HDP'de seçim bitti: Kemalbay yeni eşbaşkan

HDP'nin 3. olağanüstü kongresi yapıldı, Serpil Kemalbay ve Selahattin Demirtaş eş genel başkanlık görevlerine getirildi . Figen Yüksekdağ gönderdiği mesajda, "Yürek ferahlığı ile eşbaşkanlığı devrediyorum" dedi. Demirtaş ise mesajında yeni bir 'barış ve demokrasi planı' hazırlanması çağrısı yaptı.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Halkların Demokratik Partisi, 3. Olağanüstü Kongresi'ni yaptı. HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ'ın parti üyeliğinin düşürülmesinin ardından zorunlu yapılan kongrede Yüksekdağ yerine yeni eşbaşkan seçildi. 284 delegenin katıldığı kongrede HDP eşbaşkanlıklarına Serpil Kemalbay ve Selahattin Demirtaş getirildi.

HDP Kadın Meclisi'nin kararına göre yeni eş başkan adayı MYK üyesi ve Çalışma Yaşamı ve Emekten Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Serpil Kemalbay olmuştu.

Serpil Kemalbay kimdir?Serpil Kemalbay kimdir?

YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMLERİ

HDP'nin 3. Olağanüstü Kongresi izleyicisiz olarak Dünya Ticaret Merkezi'nde yapıldı. HDP Genel Merkezi'ne 100 metre uzaklıktaki salon çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Katılımcılar iki kez aramadan geçirilerek salona alındı.

Duvar Arkası: HDP'nin en zor kongresiDuvar Arkası: HDP'nin en zor kongresi

'DİRENEREK KAZANACAĞIZ'

Kongre salonuna tutuklu eş başkanlarla milletvekillerinin fotoğraflarının bulunduğu "Direnerek kazanacağız" sloganı yazan büyük bir pankart asıldı. Salona ayrıca, "İmralı'da tecride son", "Demokratik Anayasa için buluşalım", "Yeni yaşam için radikal demokrasi", "Kadın Yaşam Özgürlük", "Barış ve Çözüm için HDP" sloganları bulunan pankartlar asıldı.

hdp12

YÜKSEKDAĞ'DAN MESAJ: YÜREK FERAHLIĞI İLE DEVREDİYORUM

Kongre tutuklu eş başkanların mesajlarının okunmasıyla başladı. Milletvekilliği ve parti üyeliği düşürülen Figen Yüksekdağ'ın mesajını Serpil Kemalbay okudu. Yüksekdağ mesajında, "Referandumdaki sonuçla Saray veto edildi. Partimiz ağır kayıplara rağmen belirleyici güç olduğunu gösterdi. Değişim yenilenme bizim omuzlarımızda. Referandum sonucu ortak paydaların başarısını gösterdi. Bu yeni ortak paydaların bulunmasının da çağrısıdır. OHAL, KHK, savaş rejimine karşı ortak duruş sergilemek gerek. Bunu yapmamak halka kulak kapatmak demek. Hayır mücadelesinde 2. aşamaya gelindi. Özgürlükçü, demokratik bir anayasa da bu mücadelede ortaya çıkacaktır. Bizlere düşen bu gelişmeyi ileriye sıçratmaktır."

Figen Yüksekdağ, kendi milletvekilliği ve parti üyeliğinin düşürülmesi nedeniyle toplanan kongreyle ilgili mesajında şunları ifade etti: "Milletvekilliği ve parti üyeliğim gasp edilerek düşürülmesi nedeniyle yasal bir devretme olabilir ama partiye barış özgürlük davasında görevim devam edecek. Yürek ferahlığı ile eş başkanlığı devrediyorum."

Yüksekdağ'ın mesajı okunduktan sonra "Figen Yüksekdağ irademizdir" sloganları atıldı. Yüksekdağ ayrıca KHK ile ihraç edilen ve 73 gündür açlık grevinde olan akademisyen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ile çocuğunun kemiklerini alabilmek için 85 gündür açlık grevinde olan Kemal Gün’e destek mesajı yolladı. Yüksekdağ’ın mesajından sonra konuşan parti sözcüsü Osman Baydemir, “Figen Yüksekdağ bizim için hâlâ HDP'nin onurlu, devrimci eşbaşkanıdır. Zorlu bir dönemde birlikte çalıştığımız, yoldaşıma selam gönderiyorum” dedi.

