Cemaatin teknolojisi muhalefete kullanılabilir

Bilişim uzmanı, CHP eski milletvekili Tacidar Seyhan uyardı: "Cemaatin kullandığı dinleme sistemleri şimdi iktidarın elinde. Siyasi iktidarın yasadışı dinleme yöntemlerini iktidar karşıtı olanlar için kullanabileceği endişesi yaygındır.”

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Bilişim uzmanı, CHP eski milletvekili Tacidar Seyhan, 23'üncü yasama döneminde ‘Yasa Dışı Dinleme Komisyonu’ndaydı. Seyhan, cemaatin haberleşme sistemini, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra kapatılan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB)'nı ve korkulanları DUVAR'a anlattı. Seyhan'ın açıklamalarından başlıklar şöyle:

YASA DIŞI DİNLEME YETKİSİ İKTİDARIN ELİNDE

Darbe sonrası siyasal iktidar TİB'i dağıtmasına rağmen buradaki uçlara ulaşılamamıştır. Daha önce cemaatin kullandığı dinleme sistemleri şimdi iktidarın elindedir. Endişem odur ki yasa dışı dinleme faaliyetleri el değiştirerek yeni ve daha büyük bir boyut kazanmıştır.

Darbeyle ilgisi olan en az 100 bin kişi ve aileleri aynı kurum üzerinden dinleme altına alınmıştır. Buradan alınan güçle siyasi iktidarın yasa dışı dinleme yöntemlerini iktidar karşıtı olanlar içinde kullanabileceği endişesi yaygındır. Şahsi kanaatim kısmen de olsa muhalif görünen bireylerin bu tür teşebbüslere maruz kaldıklarıdır.

Vahim olan ihlallerle mücadele etmesi gerekenlerin ihlallerin uygulayıcısı olmalarıdır. Sonuçta darbe girişimi sonrası siyasi iktidar demokrasiyi güçlendirme anlayışı yerine darbeci zihniyetin uygulamak istediği siyasi baskıyı sistem haline getirmiştir.

BYLOCK'ÇULAR BİLİNİYORDU

ByLock uygulamasının cemaat örgütlenmesi tarafından yoğun bir şekilde kullanıldığını fark eden MİT, 15 Temmuz darbesi öncesi kriptoları kısmen de olsa çözmeye başlamıştır. Bu uygulamayı kullananların bir kısmının isim ve telefon numaralarını elde ettikten sonra takibe almıştır.

MİT, uzun süre ByLock kullanıcılarının yerlerini tespit etmeye ve telefonları üzerinden yazışmalara ulaşmaya çalışmıştır. Akabinde aralarında rütbeli askerlerin de bulunduğu 350 ismin ByLock programını birebir kullandığı bilgisini ilgili bakanlığa iletmiştir. 15 Temmuz'dan 4 gün önce, bu bilgilerin iletilmesine rağmen gerekli tedbirler alınmamıştır.

MİT DÖRT KADEMELİ KRİPTOLAMA TEKNİĞİNİ ÇÖZEMEDİ

Darbe gecesi FETÖ, ByLock programının kriptolarının çözüldüğünü fark ederek daha önce 30 kişilik bir alanda kullandığı ve sadece dizüstü ile sabit bilgisayarlara yüklenen Eagle adlı yazılımı devreye sokmuştur. Bu yazılımla haberleşmelerine devam ederek pozisyonlarının belirlenmesi riskinden kurtulmuşlardır. Cep telefonlarına yüklenemeyen bir yazılım olduğu için bu haberleşmeyi daha geniş alana yayamamışlardır.

Birinci çemberdeki yöneticiler Eagle kullanırken, iki ve üçüncü çemberdeki darbeci grup WhatsApp ve Tango üzerinden haberleşmelerine devam etmişlerdir. 15 Temmuz gecesi Eagle'ın kullanıldığını fark eden MİT, dört kademeli kriptolama tekniğini çözememiştir. Kimlik bilgisi girilmeden sadece kodlarla giriş yapılan bu hayalet yazılımı, MİT darbe girişiminden iki hafta sonra kırabilmiştir. Darbe günü generaller Eagle üzerinden haberleşirken imamlar ise Whatsapp ve Tango üzerinden haberleşiyorlardı.

KRİPTOLARI ÇÖZDÜRTMEYEN KADROLAR

Darbe öncesi kısmen çözülmüş olan ByLock programının tamamını kısa sürede çözebilecek yüzlerce hacker kamuda istihdam edilmişken bu programın neden çözülemediği merak konusudur. Türkiyede yüzlerce kişinin darbecilerin kullandığı kriptolu programları çözebilme yeteneği vardır. Buradan anladığımız MİT ve Savunma Bakanlığı içerisinde bu kriptoların çözülmesine engel olan bir grubun varlığıdır.

Milli güvenliğimizi ve demokratik sistemimizi hedef alan ciddi bir örgütlenme ortadayken darbe gecesinden aylarca önce fark edilen on binlerce kişinin kullandığı yazılımların şifrelerinin çözülüp takibe alınamaması değerlendirilmesi gereken ciddi bir husustur. Kanaatim yazılımı izleyen ve olayı takip eden ekip içerisinde programı ulaşılmaz kılan bir desteğin olduğudur.

Günümüz teknolojisinde kademeli kriptolar kullanılmasına rağmen konum ve içeriklere ulaşmak zor olmadığından darbe gecesine kadar olan bitenin açığa çıkarılmamış olmasını başarısızlık olarak nitelemek saflık olacaktır. Darbe girişimi sonrası dahi mevcut programlarla yazışmalar devam ederken bunları yazanların kimliği tespit edilebilmiş ancak herhangi bir içeriğe ulaşılamamıştır.

100 BİN KİŞİYİ VE AİLELERİNİ DİNLİYORLAR

Darbe günü, yılda yüz binlerce kişiyi dinleyen TİB telefon üzerinden darbe talimatları yağarken bir tek bilgiye dahi ulaşamamıştır. Bu görünüm darbecilerin TİB içerisinden de korunduğunu ortaya çıkartmıştır. Konusunda uzman kişilerin defaten ikazına rağmen, 5 yıldır TİB bünyesinden nereye uzandığı belli olmayan altı ayrı ucun kimlere bağlı olduğunu öğrenme girişiminde bulunmayan yöneticilerin bu koruma çemberinin sorumlusu ve hatta destekçisi olduğu ortadadır.

'KRİPTOLU MESAJ' YAZILIMI 2014'TE GELİŞTİRİLDİ

On yılı aşkın bir süredir yabancı istihbarat örgütleri içerisindeki uzmanlarla çalışma yürüten örgüt mensupları, oradan aldıkları bilgi ve teknik imkanları cemaatin her türlü operasyonlarında kullanmışlardır.

2014 yılında Türkiye içerisinde geniş tabanlı haberleşmeyi sağlayabilmek için android ve ios işlemcilere uygun kriptolu mesaj gönderebilen bir yazılım geliştirildi. Bu yazılım örgütün kendi iç yazışmalarında devreye sokuldu.(DUVAR)