'Diyarbakır'da sessizlik sandıkta patlayacak'

AK Parti'nin başkanlık sistemini getirecek olan anayasa değişiklik teklifine neden 'Evet' denilmesi gerektiğini açıklayamadığını belirten CHP Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Sayın, bölgedeki 'sezsizliğin' sandıkta 'Hayır' oyları şeklinde 'patlayacağını' söylüyor. Sayın ile referandum sürecini, yürüttükleri çalışmaları, HDP'ye bakış açılarını ve Sur'un durumunu konuştuk.

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR - CHP Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Sayın, Diyarbakır’ın referandumda 'Hayır' diyeceğine inanıyor. Sayın ile CHP’nin Diyarbakır’da yürüteceği 'Hayır' kampanyasını, OHAL koşullarında referandumu ve çatışmalar nedeniyle Sur’dan göç etmek zorunda kalanları konuştuk.

'AK PARTİ EVET’İ ANLATAMIYOR'

Söyleşiye başlamadan önce, sivil toplum örgütlerini dolaşarak referandum kampanyasına başladık dediniz. İnsanlara Hayır demeleri gerektiğini nasıl anlatıyorsunuz?

STK'ları geziyoruz ve emin olun gezdiğimiz her yerde Evet'in anlaşılmadığını görüyoruz. Herkes “Zaten işleyen bir sistem vardı ve bu sistem gelse dahi iki yıl boyunca eski sistemle devam edileceğine göre, acele neydi?” diye soruyor. 2008 yılında yapılabilirdi referandum. AK Partililer bunun cevabını veremiyor. Geçen gün CNN’de Şirin Payzın’ın konuğu olan Ahmet İyimaya iki saat boyunca Evet'i anlatamadı. Sorulan sorulara çok dolambaçlı cevaplar vermeye çalıştı, ama sorulan soruların hiç birine direkt olarak yanıtlamadı. Bu sistem değişikliğiyle her şeyin daha iyi olacağını anlatıyorlar, ama elinizde yetki varken, bunca yıldır iktidarken neden yapmadınız sorusuna cevap veremiyorlar. Örneğin şunu diyorlar, biz gelince terör bitecek. Sistem değişince terör bitecek, peki bitirmemek için elinizi tutan neydi şimdiye kadar? İki yıl daha neden bekleyeceksin? Yani referandumda Evet çıksa bile terörü bitirmek için iki yıl daha bekleyeceksin. Bu doğru değil tabi. Biz sistemin sakat olduğunu başından beri söyledik. Yenikapı’da dahi onlara demokrasiyi, parlamentoyu güçlendirmek gerektiğini anlattı genel başkanımız. Parlamenter sistemin daha da güçlenmesi için yaptığı 11 maddelik bir açıklama vardı ve bunu Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) Genel Başkanı da, AK Parti'nin Genel Başkanı da, Cumhurbaşkanı da orada dinlediler. Buna hiç kimsenin itirazı olmadı, halk alkışladı. Ama her nedense MHP'nin lideri durup dururken “başkanlık sistemini gözden geçirelim” diye ortaya çıktı. Bunun yanlış olduğunu parti olarak anlatmaya gerek yok. Haziran olaylarında, Gezi olaylarında, ağaçların kesilmesiyle birlikte her düşünceden insanın bir itirazı oldu. Şu anda da seksen milyon insanın hepsinin bu çıkarılan 18 maddeye bir tarafından itirazı vardır. Az önce AK Parti’yle yakın ilişkisi olduğunu sandığımız bir hanımefendi ile görüştük. 18 maddenin hepsine Evet demiyor, onun da itirazları var. AK Parti'nin tabanından insanlar 18 maddeyi görüyoruz, ama anlatıldığı kadarı ile benim de kabul etmediğim maddeler var, diyor. Biz tek adam rejimine, ülke kaderinin tek adamda olmasına karşıyız, diyorlar. 18 madde irdelenmedi, tartışılmadı, soranlara Evet'i anlatabilecek gerçekçi, ikna edici doneler yok ellerinde. Hayır diyenlere terörist demeleri de bu nedenle. Hiçbir şey bulamadılar, “Hayır diyenler teröristtir, Evet diyenler vatanseverdir” demeye başladılar.

Hayır diyenlere “terörist” demek etkili oluyor mu peki?

Olmaz mı? Evet oyu verecek olanları gördüm, bu kadar da olmaz deyip kararlarını değiştirdiler. Hayır lehine döndü bu.

'AK PARTİ’DEN HAYIR DİYENLER VAR'

Peki, sizin Diyarbakır'daki gözleminiz nedir. AK Parti’ye daha önce oy vermiş insanların bu referandumda Hayır deme ihtimali nedir?

Bir örnek vereyim, geçen gün bir hacı amcayı ziyaret ettim, hastaydı ve bugüne kadar başka partiye hiç oy vermemişti. Yaşlı bir amca şunu dedi, “Ben Tayyip Erdoğan'ı seviyorum ve onu sevdiğim için Hayır oyu vereceğim.” Yani tuzak olarak görenler var, AK Parti seçmeninin bir kısmı Tayyip Erdoğan'a tuzak kurulduğunu düşünüyorlar. AK Parti'nin iktidar olmasını istiyorum, ama bu sistemin de onlara zarar vereceğini düşündüğüm için Hayır diyorum, diyen insanlar var. Ve çok az bir sayıda, yüzde 10-15 gibi kararsız var. Ama emin olun Diyarbakır’da çoğunlukla Hayır diyenleri görüyoruz.

