Kemal Kılıçdaroğlu: PYD'ye neden izin verdiniz?

Gündemdeki konuları değerlendiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin Suriye politikasının tutarsız olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, "PYD'ye kızarsınız. Haklısınız. Siz PYD'nin araçlarının Türkiye üzerinden başka bir ülkeye girmesine neden izin verdiniz" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk TV canlı yayınına katıldı. Hükümetin Suriye politikasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "PYD'ye kızarsınız. Haklısınız. Siz PYD'nin araçlarının Türkiye üzerinden başka bir ülkeye girmesine neden izin verdiniz. İzin veren sensin kardeşim" şeklinde konuştu.

ABD ve İngiltere'nin uçuşlarda uyguladığı kısıtlamalara Türkiye'yi de dahil etmesine değinen Kılıçdaroğlu, "THY'nin uçaklarında belli elektronik cihazların yasaklanması, bunların kullanılmaması uyarısı ciddi bir uyarı. Türkiye'nin güvenli bir ülke olmadığı algısını pekiştiriyor. Bunu doğru bulmuyoruz. THY güvenli bir havayolu. Kendilerine ulaşan başka bir bilgi var mı bilmiyoruz. Bu hepimizi rahatsız ediyor" dedi.

'HÜKÜMET ABD'DEN BİLGİ İSTEMELİ'

Hükümetin uçuş yasaklarıyla ilgili olarak ABD ile görüşmesi gerektiğini söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, ABD'nin elindeki bilgileri paylaşmasını istedi.

Kılıçdaroğlu, "Bizim bilmediğimiz bilgiler varsa bu bilgilerin Türkiye ile de paylaşılması ve tedbirlerin beraber uygulanması gerekir. Bu kararın hangi gerekçe ile alındığını Türkiye'nin öğrenmesi gerekiyor. THY'ye daha sınırlı fakat güvenli ülke olmayacak algısını pekiştiren bir düzenleme yapılıyor ve bu düzenleme bizi rahatsız ediyor" şeklinde konuştu.

'PYD'YE İZİN VEREN SENSİN'

"Ortadoğu ve Suriye politikası iflas etmiştir" diyen Kılıçdaroğlu, politikaların tutarsız olduğu savundu. Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

"PYD'ye kızarsınız. Haklısınız. Siz PYD'nin araçlarının Türkiye üzerinden başka bir ülkeye girmesine neden izin verdiniz. Bu mantıklı mıdır? Şimdi kıyameti koparıyor. İzin veren sensin kardeşim. Dış politikada geleceği göremezseniz böyle olur. ABD ve Rusya, PYD konusunda neredeyse ortak hareket ediyorlar. Bir ay öncesini düşünün. Putin neredeyse Türkiye ile hareket eden bir devlet adamı görünümündeydi. Ancak öyle değildi, biz bunu görüyorduk. Bir hükümet düşünün, bir taraftan öbür tarafa, savrulan git geller yaşayan. Dünya dengelerini iyi okuyamayan. Şimdi Münbiç'e gireceğiz diyorlar. Ne Münbiç ne Rakka... İkisi de başkalarının kontrolünde. Bölgede yöneticilerinin söylediği boş olan, yalnız bırakılan, güvenilmeyen bir Türkiye imajı çıkıyor ortaya. Bu bizi rahatsız ediyor. Fırat Kalkanı'na güvenli bölge oluşturulması için destek verdik."

'ORTADOĞU POLİTİKASINDA KAYBEDEN TEK ÜLKE TÜRKİYE'

"İktidarda kararlılık olması için bir hedefinin olması lazım. Şimdi şu kararlı bir ifadedir: Münbiç'e gireceğiz. Girildi mi? Hayır. Ortada arkası havada kalan bir söz var. Şimdi ben buraya gideceğim diyorsunuz. Gidiyorsunuz bir bakıyorsunuz sizin söylediğiniz bütün laflar havada. Önerimiz süratle Suriye ile işbirliği yapıp savaşı bitirmeleri. Suriye işbirliği yapmadığımız sürece Suriye'nin toprak bütünlüğünü sağlayamazsınız. Bugün gelinen noktada Ortadoğu politikasında kaybeden tek ülke Türkiye'dir.

Fırat'ın batısı kırmızı çizgimiz diyorlardı. Kaldı mı kırmızı çizgi? Kalmadı. Türkiye, Suriye politikası ile başına bela aldı. Çünkü iktidar hayaller peşinde koşuyordu. Suriye demek, Rusya demek. Eğer siz Suriye'nin Rusya için ne kadar önemli olduğunu bilmezseniz böyle bir tablo ile karşılaşırsınız. İran, Rusya ve ABD Ortadoğu'da çok güçlü bir hale geldi. Kim kaybetti? Biz kaybettik. Mevcut hükümet dış politikada Tükiye'nin itibarına çok büyük darbeler vurmuştur. Türkiye sözü dinlenmeyen bir ülke haline gelmiştir."

