HDP Diyarbakır Eş Başkanı Gülsen Özer: Hayır oyları 7 Haziran'ı geçecek

HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Gülsen Özer, bazı köyleri dolaşan şahısların 'hayır oyu verirseniz' evlerinizi yakarız diye tehdit edildiğini öne sürdü. Baskılara rağmen hayır oylarının yüksek olduğunu söyleyen Özer, "Ben 7 Haziran'da HDP’nin aldığı oyların üstünde Hayır oyu çıkacağını düşünüyorum" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR - Referandum çalışmaları için start veren HDP’nin eş başkanlarıyla birlikte 13 milletvekili tutuklu bulunuyor. HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Gülsen Özer, referandum için çalışmalara başlarken diğer eş başkanı Cabbar Leygara da halen tutuklu. Bu koşullarda referandum çalışmaları yürüten Özer’le Diyarbakır’ı ve bölgedeki insanların eğilimini konuştuk.

Referandum çalışmalarına başladınız ama bu arada sizin eş başkanınız tutuklu. Böyle bir durumda HDP nasıl hazırlanacak ve nasıl bir kampanya yürütecek?

Startı halkın çok güçlü katılımıyla verdik. Bizim başkanlarımız, vekillerimiz, belediye başkanlarımız, yaklaşık 7 bin siyasetçimiz tutuklu olmasına rağmen güçlü olduğumuzu gösterdik. Milletvekilimiz Nimetullah Erdoğmuş şöyle dedi: “Kolumuzu kırıyorlar, bacağımızı kırıyorlar, kafamızı kırıyorlar ve gövdenin tek başına bir işe yaramayacağını düşünüyorlar. Ama Kürt halkı ve Kürt siyasetçisi kendi küllerinden doğan bir partidir.” Yani 40 yıldır Kürt halkı kendini, kendi küllerinden yarattı. Elbette arkadaşlarımızın dışarıda olması bizi daha çok güçlendirecekti ve elbette ki daha coşkulu ve daha sevinçli bir çalışma yürütecektik. Ama bugün onların aramızda olamayışı bizim sorumluluğumuzu iki kat daha arttırdı. Halk her şeyin farkında ve bu nedenle kendi siyasetçisini kendi içinden yaratıyor, yaratacaktır, yeniden var edecektir. Siyasetçilerin önünü kesmekle Kürt halkının taleplerinin önüne geçemeyecekler. Bugün yaşadığımız coşku ve halkımızın katılımı bu mesaj verdi. Bundan sonra şu anda mevcut olan siyasetçi arkadaşlarımızla programlarımızı çıkarıp çalışmalarımıza başlayacağız. Alanlarda, sokaklarda, mahallelerde elini sıkmadığımız tek bir insan bırakmadan çalışmalarımızı yürüteceğiz.

AK Parti Mardin İl Başkanı Dündar: OHAL'de seçim bahar gibiAK Parti Mardin İl Başkanı Dündar: OHAL'de seçim bahar gibi

'HALKIN BİLİNÇALTINA MESAJ GÖNDERİYORLAR'

Çatışmalarla birlikte HDP’ye oy vermiş insanların partiye kırgın olduğu yönünde iddialar var. Bu iddiaları nasıl değerlendiriyorsunuz ve bu seçime nasıl yansıyacak? 

Ben halkın kırgın olduğunu düşünmüyorum, bu aslında bir spekülasyondur. Bunu kendilerine bir seçim aracı olarak kullanıyorlar ve halkı bu yolla pasifize edebileceklerini düşünüyorlar. Yok Kürt halkı boykot ediyor, yok Kürt halkı kırgındır, yani parça parça halkın bilinç altına mesaj gönderiyorlar. Ama bu halk bu boş mesajlarla zamanını kaybedecek ya da kandırılacak durumda değil. Bu halk çok güçlü ve nerede, hangi mesajı alacağını da çok iyi biliyor. Halkın arasına çıktığımızda da bu iddiaların tam tersi ile karşılaşıyoruz. Aslında halk bize kırgın değil ve bugünkü şiddetin, bugünkü baskının nereden geldiğini çok iyi biliyor. Bugün Nusaybin’de kalkan yasak Lice tarafında başladı. Böyle yaparak halkı sindirmeye çalışıyorlar ve halkın geri adım atacağını düşünüyorlar.  Biz gitmesek dahi halk ne istediğini çok iyi biliyor, ama biz istiyoruz ki o enerjiyi halktan alalım. Çünkü bizim ihtiyacımız var halka.

selo

Bugün hükümete yakın gazetelerde bir anket vardı ve bölgedeki evet oylarının yüzde 60 olduğu iddia ediliyordu. Evet oyları bu kadar artmış olabilir mi bölgede?

Ben 7 Haziran'da HDP’nin aldığı oyların üstünde Hayır oyu çıkacağını düşünüyorum. Çünkü halk her şeyi gözüyle görüyor ve tercihini buna göre yapacaktır. Yaşanan bu kadar kaosu, bu kadar şiddeti, bu kadar baskıyı, bu kadar çatışmayı çıplak gözleriyle gördü. Neyin ne olduğunu ayırt ettiği için, ben Hayır oylarının Haziran oylarını aşacağını düşünüyorum.

'TOPLUMUN HAFIZASI UNUTMAZ'

7 Haziran öncesi görece daha özgür bir ortam vardı. Şimdi Olağanüstü Hal koşullarındayız ve bu sizin çalışmalarınızı nasıl etkileyecek, rahat çalışabileceğinize inanıyor musunuz?

