Şırnak Cezaevi için Adalet Bakanı'na çağrı

Şırnak T Tipi cezaevinde çıkan yangın sonucu iki çocuk mahkumun yaşamını kaybetmesi üzerine İHD Genel Merkezi Hapishaneler Komisyonu bir heyet oluşturarak incelemelerde bulundu. Heyetin görüştüğü tutuklu ve hükümlülerin ifadeleri, cezaevinde yaşanan kötü koşulları ortaya çıkardı. İHD, Adalet Bakanı'na çağrı yaptı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Şırnak T Tipi hapishanesinde yaşanan hak ihlallerini, İnsan Hakları Derneği (İHD) raporlaştırdı. 14 Mart 2016'da kentte başlayan sokağa çıkma yasakları sonucu Şırnak T Tipi Hapishanesi’nde yaşanan hak ihlali duyumları üzerine İHD Genel Merkezi Hapishaneler Komisyonu harekete geçti ve bir heyet oluşturulmasına karar verildi.

BİN KİŞİLİK CEZAEVİNDE BİN 500 KİŞİ KALIYOR

Adalet Bakanlığı sayfasında kurumun mahpus mevcudu '1000 kişi' olarak gösterilirken şu anda cezaevinde bulunan mahpus sayısı ise 1500. Cezaevinde spor salonları dâhil ortak kullanım alanlarının koğuş olarak kullanıldığı belirtildi. 28 Eylül 2016 akşamı hapishanede çıkan yangın sonucu 17 yaşındaki Cigerhun Akdeniz ve 16 yaşındaki Seyit Rıza Şeran'ın yaşamını yitirmesi üzerine heyet yetkilileri, cezaevinde kalanlarla görüşmeler yaptı.

15 GÜN ÖNCE UYUZ OLUP GEÇİCİ KOĞUŞA ALINMIŞLAR

Gardiyanlarla konuşmak istediklerini ancak çelişkili cevaplar verdiklerini aktaran heyet, siyasi suçtan hüküm giyen iki kişiyle cezaevinde yaptıkları görüşmede elde ettikleri bilgileri şu şekilde aktardı:

"Ölen iki çocuğun siyasi suçtan tutuklu olduğunu yaklaşık 15 gün önce uyuz olduklarını bunun üzerine geçici koğuş denilen koğuşa konulduklarını, tedavi edilmediklerini, olay günü bu iki çocuğun kapılarını ranza ve çelik kapı iterek, kapatarak yangın çıkardığını aktardılar. Ayrıca olayın bu şekilde cereyan ettiğini öğrendikten sonra ve ölen iki çocuğun siyasi tutuklu olmaları nedeniyle siyasi mahpusların tamamının üç günlük açlık grevine girdiklerini belirttiler."

KADIN KOĞUŞUNDAKİLERE HÜCRE CEZASI

Leyla Sonkur isimli kadın siyasi hükümlü ise, cezaevi yönetiminin çok yoğun baskı uyguladığını, revire çıkmak için 4 haftadır dilekçe vermelerine rağmen revire çıkarılmadıklarını söyledi. Sonkur, ayrıca koğuşlarında iki yıl önce asılan bir resimden dolayı haklarında şimdi bir soruşturma başlatıldığını ve koğuştaki kadınların tamamına 11 günlük hücre cezası verildiğini aktardı.

'ANNESİ İLE GÖRÜŞE ÇIKAMAYINCA ÇOK ÜZÜLDÜ'

Tüm tutukluların uyuz hastalığından yakındığı belirtilen raporda, İ.B. isimli 15 yaşındaki bir tutuklu da koşulları "Seyit Rıza ve Cigerhun ile geçici koğuşta konuştuk. Bu üç arkadaşımı kaşıntıdan dolayı ayrı koğuşa almışlardı. Daha sonra Serhat iyileşince odadan çıkardılar. Seyit Rıza'nın babası Urfa cezaevinde yatıyordu ve babasının yanına gitmek istiyordu. Koğuşu yakarsa sürgün edileceğini düşünüyordu. Seyit Rıza'nın annesi cezaevinin kapısına gelmiş ama içeri bırakmamışlardı. O yüzden çok üzülüyordu. Sigara tiryakisiydiler ve sigara verilmiyordu. Şırnak cezaevi koşullarından çok şikâyetçiyim. Koğuşta hepimizde kaşıntı var uyuz hastalığı diyorlar” diye anlattı.

'YEMEKLERİN HEPSİ BOZUK'

Tutsak Çiğdem Şakar, “Yemekler çok az veriliyor. Yemeklerden sinek pisliği çıkıyor. Bulgur pilavı et sote gibi şeyler veriliyor ama çok az ve besin değeri yok. Sebze dış kantinden geliyor fakat hepsi bozuk oluyor. Son kullanma tarihi geçmiş peynirler dağıtılıyor” dedi. Tutuklu Zelal Başboğa, yaşananları, “En son koğuş aramasını askerler yaptı. Erkek çocuklarına kötü muamele yapıyorlar. Çocuklara asker yetiştirir gibi davranıyorlar” diye belirtti.

'10 KİŞİLİK ODADA 18 KİŞİ KALIYOR'

Tutuklu Önder Poyraz, “5 ay boyunca ailemi göremedim. 2 ay boyunca telefon bozuk denildi. Sıcak su normalde haftada 3 kez verilirken sokağa çıkma yasağı ile 2 haftada bir veriliyor. Normalde kişi başına 200 litre su verilirken sokağa çıkma yasağıyla depoda kalmadı diye günde 1 saat bazen de hiç verilmiyor. Normalde ayda bir yapılan aramalar 1 günde bir yapılıyor. Her odada 18 kişi kalmaktadır odalar 10 kişiliktir” diye aktardı.

ADALET BAKANI'NA ÇAĞRI

Raporda son olarak, “Heyetimiz cezaevi rejimi, fiziki koşullar ve uygulanan muameleler hakkında etkili bir idari ve yargısal denetim sağlanması gerektiğini tespit etmiştir. İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ya da Onur Kırıcı Muamele ya da Cezanın Önlenmesi Sözleşmesi Seçmeli Protokolü’ne uygun şekilde, ‘bağımsız’ ulusal denetim mekanizmalarının oluşturulması gerekmektedir. Şırnak T Tipi Cezaevi’nde yaşananlara sessiz kalan Adalet Bakanı’nı göreve davet ediyoruz” denildi. (HABER MERKEZİ)