DEMİRTAŞ: DEMOKRASİ VE BARIŞ PLANI HAZIRLANMALI

Demirtaş'ın mesajını da parti sözcüsü Osman Baydemir okudu. Demirtaş, "Kongre hukuki bir mecburiyet ile toplandı. Bu hukuk dışı saldırıyı kınıyorum. Sayın Yüksekdağ'ın milletvekilliği ve parti üyeliğinin düşürülmesi bizim nazarımızda yok hükmündedir. Bizler eşbaşkan, milletvekili olarak başlamadık. Bunlar bizi mücadelemizden geri bırakmaz. Yüksekdağ vekilimiz ve eşbaşkanımızdır. Zorlu bir dönemde 3 yıl görev yaptığım Yüksekdağ'a Edirne'den Kandıra'ya dayanışma duygularımı gönderiyorum."

baydemir1 Demirtaş'ın kongreye mesajını Osman Baydemir okudu.

Türkiye'de 7 Haziran, 15 Temmuz ve 16 Nisan olmak üzere 3 kırılmanın da mağdurunun halk olduğunu söyleyen Demirtaş, "Bir kayıkçı kavgasından demokrasi beklemek hayal olurdu" dedi.

HDP'nin demokratik siyasetten vazgeçmeyeceğini ve 'şiddet dışı siyasette ısrar edeceğini' söyleyen Demirtaş, "Barış demekten vazgeçmeyeceğiz" dedi. Barış demenin de yetmeyeceğini belirten Demirtaş, 'somut bir demokrasi ve barış planı hazırlanması gerektiğini bu hazırlanacak planın tüm parti ve bileşenler tarafından en üstün gayretle hayata geçirilmesi gerektiğini' söyledi.

"Türkiye'nin beka sorunu" tespitlerine katıldığını söyleyen Demirtaş, bu sorundan kurtulmanın en hakiki doğru seçeneğinin bu hazırlanacak plan olacağını söyledi. Demirtaş'ın mesajı "Direne direne kazanacağız" sloganlarıyla karşılandı.

Kongrede açıklanana sonuç bildirgesinin ardından eş genel başkanlık seçimlerine geçildi. Eşbaşkanlıklar için Serpil Kemalbay ve Selahattin Demirtaş aday gösterildi.

Yapılan seçimde partinin eş başkanlığına Serpil Kemalbay ve Selahattin Demirtaş getirildi. Kongrenin sonunda bir kapanış konuşması yapan Kemalbay, "Bu zorunlu kongrede bu onurlu görevi bana verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Biz bu bayrağı yerden almadık, hiç düşürmeyeceğiz. Bu bir görev devridir. Sonuna kadar onurlu mücadeleyi sürdüreceğiz" dedi.

'BU GEMİ MUTLAKA LİMANA VARACAK'

Yapılan zorunlu kongrenin mücadeleyi daha da güçlendireceğini belirten Kemalbay şöyle devam etti: "HDP dışında umut yok. Bu kadar saldırının arkasında yatan tek şey umuda yolculuğu durdurmak. Onlar içeride, biz dışarıda mücadeleyi barış, demokrasi, adalet için daha da ileri taşıyacağız. Tüm toplum için kadınlar gençler için insana yakışır bir yaşam kurulması için mücadele edeceğiz. Umuda yolculuğu tamamına erdireceğiz ve bu gemi mutlaka limana varacak. Mutlaka kazanacağız ve birlikte başaracağız."

PM'DE DEĞİŞİKLİK YAPILDI

HDP Kongresi'nde 100 asil ve 50 yedek üyeden oluşan Parti Meclisi'nde de değişiklik yapıldı. Parti Meclisi'nin yaklaşık 3'te 1'i değişti. PM'ye yeni giren isimler şunlar oldu:

Adalet Aydın Sözkesen, Alaattin Zuğurli, Aydın Erdoğan, Aylin Hacaloğlu, Ayşe Acar Başaran, Azad Barış, Bahar Taş, Bedia Akkaya, Betül Ünsal, Cahit Kırkkazak Cevdet Konak, Cihan Erdal, Dirayet Taşdemir, Elif Bulut, Hüseyin Gözen, Leman Kiraz, Mahmut Akbaş, Mehmet Hüsamettin Yürek, Mehmet Nuri Güneş, Mehmet Salih Yıldız, Meral Danış Beştaş, Müşerref Geçer, Perihan Ağaoğlu, Selahattin Aslan, Sema Uçar, Semra Demir, Sevtap Akdağ, Yağmur Yurtsever, Yılmaz Yücel, Zahide Besi, Zarife Atik, Zeynep Boğa, Zeynep Nilgün Salmaner.

serpilkemalbay1 Serpil Kemalbay oyunu kullanırken...