Şiddet 7 Haziran’dan önce başlamıştı. Ama biz savaşın değil barışın yanında olmak niyetiyle yola çıktığımız için belki de çok dillendirmedik bize yönelik baskıları. 5 Haziran’da Diyarbakır mitingimizdeki patlamadan önce bürolarımıza saldırılar yapıldı, anons aracımızda insanları diri diri yakmaya çalıştılar. Bunların hepsi yaşandı. Ama toplumun hafızası hiçbir şeyi unutmaz, yaşadığı acıyı unutmaz. Belki ekonomik güçlükleri unutabilir, aç kaldığını unutabilir, ama acıyı kimse unutmaz. Acı, kalp krizi gibidir, sende iz bırakır, o iz de asla gitmez. Şu anda Erzincan’ın İliç ilçesinde bizim partili arkadaşlarımız diyor ki, ilçe teşkilatı için bize yer vermiyorlar, tutuğumuz her yeri gidip tehdit ediyorlar ve diyorlarmış ki siz onlara o yeri verirseniz biz sizi yok ederiz. Oy verirseniz işten atarız, evinizi yakarız tehditleriyle ile karşı karşıyayız.  Ama ne olursa olsun biz çalışmamızdan asla vazgeçmeyeceğiz.

'Diyarbakır'da sessizlik sandıkta patlayacak''Diyarbakır'da sessizlik sandıkta patlayacak'

Bir de medyanın önemi var tabi ve bütün ulusal yayınlar HDP’ye kapalı. Bunu nasıl aşmayı düşünüyorsunuz?

Bütün basına el koydular, tek kanallı döneme geçtik. 70'lerde sadece bir kanal çekiyordu, tek kanalla yayın yapılıyordu, ama şu anda daha geriye gidiyoruz. İnsanlar uzaya bile ses gönderirken bizi birebir ilişkilerimiz üzerinden sesimizi duyurabiliyoruz. Sosyal medya üzerinden ve henüz kapatılmayan bir iki tane gazete var, buralardan duyurmaya çalışacağız sesimizi.

'SUR'DAN GÖÇENLERİN HEPSİNİ TESPİT ETTİK'

Sur’da azımsanmayacak bir göç yaşandı çatışma nedeniyle. Bu insanlara nasıl ulaşacaksınız ve nereye gittikleri konusunda bilginiz var mı? Oy kullanabilecekler mi?

Yaklaşık on beş gündür bunun çalışmasını yürütüyoruz ve tek tek adresleri tespit ediyoruz. Nereye göç ettiler, ne yapıyorlar, ne ile meşguller, şehirde mi kaldılar, köye mi gittiler, bunları tek tek takip ediyoruz ve şu anda da hepsini tespit etmiş durumdayız.

Peki, kırsal kesimde durum nedir?

Şu anda aldığımız duyumlara göre muhtarları çağırıyorlar, köyde tek bir oy hayır çıkarsa bile köyü yakacağız, senin geleceğini yakacağız. Köyden iki tane muhbir istiyoruz, zorunlu muhbir vereceksiniz” şeklinde tehdit edildikleri yönünde duyumlar geliyor. Kırsalda o umut kırılmamış. Zaten biz oy versek de köy yakılacak, vermesek de. Biz Hayır diyelim, en azından boyun eğmeyelim” düşüncesi var kırsalda. Gözlemimiz, duyumlarımız bu yönde. 16 Nisan’da halk en iyi cevabı verecektir.

'HALK BİZE DEĞİL HÜKÜMETE KIRGIN'

Diyarbakır’da DBP’nin bütün belediyelerine kayyım atandı ve belediye eş başkanlarının çoğu tutuklandı. Ayrıca eş başkanlarınızla birlikte 13 milletvekiliniz tutuklandı. Referandum çalışmaları sürecinde bu durum sizin için dezavantaj gibi görünüyor. Bu dezavantajlı durumu tersine çevirmek mümkün mü?

HDP’ye halk kırgındır diyorlar ya, halk diyor ki ben HDP’yi iradem olarak gönderdim, ben belediye başkanlarını iradem olarak gönderdim. Eğer sen benim irademi kırıyorsan ben sana niye evet diyeyim. O çıkan yasalarda hiçbir hakkım, hukukum yok. Ne çocukların, ne kadınların irade hakkı yoksa ben niye evet diyeyim? Aslında halk kırgın, ama bize değil, mevcut hükümete kırgın. Çünkü hepsi işsiz kaldı, ekmeksiz kaldı ve çoluğu çocuğu perişan oldu. Bunun yanında iradesi, seçilmişleri elinden alındı. Aslında biraz düşünseler halkın başına neler getirdiklerini, halkın kime kırgın olduğunu da görecekler.

SP'li Bozan: Bölgede 'hayır' çoğunluktaSP'li Bozan: Bölgede 'hayır' çoğunlukta

Referandum çalışmaları sırasında insanlara hayır demeleri gerektiğini nasıl anlatıyorsunuz?

Ben sormuyorum, halk bana soruyor ve diyor ki “Bu referandumda benim kadınlık hakkım var m, insanlık hakkım var mı, hukuk var mı, adalet var mı? Hukukun işlemediği, adaletin işlemediği, doğanın önemsenmediği bir yasa değişikliğine ben nasıl Evet derim.” Biz halka hiçbir şey söylemeden halk bize bunları söylüyor.

Miting yapacak mısınız?

Miting mutlaka olacaktır, ama tarihi ve zamanı şu anda daha belli değil.