Duvar Arkası: AK Parti'den MHP'ye geçişler başladı!

Siyasi kulislerde Cumhuriyet gazetesine ve hemen ardından HDP’ye yönelen operasyonlarla tutuklamaların siyasi iktidarı zor durumda bıraktığı konuşuluyor. Duvar Arkası, siyasetin perde arkasını yazıyor.

Google Haberlere Abone ol

AK PARTİ’DE EVDEKİ HESAP ÇARŞIYA UYMADI

Siyasetin nabzı günden güne farklı atıyor. Sabah başka, akşam başka senaryolar konuşuluyor. Herkesin hemfikir olduğu konuysa Cumhuriyet gazetesine ve HDP milletvekillerine yönelik operasyonun, tutuklamaların AK Parti’yi zora soktuğu…

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 11 Ekim 2016 tarihinde Meclis grup konuşmasında ‘başkanlık’ için işaret fişeğini yakmasıyla sandalye hesabı yapılmaya başlanmıştı. AK Parti’nin 317, MHP’nin 40 milletvekili vardı. Meclis Başkanı oy kullanamayacaktı. İki partiden silme oy alsa çok rahat 330 sınırını aşıyordu Meclis’e gelecek teklif. MHP içinde bir grup muhalif milletvekilinin ‘başkanlık sistemine hayır diyeceğiz’ açıklaması da bir kenara not edildi.

Geçtiğimiz haftalarda öyle uçuk kaçık senaryolar dillendirildi ki! “HDP’lilerden de evet diyecekler var” yorumu bile yapıldı. Hatta grup kararı alınamayan gizli oylamada her nasılsa iktidar partisinden fire verilmeyeceği düşünüldü. Bahçeli çıtayı bir oraya bir buraya çekince AK Parti emin olamadı. Adım atmak için Bahçeli’nin tutumundan emin olmak istedi.

Bahçeli’nin idam restine karşılık Cumhurbaşkanı, ‘Meclis onaylarsa gereğini yaparım’ demişti. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Kimilerine göre ‘FETÖ’cüleri ve Abdullah Öcalan’ı idam etme’ planı aslında havanda su dövmekten ibaret, kimilerine göre Avrupa Birliği’ni elinin tersiyle itmek Türkiye için o kadar kolay değil. Başbakan Binali Yıldırım’ın idam konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan daha temkinli açıklamalar yapması da boşuna değildi.

AK PARTİ'DE İTİRAZLAR YÜKSELMEYE BAŞLAR MI?

Siyasetteki bu tartışmalar Cumhuriyet gazetesinin yazarlarıyla yöneticilerinin ve hemen ardından Eşbaşkanlar da dâhil 10 HDP milletvekilinin tutuklanmasından önceydi. İktidar partisinde şimdi şunlar konuşuluyor:

- AK Parti içinde HDP milletvekillerinin, özellikle de HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutuklanmasının kendilerini zor duruma düşürdüğünü söyleyenler var. Kürt illerindeki sessizliğin kendi partileri tarafından doğru okunamadığını ifade eden bölge milletvekilleriyse, “Sessizlik, bu yapılanlara destek olarak yorumlanmamalı. Özellikle Demirtaş’ın tutuklanmasına halk tepkili. Bu tepkinin ne zaman sokağa yansıyacağı belli olmaz” uyarısında bulunuyorlar.

- AK Parti milletvekillerinin bir bölümü ‘Bahçeli bizi tuzağa düşürmek istiyor diyenler haklı çıktı’ yorumunu yapıyor.

- İdam konusunu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu kadar sahiplenmesinin bir taktik hata olduğunu ifade edenlerin sayısı her geçen gün artıyor.

- Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlık konusundaki ısrarını, yüksek sesle olmasa da özel sohbetlerde eleştiren milletvekilleri, "Başkanlıktaki ısrarına rağmen alacağı oy oranına güvenemediği halde neden bu konuyu siyasete bu kadar dayattığını anlayamıyoruz" diyor.

- 15 Temmuz darbe girişiminin ardından MHP tabanından AK Parti’ye geçiş olduğu söyleniyordu. Şimdi tam tersi bir durumdan söz ediliyor. AK Parti’nin bazı teşkilatlarında MHP’ye geçişler olduğuna işaret ediliyor.

