Erdoğan: Gelin piyasaya altın sokalım

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AB defterini henüz kapatmadıklarını söyledi. İş çevrelerine çağrı yaptı: "Gelin altın piyasaya sokalım. Döviz ile borçlanmayı bırakalım."

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanlığı himayesinde Uluslararası İş Birliği Platformu (UİP) tarafından düzenlenen "Küresel Gelecek: İnsan Odaklı, Akıllı Ekonomi Temalı 7. Boğaziçi Zirvesi" başladı.

Üç gün sürecek etkinlikte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan' Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu başta olmak üzere yerli ve yabancı çok sayıda konuk katılım sağladı.

Zirvenin açılışına eski Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci, UİP Global Danışmanlar Kurulu Başkanı Egemen Bağış da katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ekonomik sorunlara değindiği konuşmasında 'piyasaya altın sokma çağrısı' yaptı. Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

GELECEK DENİNCE TEKNOLOJİ AKLA GELİYOR: Tecrübe ve görüşleriyle zirveye katkı verecek herkese şükranlarımı sunuyorum. Bölgemizin her geçen gün yeni sorunlarla karşılaştığı dönemlerde bu tür bir zirvenin önemli olduğuna inanıyorum.

Zirvenin bu yılki oturumlarında geleceğe ilişkin tekliflerin ele alınacağını görüyorum. Gelecek denince ileri teknoloji akla geliyor. Teknolojide yaşanan gelişmeler akla geliyor. Bu alanda şimdiye kadar şahit olduğumuz durumlar insanların hayatını kolaylaştıran gelişmelerden meydana geliyor.

Geçmişle mukayese edilemeyecek ürünler hayatımızı kuşatmış durumdadır. Sağlıkta gerçekleştirilen tedaviler ızdırapların sona ermesini sağladı.

100 kişiyi 200 kişiyi tehdit olarak görüyorlar

Burası çok çok önemli. Türkiye'de 3 milyona yakın göçmen var biz bunları tehdit olarak görmüyoruz ama onlar 100 kişiyi 200 kişiyi  tehdit olarak görüyor.

GELİŞMİŞ ÜLKELER TIKANIKLIĞI AŞAMIYOR: Gelişmiş ülkeler büyüme konusunda yaşadıkları  tıkanıklığı aşamıyorlar. Çünkü teşhisleri yanlış olduğu için tedaviyi de başka  yerde arıyorlar. Ekonominin doğası talep üzerine kuruludur. Talebi ne robotlar ne  de finansal araçlar üretir. Talebi sadece insanlar ortaya çıkarır. Demek ki  sürdürülebilir büyümenin yolu insandan, daha doğrusu insanların huzur ve refah  içinde yaşama imkanlarını genişletmekten geçiyor. Sonuç olarak önümüzdeki dönemde  ticarette ve savaşta kazananı belirleyecek olan teknolojik üstünlükle birlikte  yine insandır, biziz. Nüfus artışı olmadan, üretimi ve yatırımı destekleyen  finansal sistem tesis edilmeden, her alanda adaleti esas alan bir anlayış  benimsenmeden sağlıklı bir küresel gelecek inşa edilemez. Bu mücadelede teknoloji  yasaklanamayacağına göre buna uyum sağlayacak yöntemler geliştirmek en doğru  yoldur. Verim ekonomisi üzerinde mi israf ekonomisi üzerinde mi duracağız. Her evin önünde 3 araba duruyor bu israftır. Yeni dönemde telefon ve internet ekonominin de alt yapısını güçlendirecektir.

PATRONLAR HEP DÖVİZLE KİRALIYOR: AVM'lerde vesaire patronlar hep dövizle kiralama yolunu seçiyorlar. Biz de diyoruz ki şimdi burada yeni bazı adımlar atmak suretiyle geçici bir düzenleme, gerekirse yapılır ve ülkemizin şu anda bu süreci başarıyla atlatabilmesi için yerli para birimiyle bu süreci atlatma adımını atmalıdır diye ben buna inanıyorum, bunu da duyurdum, duyuruyorum, duyuracağım. Çünkü bir diğeriyle adeta emperyal bir mantık var, öbür tarafta da kızmasın tabi AVM'deki mağaza sahipleri, orada çırpınan, battı batacak durumda olan esnaf var. Bu süreci beraber atlatmalıyız, dayanışma içinde atlatmalıyız. Gelin altın piyasaya sokalım. Döviz ile borçlanmayı bırakalım. Yaşadığımız bu süreci birlikte dayanışma içinde atlatmalıyız. Topraklar bizim hepimiz kardeşiz.

TÜRKİYE'Yİ BİTİREMEZSİNİZ: Avrupa Birliği Türkiye'yi bitiremezsiniz. Biz kendimize, kaynaklarımıza inanıyoruz. Üç katı çalışır asla boyun eğmeyiz. Siz 100 kişi 300 kişiye bakamazken bu ülke kendi cebinden 3 milyon kişiyi besliyor. Biz AB defterini henüz kapatmadık. Ama elimizdeki fotoğraf umutlu olmamıza izin vermiyor. Türkiye'nin alternatifleri var! Utanmadan sıkılmadan AB toplantılarına Kıbrısın tamamını kapsayan bayrak ile geliyor. Bir kere senin öyle bir bayrağın olamaz. Kuzeyde Türk cumhuriyeti var. Bu saygısızlıktır. Bunu anlayacaklardır. Bu işin artık uzatılmamaması gerekli. Bu yılın sonuna kadar bu işin halledilmesi lazım.