AK Parti Mardin İl Başkanı Dündar: OHAL'de seçim bahar gibiAK Parti Mardin İl Başkanı Dündar: OHAL'de seçim bahar gibi

SESSİZLİK ‘HAYIR’ OLARAK YANSIYACAK

Daha 1,5 ay var referanduma, ama Diyarbakır biraz sessiz, bir seçim havası yok ve olmayacak gibi görünüyor. Bu sessizliği nasıl yorumlamak lazım?

Bunları daha önceden yaşadık. Belediye başkanları tutuklanan, milletvekilleri tutuklanan insanların sessiz kalmasının patlaması sandıkta olacaktır. O öfke patlaması sandığa yansıyacaktır. İnsanlar Olağanüstü Hal (OHAL) koşullarında belki tedirginlikten dolayı kabuklarına çekilmiş görülüyorlar, ama samimi olarak söylüyorum, bu durum sandığa Hayır olarak yansıyacaktır.

CHP Diyarbakır İl Yönetimi CHP Diyarbakır İl Yönetimi

2015’den başlayarak bölgede çatışmalar yaşandı ve devam ediyor. Bu durum nasıl etkiledi seçmeni? 

OHAL koşullarında seçime gitmek sağlıklı değil, ama oldu. Ve bunun sonuçları  sandığa yansıyacak. İnsanlar bir şekilde oyunu kullanacak. Son dönemde AK Partililer “Doğu ve Güneydoğu Bölgesi seçime gitmeyecek” propagandası yapıyor. Bu söylemin kendilerine yarayacağını bildikleri için yaymaya çalışıyorlar. Ama biz daha önce de Kürt halkının bu söylemlere çok itibar etmediğini biliyoruz, sandığa gidip oyunu kullanacağını gözlemliyoruz. Bu işin çok zor şartlar altında olacağını da biliyoruz.

KARARSIZLARIN YÖNELİMİ

Az önce kararsız bir kesimden söz ettiniz. Bu kararsız kesimin önemli bir kısmı dindar diye değerlendirebileceğimiz insanlar. Bu insanların Hayır demesi için sizin nasıl bir çalışmanız olacak? Böyle bir programınız var mı?

Biz referandumun parti meselesi olmadığını söylüyoruz. Bu Türkiye’de yaşayan 7'den 70'e herkesi ilgilendiren bir sorun. Ben belli bir yaşa geldim, Evet olsa ne olur Hayır olsa ne olur, diyenlerin öyle düşünmemesi lazım. Çünkü bu değişiklik, ondan sonra çocuğuna kalacak bir sorundur. Özellikle Sur olayından sonra hem AK Parti’ye hem de HDP’ye bir küskünlük oluştu doğal olarak, ama şimdi referandum hiçbir partinin sorunu değil. Referandum da Hayır çıktıktan sonra insanlar tekrar kendi partilerini sorgulayabilirler, eleştirebilirler, bu ortam tekrar olacaktır. Ama Evet çıktığı taktirde böyle bir şansı olmayacak. Burhan Kuzu'nun söylemidir, bunu MHP'ilerin yüzüne söyledi, “Evet çıktığı zaman iki parti kalacak, CHP ve AKP” dedi. Buna rağmen biz yine de partisel olarak bakmıyoruz. Hayır çıksın, yine herkes kendi görüşüne, partisine dönsün.

SP'li Bozan: Bölgede 'hayır' çoğunluktaSP'li Bozan: Bölgede 'hayır' çoğunlukta

10 MADDEDE HAYIR

Hazırladığınız broşürlerde CHP'ye dair bir işaret kullanmadığınızı görüyorum. Referandumun bir parti meselesi olmadığını ifade etmek için mi kullanmadınız?

Evet, yapacağımız çalışmalarda CHP ile ilgili hiçbir şey olmayacak. Referandum için kullanacağımız arabalarda da olmayacak. Broşürlerde 10 madde ile neden Hayır dediğimizi açıkladık. Çok kısa olarak sıralayayım:

-Tek adam rejimine Hayır diyoruz.

-Parti devletine Hayır diyoruz.

-Meclis’in tasfiyesine Hayır diyoruz.

-Sorumsuz yönetime Hayır diyoruz.

-Teslim alınmış yargıya Hayır diyoruz.

-Ekonomik krize Hayır diyoruz.

-Teröre Hayır diyoruz.

-Ortak değerlerin tahribine Hayır diyoruz.

-Bölünmeye Hayır diyoruz.

-Seçilmiş krala Hayır diyoruz.

Halkımız bu maddeleri okuduğu zaman emin olun hepsini anlayacaktır. Evet’i savunanlardan sadece istikrar lafını duyuyoruz, peki 15 yıldır yönetimde siz vardınız, niye istikrar yoktu? Halkımız bu soruyu soruyor, soracak.