Sonuç bildirgesinden

Kongrede açıklanan sonuç bildirgesinden bazı başlıklar şöyle:

YÜKSEKDAĞ SEMBOL OLACAK: HDP, ülkemizdeki tüm halkların, inançların, kültürlerin, kimliklerin eşit ve demokratik ortamda bir arada yaşama iradesidir. Demokrasi, özgürlük, hak ve adalet mücadelesi iradesidir. Barış ve çözüm iradesidir. Bu özellikleri ile Yeni Yaşam ve Radikal Demokrasi mücadelesini sürdürmekte kararlıdır. Bir kadın partisi de olan HDP, eş başkanlık kurumuyla, Kadın Meclisi, Kadın Parlamento Grubu'yla ve kadın hareketi içerisindeki varlığıyla milyonlarca kadının umudu, direnci, siyasi gücü olmaya devam edecektir. Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ bu bağlamda da son 3 yıllık mücadelemizin önemli bir sembolü olacaktır.

YENİ DEMOKRASİ, YENİ ANAYASA: Bugün Türkiye’de ağır bir demokrasi krizi ve eksikliği yaşanmaktadır. Demokratik meşruiyetini referandum günü ve öncesinde yitirmiş olan, YSK’nın da parçası olduğu her türlü hile ve baskı yoluyla elde edilen Anayasa değişikliği ile devlet adeta partileşmiştir. Her türlü karar tek bir kişi tarafından verilmektedir. Kuvvetler ayrılığı ortadan kalkmıştır. Evrensel insan hakları ve özgürlükleri kullanılamaz durumdadır. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı yoktur. Evrensel demokratik hukuk ilkeleri çiğnenmektedir. İktidar her türlü demokratik denetimin dışındadır. Demokratik muhalefet ve siyaset ağır baskı ve tehdit altındadır. Kadınların özgür ve eşit yaşama koşulları ve mücadeleleri zor ve şiddetle engellenmektedir…

Demokratik meşruiyeti olmayan referandum sonrası gidişatı ancak yeni bir demokrasi atılımı ve mücadelesi ile engelleyebilir, baskı rejiminin önünü kesebilir ve demokratikleşme doğrultusunda adımlar atılmasını sağlayabiliriz. Toplumun demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi, çoğulcu ve katılımcı, kadından yana bir anayasa ihtiyacı ve arayışı geçerlidir. Yeni bir demokrasi mücadelesinin hedefi, farklılıkları kabul eden bir eşitlik anlayışı üzerinde yükselen yeni bir demokratik anayasadır. Yeni bir toplumsal sözleşmenin hazırlanması; demokratik bir anayasa hareketinin, demokratik ve çoğulcu bir cumhuriyet mücadelesi ile buluşturulması önümüzdeki dönemin asli görevlerindendir.

HDP, bu konuda üstüne düşeni yapmakta, siyasi partilerden sivil toplum kuruluşlarına, emek örgütlerinden demokratik örgütlere kadar geniş bir yelpazede birlikte hareket etme kararlılığına ve iradesine sahiptir. Evrensel demokratik ilkeler, insan hakları ve özgürlükler, uluslararası demokratik anlaşma ve sözleşmeler zemininde demokratik bir anayasa hareketinin parçası olmaya hazırdır.

DEMOKRASİ VE BARIŞ ACİL İHTİYAÇ: Savaş, çatışma ve gerginlik, ayrıştırıcı ve düşmanlaştırıcı üslup bu iktidarın ayakta durmasının koşuludur. Ülkeyi bugünkü durumuna getirmiş olan AKP, iktidarını sürdürmek, tahakkümünü derinleştirmek için toplumu kutuplaştırmakta, iç ve dış düşmanlarla çevrili olduğumuz ve bunların ancak tek bir kişi yönetimindeki kurtuluş savaşıyla yenilebileceği gibi gerçekle ilgisi olmayan bir algı dünyası yaratmaktadır.

Türkiye’de siyaseti savaş ekseninden çıkaran, barış ve müzakere eksenine oturtan bir mücadele ve politika demokrasi hedefinin önde gelen amacıdır. Barış, aynı zamanda savaş nedeninin ortadan kalkması; bir daha savaşa yol açmayacak, eşit, özgür ve birlikte yaşamayı sağlayacak demokratik ilişkilerin ve kurumların yerleşmesi demektir. Barış içinde yaşama hakkı temel bir insan hakkıdır. Barışın sağlanmadığı bir ülkede, başta yaşam hakkı olmak üzere hiçbir insan hakkı güvence altında değildir. Demokrasi mücadelesi aynı zamanda bir barış mücadelesi demektir.

Demokratik siyasetin acil gündemi, bütün tıkanıklıkları aşarak bölgesel bir barış ortamının geliştirilmesi yönünde bir mücadele planını ortaya koymaktır. Bu mücadele planı bir taraftan iç barışın sağlanabilmesi için yapılması gerekenleri, barış ve özgürlük iradesini sergileyen bir hattı içermeli; diğer yandan da bölge barışını hedeflemelidir.

