Erdoğan: Birazdan Burseya Tepesi'ni düşüreceğiz

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 9'uncu güne giren Afrin harekatında TSK ve ÖSO'nun 20 kayıp verdiğini söyledi. Erdoğan'ın "Komutanla konuştum, 'İnşallah biraz sonra Burseya Tepesi'ni de düşüreceğiz' dedi" açıklaması dikkat çekti. Erdoğan, 170 akademisyen ve sanatçı tarafından yayınlanan barış bildirgesi için de "Profesör olsan ne yazar, doçent olsan ne yazar, sanatçı olsan ne yazar" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Afrin'deki harekatın İdlib'te süreceğini söyledi. İdlib'te 'mağdur ve mazlumlar'ın olduğunu öne süren Erdoğan " Hepsi şu anda yalvarıyorlar. Mehmetçik ne zaman geliyor diye" ifadesini kullandı. Erdoğan, Afrin harekatıyla ilgili 'komutan'la konuştuğunu belirterek, Burseya Dağı'nın bugün TSK ve ÖSO kontrolüne geçeceğini iddia etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Çorum İl Kongresi öncesi salon önünde toplanan kalabalığa hitap etti. Ayrıca il kongresinde konuşan Erdoğan özetle şunları söyledi:

SAKARYA DİYORDUK: Sizler inanıyorum ki bu uzun yolculukta bugüne kadar yiğidin harman olduğu yerde bizi yalnız bırakmadınız. İnaniyorum ki bundan sonra da bırakmayacaksınız. Yol olun, varlık olun gerisi hep angarya, yüzüstü çok süründün, ayağa kalk Sakarya diyorduk. Bugün Afrin'e çıkarken böyle söylüyoruz.

BURSEYA DÜŞECEK: Bak, 9. gün. Kaç kişi etkisiz hale getirildi. 484. Az önce komutanla görüştüm. 'Sayı kaç oldu?' dedim, '484. İnşallah biraz sonra Burseya tepesini de düşüreceğiz' dedi. Alındığı andan itibaren çok daha emin bir şekilde yola devam.

AFRİN'DEN SONRA İDLİB: Bunlar daha iyi günleri. Bedelini ağır ödeyecekler. Bizim sınırlarımızı taciz edenler bunun bedelini ağır ödeyecekler. Afrin'de devam eden bu mücadele İdlib'le sürecek. Orada da mağdur insanlarımız var. O Halep’ten kaçmak zorunda kalan mağdurlar, mazlumlar var. Hepsi şu anda yalvarıyorlar. Mehmetçik ne zaman geliyor diye. Bak Azez’dekiler Mehmetçik geldi diyorlar.

PARALEL DEVLETİ PENSILVANYA'DA:  Paralel devletmiş, terbiyesize bak. Ne işin var senin o zaman Pensilvanya’da? Ha bunun demek ki paralel devleti Pensilvanya’da. Orada kurmuş. Buna bir 400 dönüm arazi vermişler, orada işi idare ediyor. Villalar millalar orada. Nereye kaçarsanız kaçın. Arkanızdayız, kovalıyoruz sizi. Size de sesleniyorum. İçinizde varsa bu FETÖ’cüler, bunları valiliklere emniyet teşkilatına bildirin.

NEYMİŞ, BUNLAR SAVAŞ KARŞITIYMIŞ: Daha düne kadar 'sırtımızı YPG'ye dayadık' diyerek devletimize meydan okuyan kifayetsizlerin yaşadığı hezimeti de normal karşılıyor. İsminin önünde profesör yazan, doçent yazan, kendini gazeteci, düşünür, siyasetçi diye adlandıran birilerinin niçin bu operasyonlardan rahatsız olduğunu açıkçası bilemiyoruz. Neymiş? Bunlar savaş karşıtıymış, neymiş bölgede çatışma istemiyormuş. Neymiş? Türkiye’nin sınırlarını korumasının yolu YPG ile sulh içinde yaşamasından geçiyormuş. Sonra da utanmadan bunu milletvekillerine göndermişler. Ya adama sormazlar mı?

NEREDEYDİNİZ?: Sözde profesörler, sözde doçentler, sözde sanatçılar siz neredeydiniz ya? Siz ne vicdansızsınız ya. Profesör olmak size artı bir değer mi kazandırıyor? Sanatçı olmak size artı bir değer mi kazanıyor? Benim vatandaşımın canına kast edecekler, onları öldürecekler. Siz hala kalkacaksınız yok biz savaş istemiyoruz, biz barış istiyoruz… Barış, kan ile tesis edilmez. Bunlar bunu yaptılar. Madem barışseversiniz niçin bölücü örgüt mensupları ailelerinin gözü önünde polislerimizi askerlerimizi şehit ederken üç maymunu oynadınız hainler? Niye üç maymunu oynadınız? Onların kanı yerde kalmayacak bunu böyle biliniz.

BİZ GÖRÜŞMELERİMİZİ YAPIYORUZ: Bakınız dün akşam bir kardeşimizin, teröristlerin elinde olan bir kardeşimizin eşini aradım. Bana ne dedi biliyor musunuz? 'Cumhurbaşkanım eşim canlı veya şehit. Ne olur beni onlara verin, onlar eşimi bana versinler.' Bakın, eşi bana bunu söylüyor. Dedim ki, 'Bak, biz her türlü adımları atıyoruz. Elimizde bu terör örgütünden çok kişi var. Biz görüşmelerimizi yapıyoruz. Biz ne yapacak yapacak inşallah ulaşacağız. Biraz sabırlı olun.'

PROFESÖR OLSAN NE YAZAR, DOÇENT OLSAN NE YAZAR: Benim canlı veya şehit kardeşimin eşi bunu düşünürken, be ahlaksızlar, be adiler siz ne konuşuyorsunuz ya? Siz bizimle neyin pazarlığını yapıyorsunuz? Profesör olsan ne yazar, doçent olsan ne yazar, sanatçı olsan ne yazar. Siz sözde sanatçısınız. Biz barış konusunda, bizimle yarışa çıkabilecek bir yiğit göremiyoruz. Bunların yaptığı riyakarlıktır, sahtekarlıktır. Daha doğrusu fikri soytarılığıdır.