OHAL’DE REFERANDUM

İstikrar ve güvenlik, bunlar önemli elbette, ama güvenlik konusunda AK Partililer şöyle diyorlar; 'Daha önceki seçimlerde örgütün baskısı vardı halkın üzerinde, bu nedenle biz oy alamıyorduk. Şimdi OHAL koşullarında referanduma gidiyoruz. Bu kez de diğer partiler bu koşullarda referanduma gitmenin çok güvenli ve sağlıklı olmayacağı görüşünde. Siz ne diyorsunuz, bu seçim güvenli olacak mı, insanlar rahatça gidip oylarını kullanabilecekler mi?

Kırsal kesim için bir şey söyleyemeyeceğim, ama şehir merkezlerinde ve ilçe merkezlerinde hiçbir sıkıntı olacağını düşünmüyorum. En azından şimdilik öyle görünüyor. Ama olumsuz bir durum bize yansırsa bunu genel merkez ile paylaşacağız. OHAL diyoruz fakat bölgenin dışında da duruma bakarsanız gazeteciler tutuklanıyor, akademisyenler tutuklanıyor. Bu güvenlik problemi ülkenin her yerinde yaşanan bir sıkıntı ve kimse güvende değil artık. Sosyal medyadan görüyoruz, Haziran Hareketi’nden bir genç bıçaklandı. Afişler toplanıyor, salonlar verilmiyor, ama bize çok da ilginç gelmiyor, çünkü bu baskıları biz otuz yıldır yaşıyoruz.

SUR’DAN GÖÇ EDENLERİN OYLARI

Sur’da çok sayıda insan göç etti yaşanan çatışmalardan dolayı. Bu insanlar göç edip nereye gittiler, bunlar sandığa gidecek mi, oy kullanabilecekler mi? Bu konuyla ilgili çalışmanız veya araştırmanız oldu mu?

Sur’daki muhtarlar ile görüştük, muhtarlarımız o bölgeyi terk eden insanlarla ilgili tekrar görüşüp kendileriyle bu çalışmaları yapıyorlar. Şunun takipçisi olacağız, Sur’da oy kullanmayanların yerine oy kullanacak birileri olursa bunların takipçisi olacağız elbet ve ciddi anlamda genel merkezle birlikte bu tür durumlar için de çalışmalar yapmaktayız. Ama duyarlı insanların oy kullanmak için muhtarlara gittiğini duyuyoruz. Oy kullanmak için ne yapmaları gerekiyor, isimleri nerede çıkıyor gibi durumlarla muhtarların ilgilendiğini biliyoruz.

Suriyelilerin oy kullanacağına dair bir söylenti var, sizin de böyle bir endişeniz var mı?

Şimdiye kadar böyle bir şey duymadım. Elimizde bu konuya dair bir done de yok. Takipçisi oluruz bunun. Böyle bir şey olduğu anda ya da böyle bir duyum aldığımız anda bu durumla ilgileneceğiz.

Altan Tan: Bölge halkı referandumda 'hayır' diyorAltan Tan: Bölge halkı referandumda 'hayır' diyor

‘BU PARTİ MESELESİ DEĞİL’

Referandumda Hayır diyeceğini açıklayan HDP ile bir arada görünecek misiniz?

HDP olarak bakmayalım, şöyle bakalım: Diyarbakır genelinde bir suskunluk var, doğrudur. Bu patlayacak, ama bu sandıkta patlayacak. Gezi olaylarındaki gibi. Kimisinin çocuk doğurmasına müdahale edildi, kimisinin sigara içmesine, kimisinin yaşam alanına... İşte bu biriken öfke Gezi’de patlak verdi. Şimdi HDP ve SP de Hayır diyor. Ama herkesin Hayır'ı farklı sebeplerledir, Gezi olaylarında olduğu gibi. Parti olarak bakmayın. Kişi olarak baktığınızda 18 maddeden birine mutlaka bir itirazınız olacaktır. Benim de belki 5 maddeye itirazım vardır. Buna Evet diyen AK Partililerin bile bu maddelere itirazı var. Örnek vereyim, Yargı bu haldeyken ben nasıl güveneceğim diyor görüştüğüm bir AK Partili. Tayyip Erdoğan için değil, ama ondan sonra gelecek insan bu hakları kötüye kullanırsa ne yapacağım diyor. Bu nedenle gittiğimiz her yerde bu meselenin parti meselesi ya da şahıs meselesi olmadığını anlatacağız. Bu sistem değişikliğidir, tek adam rejimidir ve buna karşı mücadele etmemiz gerektiğini anlatacağız.

1,5 ay içinde nasıl bir çalışma yapacaksınız, miting yapacak mısınız mesela?

Düşünüyoruz, bir aksilik olmazsa genel başkanımız önümüzdeki günlerde, bu ay içinde Diyarbakır'a gelecek. Bir salon toplantısı düşünüyoruz ve sonrasında neden Hayır dediğimizi açıklayacağımız basınla bir kahvaltı düzenleyeceğiz.