yapıyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. 'Ben savaşa gidiyorum, arkamdan gelin' diyenlerin çocukları askere bile doğru düzgün gitmemiş.

KORUMA ORDUSU OLMADAN MECLİS'E GELEMEYENLER AFRİN'E GİDECEKMİŞ: Bugün de, işte Afrin’e gideceklermiş. Kimler? Tayyip Erdoğan ve onun itifakı Bahçeli. Sen ya da sizler, şu Meclis’e bile koruma ordusu olmadan gelmeyen insanlarsınız, camiye bile 100 tane araç konvoyu ile gidiyorsunuz. Kimi kandırıyorsunuz? “Ben önce gideyim, sonra da siz arkadan gelin” diyorsun, kimi kandırıyorsunuz?