36 yıllık Diyarbakır listesi Meclis'te!

Diyarbakır Cezaevi’nde 12 Eylül'de görev yapan 100’e yakın askeri görevlinin isim listesi TBMM'ye gönderildi. Komisyon çalışmaları yeni yasama yılında hızlandırılacak.

Google Haberlere Abone ol

Hülya Karabağlı  [email protected]

DUVAR - Milli Savunma Bakanlığı, 12 Eylül döneminde işkenceleriyle ‘ünlü’ Diyarbakır Cezaevi’nde o dönem görev yapan 100’e yakın askeri görevlinin isim listesini AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu’nun Başkanlığını yaptığı ‘Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi İnceleme Alt Komisyonu’na gönderdi.  Listede 12 Eylül askeri darbesinden sonra Türkiye’nin her tarafında suçlu-suçsuz ayrımı yapmadan Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi'ne getirildikten sonra kurulan işkence tezgahları sırasında görevli 100’e yakın kişinin isimleri yer alıyor.

MİROĞLU: KİMİ HAYATTA KİMİ DEĞİL

Alt Komisyon Başkanı Miroğlu Duvar’a, Milli Savunma Bakanlığı’ndan gelen belgelerin 12 Eylül darbesinden sonra Diyarbakır Cezaevi’nde görev yapan askeri görevliler olduğunu söyledi. 100’e yakın görevlinin isimlerinin yer aldığını söyleyen Miroğlu, “Listedeki isimlerden bugün hayatta olanlar ve olmayanlar da var” dedi.

Alt komisyon çalışmalarının şu sıralar Türkiye’nin sıcak gündeme nedeniyle biraz ağır gittiğine dikkat çeken Miroğlu, yeni yasama yılından itibaren çalışmaların hızlandırılacağını söyledi.

DİYARBAKIR 5’NO LU ALT KOMİSYONU NASIL KURULDU?

Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu’nun Diyarbakır 5 ‘No’lu Cezaevi ile ilgili alt komisyon kurulması önerisi, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde CHP ve HDP’nin oylarıyla Şubat ayında kabul edildikten sonra komisyon kolları sıvamıştı.

Komisyonun ilk toplantısında Miroğlu, “İnceleme komisyonunda klasik olarak birtakım incelemeler yapıp noktayı koyma fikriyle hareket etmeyeceğiz. Çok ayrıntılı gerekçelere sahibiz. Durum tespiti yapmaktan öte, bunu kamuoyuna taşımak ve kurumlarıyla birlikte cezaeviyle ilgili önümüzdeki dönemde oluşabilecek hafıza ve yüzleşme mekanı olarak düzenlenmesi amaçlanıyor. Bunun için hakiki bir yüzleşmeye ihtiyacımız var. Ben Diyarbakır Cezaevi'nin hem mağduru hem de tanığıyım. 12 Eylül'den sonra Diyarbakır Cezaevine girmiş birisi olarak belirtmeliyim ki iki yıl içinde 40'a yakın arkadaşım orada öldü. Burada işlenen faili meçhul cinayetler ve bugün gündemimizi işgal eden Kürt meselesinin neden şiddetle terör zeminine taşındığını anlamak için Diyarbakır Cezaevi ile ilgili gerçekle samimiyetle yüzleşmek gerektiriyor” demişti.