'AB ÇİFTE STANDART UYGULUYOR'

"Ben bunu Brüksel'de de Londra'da ve diğer bir çok yerde de açıkladığım için rahatlıkla söyleyebilirim. Türkiye'ye karşı AB çifte standart uyguluyor. Bu Avrupa'nın etik değerleri ile bağdaşmıyor. Bizi rahatlıkla AB'ye uyum sağlayacak bir ülke olarak görmeyebilirler. Dolayısı ile ben AB'nin Türkiye'ye dürüst davranmadığını ve çifte standart uyguladığını kabul ediyorum."

'HAK İHLALLERİNİ SIFIRLAMALIYIZ'

"Ama ben iktidara şunu da söyledim. Niye AB'nin bize yapın demesini bekliyoruz? Gelin kendimiz yapalım. Ama maalesef bu olmuyor. Yapmıyorlar. Hükümetin AB politikaları tutarlı değil. Türkiye'de demokratik standartlar geriledikçe belli tepkiler geliyor. Bugün insan hakkı ihlallerini dünya, o ülkenin iç meselesi olarak görmüyor. Bu çerçeveden baktığınız zaman biz insan hakkı ihlallerini bir şekilde sıfırlamalıyız.

'HOLLANDA BÜYÜKELÇİSİ NEDEN ANKARA'DA?'

"Bir ülkenin bakanı başka bir ülkeye gidiyorsa sınırdan geri çevrilmesi asla kabul edilemez. Ama dönüp kendimize şunu da sormamız lazım. 2008'de bir yasa çıktı. Bu yasada yurt dışında propaganda yapılamaz diyor. Şimdi bu kanunu bir tarafa bırakacaksınız büyükelçiliklerde propaganda yapacağım diyeceksiniz? Bu doğru değil. Türkiye iki arada bir derede kaldı. Yaptığı suç. Öbür tarafın yaptığı ise tam bir skandal diplomatik açıdan. Olan orada yaşan Türk vatandaşlarına oldu. İçerde referandum için bir düşman bulunamadı ve dışardan bulmak lazım dediler. Sormamız gereken daha büyük bir soru var? Türkiye'nin büyükelçisi nerede? Niye Türkiye'de? Kaç aydır Türkiye'de Sayın Bakan Hollanda'ya gidiyor büyükelçi yok. Hakkını savunacak bir başkonsolos var. Nerede bu büyükelçi?"

'SON DERECE TEHLİKELİ BİR SÖYLEM'

"Hayat zaten değişim üzerine inşa edilmiştir. Bütün mesele değişimin olumlu mu olumsuz mu olacağı. Sayın Cumhurbaşkanı olumlu olacak diyorsa destek veririz. Bugünkü konuşmasında bir cümle var. 'Siz böyle davranmaya devam ederseniz yarın dünyanın bütün yerindeki batılılar güvenle huzurla dışarıya adım atamaz' diyor. Son derece tehlikeli bir cümle. Böyle yaparsanız Türkiye sizin topraklarınızda olaylar çıkarır mesajıdır bu. Son derece yanlıştır. Kesinlikle doğru bir söylem değildir."

'TEK ADAM LAFINI BAŞBAKAN SÖYLEDİ'

"Tek başınıza bir kararla TBMM'yi feshediyorsanız bu tek adamlık değil midir? Tek başınıza istediğiniz kadar başkan yardımcısı seçiyorsanız bu tek adamlık değil midir? Tek başınıza istediğiniz kadar bakanlık oluşturuyorsanız, ekonomik kararları alıyorsanız bu tek adamlık değil midir? Tek adamlığı da kendisi söyledi. Binali beyin açıklaması 'tek adam diyorlar başka ne olacak, elbette tek olacak' başka ne diyeyim. Ben demiyorum, kendi başbakanı söylüyor. Rejim değişikliği bu. Olay bu kadar basit."

'GARİBANIN OĞLU ŞEHİT OLACAK MİLLETVEKİLİ ASKERE GİTMEYECEK'

"18 yaşındaki kişinin milletvekili olabilir. Erkek olursa ve ömür boyu askerlikten muaf olursa bu doğru değil. İki yıl milletvekilliği yaptıktan sonra milletvekillerinin emeklilik haklarına da kavuşmuş oluyor. Askere gitmeyecek, milletvekili olacak, ballı emekli aylığı alacak. Manavın oğluna mı, simitçinin oğluna mı verilecek bu? Garibanın çocuğu El Bab'a gidecek, askere onlar gidecek bunlar gitmeyecek. Buna ben itiraz ediyorum. Sırf 'Evet' çıksın diye 18 yaşındaki çocuklara tuzak kuruluyor."

'SEÇİM BARAJI NEDEN KALKMIYOR?'

"Bu sistemde değişmesi gereken çok şey var. Darbecilerin çıkardığı kanunların değişmesi lazım. Bunlardan birisi seçim barajı. Niye yüzde 10 seçim barajı değişmiyor? Darbecilerin çıkardığı yasaya karşı mıyız? Karşıyız. Gelin değiştirelim. Hayır değiştirmeyelim diyorlar. Milletvekillerini parti liderleri seçiyor. Millet niye milletvekilini seçemiyor? 12 Eylül döneminde çıkan kanunlar engel. Millet genel başkanların milletin önüne koyduğu listelere oy veriyor. Yine siyasi ahlak kanunu niye çıkmıyor. Doktorların, esnafın var. Milletvekillerinin niye ahlaki kuralları yok?" (HABER MERKEZİ)