Daha önce kimi girişimler olsa da, Cumhuriyet tarihinde Kürt sorununu ilk kez demokratik yollarla, konuşarak ve müzakere ederek çözmenin imkanları ortaya çıkmıştır. Türkiye, 2013-2015 yılları arasında barış ve çözümün eşiğine gelmiştir. Toplumun büyük çoğunluğunun o dönemde desteklediği ve sonuç alınması için katkı sunduğu bir diyalog ortamının yeniden yaşanmasının ilk adımı 5 Nisan 2015’ten bu yana İmralı’da Sayın Öcalan’a yönelik tecridin sona ermesi, görüşme yollarının açılması olacaktır.

Kürt halkı, 5 Nisan 2015’ten bugüne kadar uygulanan tüm zulüm politikaları ve baskılar karşısındaki kararlı duruşunu referandum oylamasında göstermiş, savaş ve kayyum politikalarını reddetmiştir. Bu duruş aynı zamanda Kürt halkının barış ve özgürlük özlemini, çözüm doğrultusundaki kararlılığını da göstermektedir. Türkiye demokrasi ve barış güçlerine, vicdan sahibi tüm yurttaşlara, sivil toplum örgütlerine barış ve çözüm çabalarını ortaklaştırma çağrısı olarak algılanması gereken bu tutum özgürlük, eşitlik, adalet, demokrasi ve barış mücadelesinde önemli bir değişime yol açacaktır.

Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş’ın da çağrısını yaptığı gibi, tüm dostlarımızın, parti yönetimimizin, kurumlarımızın ve bileşenlerimizin katkısı ve desteği ile somut bir “Demokrasi ve Barış Mücadelesi Planı” hazırlanması acil görevimizdir. Bütün parti yapımızın, dostlarımızın, bileşenlerimizin bu planı sahiplenmesi ve hayata geçebilmesi için üstün bir gayret göstermesi gereklidir.

KADINLAR SÜRÜKLEYİCİ GÜÇ: İktidarın kadın mücadelesi ile elde edilmiş kazanımlara yönelik tüm cinsiyetçi saldırılarına karşı son derece kararlı ve örgütlü bir duruş sergileyen kadınlar, demokrasi ve özgürlük mücadelesinin sürükleyici gücüdür. Kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesindeki yaratıcı ve cesur duruşları, demokrasi ve barış mücadelesinin de en önemli güvencesidir.

Kadına yönelik şiddete, erkek egemen sisteme, çocuk istismarına, kadınların yaşamına müdahale edilmesine ve eve, aileye, çocuğa mahkum edilmesine; her alandaki emeğinin görünmez kılınmasına karşı mücadele toplumsal ilerleme açısından belirleyici öneme sahiptir.

YOKSULLUK VE ADALETSİZLİK ARTIYOR: Bugün Türkiye’de, dünyada eşine az rastlanır bir sosyal adaletsizlik iklimi söz konusudur. Emeğin ve doğanın acımasızca sömürüldüğü, iş ve aş sorununun giderek yükseldiği bir dönemdeyiz. İktidar, yolsuzluk ve suç ekonomisini normalleştirerek günü kurtarmaya, halkın geleceğini heba etmeye devam etmektedir. İktisadi krizin toplumsal hayatımızda açtığı derin izler sadece yoksulluk ve yoksunluğun değil, yaşamın tüm alanlarında adaletsizliğin artmasına da neden olmaktadır.

Demokratik bir anayasa ve barış mücadelesi kadar, sosyal adalet için yan yana gelerek hak mücadelesi vermek gerekliliğini vurguluyoruz. İktisadi alanın da demokratikleşmesi, sosyal hakların güvenceye alınması adaletli bir toplum ve barış için vazgeçilemez unsurlardandır.

HATALARI BİRLİKTE AŞABİLİRİZ: Olağanüstü Kongremizde, şimdi bir kez daha, toplumun tüm kesimlerini demokratik bir anayasa yapım sürecinde ve toplumsal barışı var etme konusunda yan yana gelmeye çağırıyoruz. Barış ve demokrasi mücadelesindeki kararlılığımızı ve barışı var etme azmimizi asla yitirmiyoruz. Bu bizlerin halklarımıza karşı en önemli sorumluluğudur. Geçmişin tüm eksikliklerini, hatalarını geçmişin deneyimlerinden de yararlanarak bugün hep birlikte aşabiliriz. Ortak demokratik değerler ve ilkeler etrafında ilişkileri geliştirmek demokrasi ve barış mücadelesini büyütecektir. Bu mücadeleyi ayakta tutanları, demokratik siyaset zeminine sahip çıkanları, baskılara boyun eğmeyen halklarımızı; demokrasi, emek ve barış güçlerini, kadın özgürlük hareketini, tüm vicdan sahibi yurttaşlarımızı, enerjilerini bizlerle buluşturmaya çağırıyoruz. Hepimize kolay gelsin. Mutlaka kazanacağız!

Etiketler HDP seçim kongre