HDP’nin 'politik açılım' arayışı

HDP’de kongre öncesi parti politikaları masaya yatırıldı. Çözüm süreci, hendekler ve kayyımların ele alındığı toplantılarda bir yandan öz eleştiri yapılırken diğer yandan “yeni politik açılım” için öneriler sunuldu.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Yeni eş başkan arayışını sürdüren HDP’de parti politikaları da mercek altında. Çözüm süreci, hendekler ve belediyelere kayyım atanmasının masaya yatırıldığı partide hem öz eleştiri çağrısı var hem de gelecek dönem için “yeni politik açılım” tartışılıyor.

11 Şubat’ta gerçekleştirilecek 3 Olağan Kongresi’ni büyük bir “Barış buluşması” olarak gören HDP, kongreye hazırlık sürecinde parti politikalarını da masaya yatırdı. Yerel, bölge konferansları, arama ve yuvarlak masa toplantılarında, “Yaşanan kamplaşma ortamında alternatif siyaset nasıl, hangi argümanlarla üretilecek? İstanbul-Şırnak’taki vatandaş birlikte siyaset yapmaya nasıl ikna edilecek? HDP’den beklenti ne? Nasıl bir muhalefet yapılmalı?” gibi sorulara yanıt arandı. Toplantılarda çözüm süreci, hendek ve belediyelere atanan kayyımlar da konuşuldu. Raporlar halinde genel merkeze iletilen eleştiri, öz eleştiri ve öneriler arasında şu başlıklar dikkat çekti:

ÇÖZÜM SÜRECİ ELEŞTİRİSİ: Toplumun farklı kesimlerini kapsamayan bir barış sürecinin başarılı olmadığı görüldü. Toplumsal katılım ve şeffaflık önemli. İktidarla, yukarıdaki temaslar değil, toplumsal barış önemsenmeli. Kamplaşmayı boşa çıkartacak bir politik açılıma ihtiyaç var.

HENDEKLERDE SİVİL ÖLÜMLERİ ENGELLENEMEDİ: Hendekler konusu HDP’yi aşan boyutları olan bir konu. Ama siyaseten tartışmaktan geri durulmamalı, özellikle sivil ölümlerinin engellenememiş olması nedeniyle toplum için öz eleştiri verilmeli. Ayrıca kayyım atanan belediyeler konusu da iktidara yönelik eleştirinin dışında da ele alınmalı.

YEREL SORUNLARA DA YOĞUNLAŞILSIN: Sadece Kürt sorunu ve ulusal ölçekli sorunlar değil, yerel gündeme de yoğunlaşılmalı. Ekolojiden turizme, ekonomiden tarım sorunlarına her alanda özgün, yerel siyaset yapma kapasitesi geliştirilmeli.

KARAR SÜREÇLERİ KATILIMCI OLMALI: Karar alma süreçleri ve çalışma yöntemi daha katılımcı, demokratik olmalı. Bunun için gerekiyorsa yeni mekanizmalar kurulmalı.

TABANDA İLKESEL İTTİFAK: “Türkiye’yi kim kurtarır” gibi bir tartışma yerine OHAL, savaş gibi konularda tavırlar, tutumlara bakılmalı. Uzlaşma, ortaklaşma tavanda değil, tabanda aranmalı. Kamplaşma siyasetinden ancak ilkeli toplumsal ittifakla çıkılabilir.

ELEŞTİRİ VE ÖNERİLER KONGREYE TAŞINACAK

Kongre hazırlık sürecinde dile getirilen tüm bu eleştiri, özeleştiri ve öneriler bu hafta yapılacak Kongre Hazırlık Komisyonu’nda ele alınarak Kongre’den bir hafta önce Ankara’da yapılacak Genel Konferans’a sunulacak. Bu tartışmaların Kongre’ye hangi başlıklarla nasıl yansıyacağı da 11 Şubat’taki konuşmalarla ortaya çıkacak.