İşte bu ortamda Başbakan Binali Yıldırım’ın bugün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşeceğinin duyulması siyasi kulisleri yeniden hareketlendirdi. Merak edilen konuysa AK Parti’de özel sohbetlerde dillendirilen itirazların parti yönetimine taşınıp taşınmayacağı…

HÜKÜMET SESSİZ, MUHALEFET-SARAY KARŞI KARŞIYA

Muhalefetin siyasi iktidara ilişkin görüşleriyse şöyle:

- ‘Siyasetin gündemini Hükümet değil Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bahçeli belirliyor’ diyen ana muhalefet partisi milletvekilleri, “Muhalefetle Saray karşı karşıya, Hükümet ise sessiz” yorumunu yapıyor.

- HDP milletvekillerinin tutuklanması üzerine Meclis’teki yasama faaliyetlerine katılmayacağını açıklayan HDP grubunun İç Tüzük nedeniyle düşmesi durumunda erken seçim ihtimali de gündeme gelebilir. Ancak iktidar veya muhalefet partilerinin milletvekilleri erken seçimden söz etmeye yanaşmıyor.

- AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli örneği özellikle ana muhalefet partisinin gündeminden düşmüyor. Şaban Dişli’nin kardeşi Tümgeneral Mehmet Dişli’nin FETÖ soruşturması kapsamında tutuklu bulunması bir yana AK Parti’de Gülen cemaatine yakın olduğu bilinen hiçbir isme dokunulmayacağını öne süren CHP’liler, FETÖ soruşturmasının AK Parti’ye yönelmemesini şu sözlerle açıklıyorlar, “AK Parti’ye dokunulmayacak çünkü bir tuğla çekilirse binanın tümden yıkılacağını görüyorlar. Bu nedenle AK Parti’de tek bir kişiye bile dokunmamaya kararlılar.”

‘SİYASETTE KORKU DUVARI AŞILDI’

Cumhuriyet Halk Partisi’nden kritik konularda farklı sesler yükseliyor. Başka zaman bunu “partideki demokrasi ve çok seslilik” olarak açıklayan CHP yönetiminin son zamanlarda bu durumdan rahatsız olduğu biliniyor.

Parti içindeki Kemalistler, ulusalcılar, ‘Yenikapı Ruhu’nu sahiplenmeseler de HDP’ye olan tepkileri nedeniyle HDP’lilerin tutuklanması konusunda neredeyse AK Parti’ye yakın bir yerde duruyor ve HDP’ye yönelik operasyonların CHP tarafından sahiplenilmemesi gerektiğini savunuyor. Daha 'sol'da duran partililerse ‘HDP’li milletvekillerini tutuklayan gücün çok yakında CHP’ye de yöneleceği’ uyarısında bulunuyor.

CHP içinde bazı milletvekilleri, ‘Bizi de tutuklayabilirler, bavulumuz hazır’ derken nasıl bu kadar rahat oldukları sorusuna verdikleri yanıt dikkat çekici. “Cumhuriyet gazetesi yazarları, yöneticileri ve HDP milletvekilleri bu kadar dik duruyorsa biz neden durmayalım! Bir tek FETÖ’cüler başı önde, ağlayarak giriyorlar cezaevine. Bizim başımız dik. Kimseden korkumuz yok. Zaten daha ne göreceğiz! Başımıza gelecekler karşısında dik duruşumuzu koruyacağız” diyen CHP milletvekillerinin açıklamaları, ‘siyasette korku duvarı aşıldı’ yorumuna neden oldu.

HÜKÜMET TRUMP’A HAZIRLIKLIYDI

AK Parti Hükümeti ABD’deki seçimi aylar öncesinden doğru okudu ve hesaplar, siyasi yatırımlar Cumhuriyetçi Donald Trump’ın kazanma ihtimaline göre yapıldı.

Ankara kulislerinde Rusya ile gerilimden vazgeçişin bir nedeninin de bu olduğu konuşulmuştu. Bazı bakanların kimi sohbetlerde, “Biz hesaplarımızı Trump’ın kazanma ihtimaline göre yapıyoruz” dediği de biliniyordu.

Muhalefet partisi milletvekillerine bu durumu hatırlattığımızda ise yorumları şöyle oldu, “Trump birçokları için bilinmez olsa da onu en iyi AKP'liler anlar, ne de olsa üslupları aynı olan bir liderleri var!”