Aktay: HDP'li vekillerin tutuklanması toplumda teselli oluşturuyor

AK Parti Sözcüsü, HDP'li vekillerin tutuklanmasına ilişkin tartışma yaratacak açıklamalarda bulundu. Aktay,  "Toplumda bir infial, bir isyan oluşmuyorsa bu milletvekillerinin tutuklu olması bir teselli oluşturuyor ve bu teselli karşısında toplum bir infiale gitmiyor"dedi

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - AK Parti sözcüsü Yasin Aktay ve Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, Türkiye'nin Suriye tezini yumuşatmadığını belirterek, "sadece şu gerçeğin farkındayız. Esad'ın Suriye geleceğinde olup olmamasına Türkiye karar vermeyecek ki. Suriye halkı şu anda karar veriyor zaten. Şu şartlarda Esad'ın kalması mümkünse bırakalım kalsın" dedi. Aktay, HDP milletvekillerinin tutuklanmasını da toplumsal infiali önlediğini savundu.

Rudaw Televizyonu'na konuşan Aktay, gündemle ilgili açıklamalarda bulundu. Suriye'deki gelişmeleri değerlendiren Aktay, Suriye için Türkiye'nin birinci önceliğinin orada kanın durması olduğunu söyleyerek, şu açıklamalarda bulundu: "Halep'te kadınlar ve çocuklar öldürülüyor şu anda. Bu savaşan unsurlar ne yazık ki çok acımasızlar. Türkiye Suriye tezini yumuşatmış değil, sadece şu gerçeğin farkındayız. Esad'ın Suriye geleceğinde olup olmamasına Türkiye karar vermeyecek ki. Suriye halkı şu anda karar veriyor zaten. Şu şartlarda Esad'ın kalması mümkünse bırakalım kalsın. Ama Suriye halkı Esad'ı kabul ediyor mu ona bakmak lazım. Şu anda Esad'ı kabul edebilecek ve onunla yürüyebilecek bir Suriye halkı kalmamış durumda. Esad hakkında hepsi yalan söyledi, dünya dürüst davranmadı. Esad'ı görünmüyor gibi davrandılar ama Esad'sız bir Suriye istemediler. Esad'ın yerine gelmesini kabul edebilecek kişi yine Esad'ın bir parçası olabilecekti. Daha doğrusu Suriye'de hiçbir zaman tam anlamıyla demokrasi istemediler. Hep Esad'ın alternatifi kimdir diye bir şahıs sordular. O şahısta aslında zihinlerdeki diktatördü.".

'ABD PKK'YE DESTEK VERİYOR'

Aktay, Suriye'de fiilen ABD'nin PYD'ye değil, doğrudan doğruya PKK'ye destek verdiğini öne sürerek, "PKK ABD'den almış olduğu bu destekle ne yazık ki Türkiye sınırında bir terör devleti ve koridor oluşturmaya çalışıyor. PYD bu koridorla bir bakıma Akdeniz'e ulaşmaya çalışıyor. Bu bizim için kabul edilebilir bir şey değil, biz bunu reddettik, reddediyoruz"dedi.

'HALEP'TEKİ KATLİAMDAN RUSYA DA SORUMLU'

Rusya ile ilişkilerin düzelmesinden sonra bu ülkenin PYD ve YPG'ye karşı tutumunda bir değişiklik olduğunu da söyleyen Aktay, "Ama maalesef biz Rusya'nın bir durumunu hoş karşılamıyoruz. Esad rejimini koruma konusunda ortaya koyduğu ısrar ve bu ısrar çerçevesinde bugün Halep'te yaşanan katliamdan Rusya da sorumludur. Rusya'nın bu vebalin altında kalması mümkün değil"diye konuştu.

'TOPLUMA KULAK TIKAMADIK, HDP'Lİ VEKİLLER TUTUKLU'

"FETÖ darbe girişiminin bir amacı da Irak bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'yi devirmekti" diyen Aktay, HDP'ye yönelik yaygın tutuklamaları da değerlendirdi: "Her gün onlarca kişi katlediliyor ve bunları katledenler intihar bombacısı. İntihar bombacılarının eylemlerine gidiyor milletvekili, cenazelerine, taziyelerine katılıyor. Bu tür suçların toplum vicdanında bu şekilde kalması çok fazla kabul görmüyor. Aksine çok infial yaratıyor. Bugün eğer toplumda böyle bir saldırının karşısında, böyle bir saldırıda eğer toplumda bir infial bir isyan oluşmuyorsa, toplum içerisinde bir takım ayrışmalar oluşmuyorsa büyük ölçüde almış olduğumuz bu tür tedbirler yani bu arkadaşların tutuklu olması, bu milletvekillerinin teröre destek veriyor olduğu algısı toplumda güçlü bir biçimde var olan bu milletvekillerinin tutuklu olması toplumla bir teselli oluşturuyor. Bu teselli karşısında toplum bir infiale gitmiyor. Öbür türlü herkes Meclis'te terörist istemiyoruz. Doğrusu halkımıza kulak tıkayarak siyaset yapmıyoruz. Elhamdüllilah gönül huzurluğu ile söylüyoruz biz artık terör örgütü ile terör örgütü ile müzahir olan o parti ile Kürt meselesini birbirinden fersah fersah ayırdık."

'ÇÖZÜM SÜRECİ İSTİSMAR EDİLDİ'

Yasin Aktay, HDP'li vekillerin tutuklanması ve belediyelere kayyım atanmasının şiddeti teşvik ettiği ve siyasal alanı daralttığı eleştirileriyle ilgili bir soru üzerine ise şu yanıtı verdi: "Valla tutuklamadık, her çeşit faaliyetine imkân verdik, hatta çözüm süreci dedik, ellerinde silah taşıdıkları halde dağlarda devriyeler halinde 10'ar 15'er 30'ar kişiler halinde gezmelerine bile ses çıkarmadı bu ülke. Dedik ki, demokrasi sahası daha geniş olsun, belki bunlar silahı bırakırlar. Bütün özgürlükleri, bütün serbestlikleri sağladık. Ne yaptılar, Bizim çözüm süreci dediğimiz günde onların silahları bırakıp ülkeyi terk etmeleri bekleniyordu öyle değil mi? Silahı bırakmadıkları gibi daha çok silahlandılar, Militanları yurt dışına gideceklerine burada kaldılar ve geçmişe nazaran devletinde bu konudaki geçici tolerans durumunu suistimal ederek eskisine nazaran çok çok daha fazla sayıda insanı dağa çıkardılar."

(DİYARBAKIR-DHA)